0.9

23 2 0
                                    

Ma ri elini bir daha çıplak bedene sürdü.

Ellerinin değdiği yerler ateş gibi yanıyordu. Elini bu sefer yüzünde gezdirmeye başladı. Önce gözlerinde dolaştırdı parmaklarını. Üzerindeki morlukları temizledi. Sonra parmaklarını dudaklarına getirdi. Yanıklarla kaplanmış dudaklarına eliyle hafif dokundu. Kendi canının acıması normalmiydi.

Bu sefer ellerini boynuna getirdi. Morlukların üzerine elini bastırdı. O sıra jiminin yüzü buruştu. Biraz daha bastırıp ellerini çekti.

Bu sefer vicuduna ellerini değdiriyor değmedik yer bırakmıyordu.

Neden bu kadar sert davranmıştı. Bilemiyordu ama bir şey biliyorsa bu bedenin acıdan kıvrandığıydı.

Yatakta dizlerini bedenin iki yanına açıp üzerine eğildi. Boynuna dudaklarını değdirdiğinde fazla soğuk olduğunu fark etti.

Bu kadar soğuk olması nornalmiydi?

Hayır. Normal olamıyacak kadar anormaldi.

Bu seferde nefes alış verişini dinlemek için kulağını yüzüne yaklaştırdı. Nefesi kesik kesik geliyordu . Birşeylerin ters gittiği belliydi.

"Anlayamıyorum." Bir türlü düşünsede sorunu anlayamıyordu. O sıra seoule bir yağmur damlası düştü. Sonrası ise şiddetli bir şimşek.

"Ölüyor olamaz. Olmamalı." Önce kalbinin durduğunu anladı. Eliyle kalp masajı yapmaya başladı.

Işe yaramıyordu. Bir daha, o ruh bu bedenden çıkmamalı. Diye sürekli içinden geçiriyordu.

Biraz daha çabaladı kan ter içerisinde kalmış bir şekilde kalbi atmaya başlayan bedene baktı. Sonra ellerini saçlarına götürdü. Okşarken bir yandanda yüzünü izliyordu.

"Bu bedene yakışıyor bu ruh ayrılmamalı. Yoksa babam elinden bırakmaz seni" dedi saçlarıyla oynamaya devam ederek.

Tam rahat etti sanarken bu sefer de jiminden kesik kesik nefesler geliyordu. Garip garip sesler odayı dolduruyordu.

"Siktir,ne zahmetli çıktın."

Bu sefer de nefesini dinledi önce sonra ise dudaklarını o güzelim dudaklarla birleştirip içine kendi nefesini gönderdi.

Nefesler bile bir olmuştu.

Her verdiği nefes onun hayatını etkiliyordu.

Nefesler düzenlendiğinde dudaklarını çekti.

"Çok zahmetli , delireceğim" saçlarını karıştırıp odanın içindeki küçük dolaptan bir su aldı.

"Uyandığında ödeşmeliyiz,bedava iş yapmam" kendi kendine söyleniyordu. Jimin ise sadece uyuyordu. Demin olanlardan habersiz.

"Hey umarım ilk öpücüğün değildir. Bir çocuğun ilk öpücüğünü almak istemem"

Sonra kendi kendine güldü.

"Pardon çocuk dedim. Ünlü idol park jimin demeliydim."

Sonra düşünürmüş gibi kafasını uyuyan jimine çevirdi.

"Böyle uyuyan prensese benziyorsun hayır öpmeme rağmen uyanmıyorsun" dedi. Canı sıkılmıştı ve kendi kendine konuşuyordu.

Sonra yorulduğunu farkedip jiminin yanına uzandı.

"Iki günlük paylaşıyorsun yatağını kusura bak banane"

Yanına sokulup üzerindeki tişortten kurtulup sporcu atletini düzeltti. Altındaki şortu çıkarsam mı diye düşündü. Sonra bu fikrin mantıklı olduğuna karar verdi çünkü o uyandığında jimin daha uyuyor olucaktı. Altındaki şortuda çıkartıp rahatça uykuya daldı

___________

Rahatını biliyor valla ma ri ldjdlshdkjdodudo

Blood Sweat| Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin