1.7

17 4 0
                                    

"Buz getir!" dedi jennie bana dönerek bu kadar sinirlenmesinin nedeni apaçık jungkooktu.

Sessiz kaldım.

Ne zaman dile getirdim ki kelimelerimi .

Dolaptan bir buz alıp jennie 'e attım.

Jin ve jiminin ortasına kuruldum.

Yorgunluk bedenime o kadar hücum etmişti ki kafam sürekli düşüyordu.

Jin halimi görmüş olmalı ki eliyle kafamı omzuna koymama yardım etti.

O kadar rahat gelmişti ki uyumamak için zor duruyordum. Buz tutma işini bırakan jennie den sonra herkes birbiriyle bakışıyordu.

"Bence artık bana herşeyi açıklamanız gerek"

Jin bilmemezlikten gelerek
"Neyi?" diye sordu.

"Mesela arabadaki jimine yaptığın " dedi imabederekn sonra jennie ye döndü.

"Mesela o düşen vazoyu elini kullanmadan kaldırman"

"Orda kimse yoktu bir kere"

Jungkook hemen cevapladı.

"Ama ben vardım"

"Aferim jennie " dediğimde bana döndü.

"Peki senin jimine yaptıkların. Farketmiyorum mu sanıyorsunuz."

"Salaklar"dedi larisa. Jungkook onu da cevapladı.

"Aptal olma bir kız veya erkek bu kadar güçlü olamaz anormal"

Larisa da susunca açıklama yapmak için jin öne eğilince kafam koltuğa düştü . kafamı kaldırıp önüme gelen saçara üfledim.

"Üf. Üf." olmayacağını farkedip elimle saçlarımı geriye attım. Sonra diğer yanımda ki jimine baktım. Jinin anlattıklarını dinliyordu bu seferde hiç utanmaksızın jimin in omzuna koydum kafamı ellerimi ve ayaklarımıda bağdaş yaptım.

Haraketime irkilmeyip aksina kafamı daha rahat koyabilmem için biraz daha kaydı koltukta.

Ölümden dönmek onu yormuş olmalıydı kafasını omzundaki kafama koydu. Benim gibi ellerini bağdaş yaptı. Sonrası uyku .

#####

"Kalkın!  Uykucucular sizi"

"Noluyor?" jiminin uykulu sesi bana daha çok ninni gibi gelmişti . biraz daha mayışıp kollarımı neye sardığımı bilmeden sarıldım.

Omzumdaki el beni dürtmeye devam edince gözlerimi açtım.

"Pişt kalk  uyuyakalmışız. Ayrıca koala gibi yapıştın"

Önce kollarımla yapıştığım bedene sonra ise kafamı kaldırıp jimine baktım. Aramızdaki mesafeden rahatsız olmamız nedeniyle yutkunduk. Hemen kendimi topralamak için geriye guttiğimde boşluk olduğu sonradan aklıma geldi.  Yere düşmemin ardından jiminin kahkahası doldu evin içinde.

Yerde oturmaya devam edip gülüşünü izledim. Durgunlaşıp gözlerimin içine bakınca

"Çok güz gülüyorsun. Bu gülüşü insanlardan neden saklıyorsun?"

"Gülmeyi öğremediler bana. Hep zorluklar koyup ağlattılar. Bu gülüşüm sadece armyler için"

Güzel kalbini izledim. Çok güzel bir kalbe sahipti . burukça gülümsedim sadece.

"Senin gibi birine sahip olmak isterdim. Kalbin fazla güzel"

"Kim bilir."

Dediğini duyamamıştım.

"Efendim?"

Elini uzattı .

"Yok bir şey" elini tuttuğumda tam kalkacekken bıraktı popomun üstüne düştüm.

"Dediklerimi unut . pislik!"

"Hahah hala komik o surat ifaden"

Kalkıp mutfakta oturan milletin yanına gittim.

"Evde nasıl hiç birşey olmaz neyle besleniyordunuz siz ?" jinin sorusuyla dolaptan çıkardığım sudan bir yudum alıp cevap verdim.

"İnanmazsın ama yemekle"

"Atıyorsun"

"Yo"

"Ben gibi biri olmayınca sizden bir bok olmaz ah mükemmel ben"

"Kokuyu hisseden var mı?" dedi larisa.

"Farkettim" dedim jungkook ise

"Ne kokusu"

Diyebsorunca jennie ve jimin aynı anda.

"Ego " demişlerdi.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 11, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Blood Sweat| Park JiminHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin