bölüm 9

215 23 2
                                    

Sorduğumda adam "bu 10x10 yüzük yani 10 metre karelik alanı istediğin gibi koyabilirsin. Senin seçimin." dedi. Ustam "yeter artık oyalandığın. Şuradaki binadan kenara dön" dedi. Ben dediği yere varınca "elindeki  kitabı nasıl yüzüğüne koyuyorsan aynı şekilde beynine girdiğini düşün. Bunu sakın ortalık yerde yapma yoksa seni %99 ihtimalle öldürürler. Bu gizli bir tekniktir. Kimsenin bilmemesi gerekiyor. Anladığını düşünüyorum. Sakın beni hayal kırıklığına uğratma. Sakın. " dedi. Ben basınla onaylar işareti yaptığın gibi kitabı beynimde hissettim. O anda öyle bir acı hissettim ki beyninde az sonra patlayacak gibi oluyordu. Acı olduğu gibi aniden kayboldu. Ama hiç pişman değilim. Az daha o acı devam etse kesinlikle beynim patlamıştı. (Sonra artık ya öleceğim. Yada zombi gibi ortalıkta dolaşacağım ki ustam sırf bana gıcıklık olsun diye zombi gibi dolaşmamı sağlar. Bu kesin bir kanıdır. Ustamın bana olan gıcıklığı o kadar fazla ki [ilerde görürsünüz] sırf o halimi görmek için iyileştirebilecek durumdayken iyleştirmez.) Ustamdan bir uyarı geldi."ha bu arada beynin azıcık acıyabilir. Merak etme cok as bir acı olacaktır."dedi. (Bu şimdi tıpkı; anneniz bir çorba yapar siz hemen alırsınız ama çorba çok sıcaktır tam o anda da - dikkatli olun çorba sıcak olabilir.-der ya şimdi aynı ona benzedi. Yalanmı yalansa yorumlara yalan yazın benim başıma hakikaten her seferinde oluyor. Böyle değişik anneler varsa haberim olsun en azından kendi anneme koz olarak kullanırım. Aynı zamanda da gerçekten merak ettim.) ben içimden ustama "usta sen gerçekten kadın hatta anne olmadığına emin misin" diye sormayı düşündüm. Ustam"evet eminim ben bir kadın değilim anne zaten hiç olamam değil mi?" beyanı şimdi ustam benim düşüncelerimide mi okuayabiliyordu? Ustam "ne sandın velet benim düşüncelerimi okuyamayacağımı mı? Ciddi misin sen?" dedi. Ben artık neredeyse kendinden geçmişitim. En güçlü kalemi bir başkasıyla mı paylaşıyordum. İlerde bunu düzeltmek için elimden ne gelirse yapmam gerekiyordu. Ne olursa olsun. Diye düşündü. O anda ustam içinden derin bir nefes alma sesi geldi. Şu anda eline sigara versem. Tam olacaktı yani. Bir sigarası eksikti. O da olsa tam efkarlı insan şekli. Ben "usta şimdi son hızla çalışma alanına mı gideyim. Yoksa yatağa gidip bir süre dinleneyim mi?" dedim. Ustam "velet şu anda o kadar düşüksün ki bırak dinlenmeyi senin uyumadan yiyip içmeden sürekli olarakçalışman gerekiyor. Sen hala bana dinleneyim mi diye soruyorsun. Hadi git dinlen hatta sen çalışmayada başlama sen uyu sen hatta uyanmada sonsuza kadar uyu sen varya sen bence sen öl hiç yaşama" dedi. Ben aklımdan 'bu kadar azarlayacak ne yaptım. Diye sordum. Ustam "bak hala koşmaya başlamdı. Hala burada oyalanıyorsun. Oğlum koşsana neyi bekliyorsun.beyaz atlı prendesini mi bekliyorsun. Yoksa sen gerçekten zayıf bir şekilde hep ezilen taraf mı olmak istiyorsun yoksa adaleti sağlayıp. Herkese hak ettiği gibi davranmayı mı. Oğlum koşsana hadi koş koş koş." dedi. Ben "usta ben bir şey merak ettim. Bir soru sorabilir miyim." dedim. Ustam "şimdi sordun ya espirisini yapmayacağım. Hadi sor bakalım." dedi. Ben"usta element bükücüleriyle büyünün farkı ne okuduğum kitaplarda elementleri büyüle kontrol ediyorlardı. Burada niye farklı olsun ki? "dedim. Ustam " hah şimdi benim çırağımdan beklendiği gibi bir soru. Öncelikle ilk olarak şunu söyleyeyim. Kitapları başka canlıların yazdığını ve gerçek olmadığını biliyorsun değil mi o" ben onaylar şekilde başımı salladım. "O  zaman niye gerçek hayatla karşılaştırıyorsun. Ayrıca büyüle istediğin elementi kontrol edebilirsin. Ama asla yatkın olduğun element kadar güçlü olamaz ayrıca büyüyle enerjiyi de kontrol edersin ki buda elementlerin yan kolları olan bazı güçleri kontrol edebilirsin" dedi. Ben " şimdi böyle durumlarında dünyaya göre sadece hayal ürünü biliyorsun. Yani aslında beni baya şaşırttı. Böyle sorular sormam bence çok garip değil. Birazcık ta beni düşün bizde insanız değil mi hata yapmam mümkün değil mi? Eeeee o zaman niye beni azarladın ki insafsız "dedim. O anda başıma aniden bir baskı oluştu. Eğer şimdi koşmazsan bir daha asla koşamayacaksın. Bence çabuk antrenman yapacağın yere git" dedi. Ben gölgenin adımları tekniğini kullanarak doğruca eğitim yapılan yere gittim. Burada bir sürü oda kapıları vardı. Boş olan bir alana gittim. Kenardan bir ağır kılıç alarak koşarak içeriye daldım.

~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~~


Evet arkadaşlar yine bir bölümle sizinleyim. Bu ara 4 gün sürdüğünü biliyorum. Benim telefonum dokunmatiği gittiği için annemin telefonundan yazıyorum. Onunda bana bakarken pek fazla izin verdiğini söyleyemeceğim. Çünkü söylersem yalan olur. 646 kelime oldu. Çok fazla yazamdığım için en fazla 4 gün olacak birde attuğım saat gece 1 hayırlı geceler

Efsanevi Muhafız (Yaz Tatiline Kadar Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin