Eve girdiğimizde Tyler koşarak yanıma gelip bana sarıldı. Bu gerçekten sevdiğim birşey değildi. Tyler'a bunu söylemeliydim. Kulağıma eğilip 'Geldiğin için teşekkür ederim' dedi. Parker eliyle yolu gösterdiğinde yürümeye devam ettiğimde karşımdaki görüntü şaşırmama sebep olmuştu. Luis'te buradaydı. Yemek masasına doğru yaklaştığımda Parker babasını gösterip 'Dr. Joseph ' dedi elini bana çevirip 'Olivia' dedi.
'Merhaba Olivia geldiğin için teşekkür ederim tanışmamızın daha farklı olmasını umuyordum ama malum' diyerek Tyler'a baktı. Tyler kafasını yere eğdi mahçup olmuş görünüyordu. 'Tatsızlık oldu ama bianlık kızgınlıkla yapılmış birşeydi ben unuttum' diyerek sözüme devam ettim. 'Bende Parker'ın pansuman konusunda nasıl bu kadar iyi olduğunu düşünüyordum demek doktorsunuz' dedim.
'Evet kasabanın polikliniğinde doktorum yemeğe geçelim istersen' dedi. Masaya oturduk merak ettiğim birşey vardı. Parker'ın annesi neredeydi? Güzelce yemeğimizi yedik ve Joseph'e bir telefon geldi. 'Acilen gitmem gerekiyor bir hasta gelmiş' dedi ve bana dönüp 'Tanıştığıma çok memnun oldum Olivia' dedi. 'Bende çok memnun oldum davetiniz için teşekkür ederim' dedim ve gülümsedim. 'Size iyi oturmalar çocuklar yine görüşmek dileğiyle' dedi ve evden çıktı. Ortam bir süre sessizleşti. Luis 'Dövmene bayıldım Olivia aile simgeniz değil mi ' dedi. 'Evet ama sadece bayan aile bireylerinin 'dedim. Tyler 'Abiminde dövmesi var ' dediğinde Parker'a döndüm lafı değiştirmek ister gibi 'Sana evi gezdirmemi istermisin?' dedi. Onaylar bir şekilde başımı salladım ve masadan kalktım. Merdivenlere yöneldi dönüp 'Yukarıda Tyler'ın ve benim odam var ' dedi. Takip ettim. Önce Tyler'ın odasına girdik güzel ama pek benim tarzım değildi. Tam bir genç kız odasıydı. Ben koyu renkleri daha çok sevdiğim için bana pek hitap etmemişti. Yine de Parker'e dönüp 'Tyler'ın odası güzelmiş ' dedim. Odadan çıktı bende peşinden gittim. Odasına girdik dikkatimi ilk çeken şey duvardaki tabloydu. Ateş ve su tablosuydu, çok güzel görünüyordu. Tyler'ın odasına göre çok çok iyiydi. Çünkü renkli eşya yok denilecek kadar azdı. 'Odanı çok beğendim , aslında yalnız kalmamız iyi oldu dün akşam buradan gideceğinizi sanıyordum neden kararınız değişti' dedim. Bana döndü ve üzerime doğru yürümeye başladı. Ben geri geri gidip uzaklaşmaya çalıştıkça bana daha çok yaklaşıyordu. Sonunda duvara çarpmıştım. Elinin birini duvara yaslayarak gözlerimin içine baktı. Hiç birşey söylemiyordu, kalbim çok hızlı atmaya başlamıştı yerinden çıkacaktı sanki. Gözlerini dudağıma çevirdi. 'Eğer sen olmasaydın gidecektik. Ama içimden bir his gitmemem gerektiğini söylüyordu. Bilmiyorum sende birşey var beni sana çekiyor. Senden ayrılamıyorum biliyorum çok saçma seni tanıyalı daha iki gün oldu sürekli seni takip ediyorum.' Bu duyduklarım gerçek mi nefesim kesilmişti resmen hiç birşey söyleyememiştim. Gözlerini dudaklarımdan ayırmıyordu. Yaklaşmaya başlamıştı ki kafamı çevirdim. Bunu neden yaptım ki tanrım hala ne istediğimi bilmiyorum. Kendini geri çekmişti ve odadan çıkmıştı. Bense hala aynı yerdeydim. Derin bir nefes aldım ve peşinden aşağıya indim.Arkadaşlar yorumlarınız benim için önemli.
Yorum yaparsanız sevinirim. 😊
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cadı Olivia
Fantasía~~TAMAMLANDI~~ 18 yaşını doldurmasına günler kalan Olivia, tam anlamıyla cadı olmak için kendisine bir kasaba belirlemeli ve hayatının 1 yılını bu kasabada geçirmeliydi. Olivia, seçtiği kasabada güçlerini gizlemeli, normal bir insan gibi yaşamalıydı...