95.Bölüm

240 19 9
                                    


Aylin'in Ağzından


'Dur Aylin gidemezsin!' dedi.

'Neden ?' diye sordum. Sinirlendiği belliydi.

'Bak tamam Barış tamam ama yanındakini tanıyor musun ?' diye sordu. Tanımıyordum ama Barışın yanında kuzeni Cenki getireceğini biliyordum.

'Tanımıyorum ama Barış yanında kuzenini getireceğini söylemişti.!' dedim.

'Bak ben o çocuğu tanıyorum ve gerçekten yanında olmasını isteyeceğin biri değil.' dedi.

'Sadece beni şirkete bırakacak.' dedim.

'Ben bırakırım zaten aynı yere gideceğiz.' dedi.

'Aynı yere gitmiyoruz senin toplantın var.' dedim. Sanırım unutmuştu.

'Seni bırakır öyle giderim.' dedi.

'Tilki  derdin ne ? Biz boşandık.' dedim ve arkamı dönüp Barışın arabasına doğru yürüdüm. Bana karışamazdı. Benimle boşanmayı isteyen oydu. Barış arabayı çalıştırınca uzatmadan sordu.

'Burada mı kaldın ?' dedi.

'Uyuyakalmışım.' dedim.

'Aylin, neyse boşver neye kızdı Tilki ? Seni almaya gelmeme mi ?' diye sordu.

'Hayır, sanırım sana alıştı.' dedim.

'Olur mu Barış ben varken sana mı kızacak Tilki Bey.' dedi Barışın kuzeni Cenk.

'Haklısın sen varken beni görmez.' dedi Barış. Şirkete geldiğimde odama geçtim. Şirketle ilgilenemediğim için işler iyice birikmişti. O sırada Ezgi kapımı çaldı ve içeriye girdi.

'Aylin hanım, Burcu hanım geldi sizi görmek istiyor.' dedi. Ne istiyordun bu şimdi.

'İçeri al.' dedim. Ezgi çıkarken içeriye Burcu girdi.

'Selam.' dedi. Tilkinin yanında beni görmüyordu halbuki.

'Buyrun Burcu hanım.' dedim ve koltuğu gösterdim.

'Nasılsın canım ?' diye sordu.

'Gayet iyiyim. Bir sorun yok inşallah. Önemli bir şey mi oldu ?' diye sordum.

'Yok hayır ben sadece çalışmaya seninle devam edip etmeyeceğimi merak ettim. Boşandığınız için ne karar veriniz bilemedim. Bu şirkette çalışacak mısın ?' diye sordu niyeti anlaşılmıştı şimdi.

'Burada devam edeceğim.' dedim.

'Zor olmayacak mı ? Yani ben sizin için diyorum. Boşanan çiftlerin aynı iş yerinde çalışması zor olmalı.' dedi.

'Diğer türlü daha zor olacaktı. Hamileyim ya. Tilki her an yanımda olmak istiyor.' dedim.

'Ben aldırırsınız diye düşünmüştüm.' dedi.

'Aldırmamız söz konusu bile değil. Burcu hanım ? Allah aşkına benimle derdiniz ne sizin ?' diye sordum.

'Ne derdim olabilir ki ?' diye cevap verdi.

'Tilkiyi istiyorsun öyle değil mi ?' diye sordum. Niyetini anlamamak imkansızdı. O da bunu belli etmekten kaçınmıyordu.

'Evet onu istiyorum. Siz boşandınız bunun seni ilgilendirdiğini hiç sanmıyorum.' dedi. Koltuğuma yaslanıp tebessüm ettim.

'Tilki yan oda da git ve al alabiliyorsan. İkiniz de umurumda değilsiniz. Ama unutma o bebeğimin babası eğer bebeğime zarar verecek ufacık bir şey yaparsan seni elimden kimse alamaz. Beni anladıysanız çıkabilirsiniz Burcu hanım.' dedim ve bilgisayarıma geri döndüm. O sırada odamın kapısı açıldı ve Tilki içeriye girdi. Manzarayı görünce o da gerilmişti.

'Bir sorun mu var ?' diye sordu Tilki.

'Sorun yok sadece konuşuyorduk değil mi Burcu hanım ?' diye sordum.

'Evet. Senin toplantın yok muydu Tilki ?' diye sordu Burcu.

'Toplantıyı şirkete aldırdım. Siz de katılın.' dedi ve çıktı. Peşinden de Burcu hanım çıktı. Kim bilir o oda da ne halt yiyorlardı. Ahhh banane ise. Benim artık hayatımda ki tek önemli şey bebeğim. Sadece onun için yaşamalıyım.


Toplantı bitiminde odama geçmiş raporlara bakıyordum ki Meltem ve Savaş geldiler. İkisi de çok neşeli görünüyorlardı. Düğünlerine az kalmıştı ne de olsa. 

'Hoş geldiniz. Nasılsınız bakayım ?' diye sordum.

'İyiyiz iyi asıl yeğenimiz nasıl sen nasılsın ondan haber ver ?' dedi Savaş.

'İyiyiz amcası merak etme. Eee düğün hazırlıkları ne durum da ? Yardıma ihtiyaç olursa çekinmeyin sakın lütfen.' dedim.

'Sen hamilesin kıyamam ben sana sadece gelinlik provama gelirsen çok mutlu olurum.' dedi Meltem.

'Tabi gelirim kuzum. Ayrıca hamileyim ben hasta değilim hem daha minicik bebeğim bir şey olmaz merak etmeyin.' dedim. O sırada odamın kapısı çaldı ve Tilki geldi.

'Gidiyor muyuz ?' diye sordu kapıdan.

'Nereye ?' diye sordum.

'Sana sormadım güzelim Savaş ve Melteme sormuştum.' dedi ve göz kırptı pislik.

'Aylin de geliyor zaten. Yani sormadım ama hazırlıklara yardım  etmek isteyen sendin.' dedi Meltem. Gerçekten ben demiştim değil mi ?

'Nereye gidiyoruz ?' diye sordum tekrar.

'Önce mekan bakalım. Sonra organizasyon şirketi.' dedi Tilki.

'Şirkete gerek yok. Ben ayarlarım. ' dedim.

'Nasıl ?' diye sordu Meltem.

'Barışın kız kardeşi Türkiyeye dönünce bu işlerle ilgilenmeye başladı. Küçük bir dükkanı var ama görünce bayılacaksın söz veriyorum.' dedim.

'Gidiyor muyuz ?' diye sordu tekrar Tilki.

'Gidelim' dedim ve ceketimi giyip çantamı aldım. Tilkinin arabasıyla yola çıktık. İlk mekanın bahçesi küçük olduğumu için o mekanı eledik ve bir başka mekana geldik. Mekan güzel görünüyordu ama biraz kasvetliydi. Ya da benim arabaya bindiğimden beri midem bulandığından bana öyle geliyordu.

'İyi misin ? Bembeyaz oldun.' diye sordu Tilki.

'İyiyim sadece midem bulandı.

'Gel bir yüzünü yıkayalım.' dedi Tilki. Birlikte lavaboya girdiğimizde daha fazla kendimi tutamadım ve kendimi bir kabine attım. Midemde ne varsa hepsi gitmişti. Ben o haldeyken Tilkinin Bir eli saçımda diğeri ise alnımdaydı. İşim bitince yüzümü ve ellerimi yıkadı.

'Daha iyi misin ?' dedi. Yüzü asılmıştı.

'İyiyim bunu görmeni istemezdim.' dedim.

'Saçmalama Aylin.' dedi.

'Ne itiraf et miden bulandı benden suratından belli zaten.' dedim. Yaklaştı ve elini belime koyup kendine çekti. Sıcacık gülümsüyordu.

'Saçmalıyorsun. Ben sadece.. sen dokuz ay boyunca böyle zorlanacaksan. Yani birlikte yaşamak daha mantıklı. Tek başına böyle bir durum da kalmanı istemiyorum.' dedi. Beni pardon bebeğimizi bu kadar çok düşünmesi hoşuma gitse de buna izin veremezdim.

'Tilki bu mümkün değil. Bebeğimizi düşündüğünü biliyorum ama merak etme ilk aylar bu çok normalmiş doktor öyle söyledi.' dedim. Ellerini belimden omuzlarıma çıkardı.

'Neden anlamıyorsun ? Senin iyiliğini düşünüyorum. Tamam bebeğimizi de düşünüyorum ama sen.... Aylin yüzüne bak bembeyaz oldun. Korkuyorum. Evde otururken Aylin iyi mi diye düşünüp durmak istemiyorum. Aylin bu böyle olmaz Evlen benimle. Bebeğimize aile olabilmek için bir şans ver.' dedi ve anlımdan öptü.

'Tilki farkında mısın ? Şu an tuvaletteyiz. Hangi bebeğin babası annesine tuvalette evlilik teklifi etmiştir. Biz bir birimizden isteyerek boşandık. Üzgünüm ama bu evlilik bitti.' 

Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç BitmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin