Zile dokundum. Melodinin bitiminden sonra kapının açılma sesi geldi.
"Hoşgeldiniz" diyen namjoon tek kaşını kaldırdı.
"Birlikte?" ima ettiği soruya cevap verme yükünü kendim devraldım.
"Yolda karşılaştık. Geç yenge!"
Elimi beline atıp ittiğimde içeriye girmek zorunda kaldı.
Ma ri önden ben arkadan ilerleyerek gidiyorduk. Kendimi bir koltuğa attığımda gelen herkes önce bana sonra ma riye bakıyordu. Ma ri yerde oturan jine arkasında sarılıp yanağını öptü.
Şöyle bir düşünüyordum.ve sevgili olduklarını sanmıyordum. Bir yandan ise mümkündü. İkisininde anlandıramadığım güçleri vardı.
"Sonunda gelebildin. Annen nasıl ?"
Annem mi?
Nolmuştu ki anneme.
"An-nem iyi " bazen kafam geç basıyordu.
"Ben bir lavobaya gidip geliyorum hayatım." dedi ma ri kalkarken.
O gittikten iki dakika sonra ben kalkmıştım odama gitmek amaçlı.
"Ma ri"
"Ne var"
"Ne yalan söylediniz. Ona göre haraket edeceğim."
"Anne nin hastalandığını ve senin iki günlük yanına gittiğini"
"Tamam teşekkürler" o sıra bir şeyi. Düşme sesi geldi duvarın arkasından.
Gidip baktığımda tae yi cam kırıklarını toplarken gördüm.
"Jin hyungun odasına gidicektim biraz sakarlık yapmış olabilirim." titrek konuşması beni 'acaba' ya iterken umursamayarak kafamı sallayıp odama gitmek için arkamı döndüm.
Tae nin iniltisini duyunca kafamı ona doğru çevirdim.
"Lanet olsun elimi kestim"
"İyi misin?"
"İyiyim yarabandı yaparım şimdi. "
"Noluyor"
Karşımdaki kız bize merakla bakarken ben cevapladım.
"Elini kesti "
"Hii tae iyi misin çok kanıyor."
"İyiyim jennie " mutfağa gidip pansuman için bir kaç şey alıp jennie nin eline verdim.
"Sen yapar mısın ? Ben çok yorgunum. " kafasını sallayınca odama geçtim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Blood Sweat| Park Jimin
FanfictionBu hikayeyi düzenlemediğim sürece okumanızı asla tavsiye etmem.