92.Bölüm

223 16 9
                                    


Aylin'in Ağzından


Tam bir hafta geçmişti aldığım haberin üzerinden ama ben hala Tilkiye söylememiştim. Çünkü bebek için benimle evli kalır diye korkuyordum. 

Sadece bebek için sevmediği bir kadına katlanmak zorunda kalmamalıydı. Bu yüzden boşanana kadar ondan gizlemeye karar verdim. Tabi ki boşanınca ona çocuğumuz olacağını söyleyecektim. Babasız bir çocuk büyütmeyecektim. Tilki de isterse çocuğumuza babalık yapardı. Tabi istemezse ben tek başıma da yapabilirdim. Yine de istememe ihtimali beni korkutuyordu. 

Bu gün boşanıyorduk. Her şey bitecekti ve biz birbirimizden sonsuza kadar ayrılacaktık. 

Ruh gibi bir şekilde mahkeme salonuna girdim ve yerime oturdum. Konuşmama gerek yoktu zaten avukatlar her şeyi halletmişti. Geriye sadece prosedür kalmıştı. Ve avukatların ve hakimin bitmek bilmeyen konuşmaları bana eziyet ettikten sonra boşanmıştık. 

O an kafamı kaldırdığım da Tilkiyle göz göze geldik. Mutlu gibi durmuyordu ama fazla da üzgün değildi. Buruk bir gülümseme vardı yüzünde. Salondan dışarıya çıktığımız da onu durdurdum.


'Bir şey mi oldu ?' diye sordu.


'Konuşmalıyız. Önemli.' dedim.


'İyi misin sen ? Rengin bembeyaz olmuş.' dedi.


'İyiyim sadece sana söylemem gereken bir şey var.' dedim.


'Tamam konuşalım.' dedi ama o an telefonu çaldı. Arayan Burcu hanımdı.


'Efendim Burcu.' dedi. Burcu ona ne dedi bilmiyorum ama sanırım çağırıyordu.


'Hemen mi ? İşim var da biraz erteleyemez miyiz ?' diye sordu Tilki.


'Bu kadar acil olan ne ?' diye sordu.


'Tamam geliyorum o zaman.' dedi ve kapattı.


'Tamam sen git sonra konuşuruz.' dedim.


'Gerçekten önemli istersen sende gel şirkete gidiyorum işim bitince konuşabiliriz.' dedi.


'Yok kendimi çok iyi hissetmiyorum daha sonra konuşuruz.' dedim.


'Aylin kötü bişey yok değil mi ?' diye sordu.


'Duruma göre değişir bence çok güzel bir şey. Neyse sonra konuşuruz. Ben eve gidip dinlenmeliyim.' dedim.


'Peki görüşürüz.' dedi. O sırada Selim yanıma geldi.


'Söyledin mi?' diye sordu. 


'Söyleyecektim ama işi çıktı.' dedim.


'Bunu ondan gizlemeye hakkımız yok biliyorsun söylemelisin.' dedi.


'Biliyorum gizlemiyorum da işi çıkmasa söyleyecektim.' dedim.


'Hadi gidelim annecik yorulma.' dedi.  


Eve geldiğimiz de sıcak bir duş alıp kendimi yatağa bıraktım. Mutsuzdum ama bir yandan da mutluydum. 

Evet Tilkiyle ayrılmıştık ama bana dünyanın en güzel hediyesini vermişti. Bir can Tilkiden ve benden bir can. Ona tutuna bilirdim en azından. 

Bebeğimi düşünürken uykuya dalmıştım. Uyandığım da saat gece birdi. Rüyamda bir kız çocuğu görmüştüm çok güzeldi. Gözleri Tilkinin gözleri gibi kahverengiydi. Saçları düzdü tıpkı benim gibi. 

Daha fazla içimde tutamazdım gidip Tilkiye söylemeliydim. Tilkiyi arasam da açmadı ama pes etmedim. Arabanın anahtarını alıp evden çıktım. Yirmi dakika sonra Tilkinin evinin önündeydim. Arabası burada olduğuna göre evdeydi. Zile bastım. Bir iki dakika sonra Tilki şaşkınca kapıyı açtı.


'Aylin iyi misin ? Bişey mi oldu ?' diye sordu. Bu saatte kapısına dayandığım için haklı bir endişeydi.


'Konuşmalıyız.' dedim.


'Tamam gel.' dedi. 


'İçeriye geçtiğimizde ev sessizdi. Oturduğumuz da Tilki hala endişeyle bana bakıyordu.


'Anlatacağım ama sözümü kesme. Lütfen. Beni tamamen dinlemeni istiyorum.' dedim.


'Tamam anlat beni endişelendiriyorsun.' dedi.


'Hani bir hafta önce bazı testler yaptırmıştım. Ben o zaman sana söyleyemedim çünkü bunun boşanma kararını etkilemesini istemedim. Tilki ben... ben bunu çok istiyorum ve sen ne düşünürsün bilmiyorum ama istemezsen tüm sorumluluğu alabilirim. Ben..ben hamileyim.' dedim. Tilki cevap veremedi bir süre. 


'Bunu nasıl yaparsın Aylin ? Çocuğumu benden nasıl gizlersin ?' diye sordu.


'Ben boşanma kararını etkilesin istemedim.' dedim.


'Farkında mısın bu ikimizi ilgilendiriyor. Buna tek başına karar vereceğini düşündüren ne Allah aşkına ! Bu boşanmamızı etkileyecek bişey zaten ! Bu bir çocuk ve ailesiyle büyümeliydi. Boşanmış anne ve babanın ortasında değil !' dedi sinirle. Ses tonu yavaş yavaş yükseliyordu.


'Ailesi boşanan ilk çocuk olmayacak daha doğmadı bile. Bunu ona hissettirmez ikimiz de yanında olursak duruma o da alışır.' dedim.


'Sen annesi babası ayrı büyümek ne demek biliyor musun ?' diye sordu.


'Sen biliyor musun sanki ?' diye sordum.


'Kızım sen daha beni tanımıyorsun ?' dedi. Nedense fazla ciddiydi. Ama Tilkinin anne ve babası birlikteydi.


'Tanımama da gerek yok bugün boşandık biz.' dedim.


'Evet ama artık bir çocuğumuz var. Bunu benden saklamamalıydın. O zaman her şey farklı olurdu.' dedi.


'O zaman benden boşanmazdın. Sadece çocuk için katlanacağın bir yük olmak istemedim' dedim sinirle.


'Tabi ki senden boşanmazdım.' diye bağırdı. O sırda merdivenlerden inan Burcuyu görünce kısa süreli bir şok geçirdim. Bunu nasıl yapmıştı ? Daha bugün boşanmıştık.


'Haklıymışsın. Ben seni hiç tanıyamamışım.' dedim.

Herkes Bir Gün Gider Ama Aşk Hiç BitmezHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin