Cadı Olivia Bölüm 13

1.7K 153 1
                                    

'Ben artık gitsem iyi olacak gidip biraz uzanmak istiyorum ' dedim. Luis 'Beraber çıkalım seni bırakır bende eve geçerim' dediğinde dönüp Parker'a baktım. 'Olivia'yı ben bırakacağım sen git evine' dedi Luis'e çok kötü davranıyordu. Tyler'a iyi akşamlar dileyip bir daha sarılmadan hemen çıktım evden. Luis 'İyi akşamlar yarın görüşürüz' dedi. İkimizde 'Görüşürüz' dedik. Hafif hafif yağmur yağıyordu. Bir anda Parker durdu dönüp bana baktı. Gök gürlemeye başlamıştı. Korkudan Parker'e sarıldım, gözlerimi açamıyordum yağmur hızlanmıştı. Kafamı kaldırdığımda Parker bana bakıyordu. Ellerini belime doladı bu kez kaçacak yerim yoktu. Karşıda çıkmayacaktım. Parmaklarını dudağımın üzerinde gezdirdi. Gözlerimi kapattım ve kendimi ona bıraktım. Dudaklarını hissettiğimde tarifi olmayan duygular hissetim hiç bırakmayacakmış gibi öpüyordu. Başıma alnını koydu yanaklarımı tutup. Sarıldım bırakmak istemedim. Bana bakıp 'Çok yağmur yağıyor yine hasta olma seni bırakayım artık ' dedi. Onaylar bir şekilde kafamı salladım. Utanıyordum, hiç birşey söyleyemedim Parker'da birşey söylemiyordu. Beni eve bıraktı yağmur durana kadar beklemesini söylememe rağmen gitmişti. Ne olmuştu şimdi. Sevgilimiydik artık bakalım yarın neler olucak ona tekrar kavuşmak için can atıyordum. Duş alıp yatağıma uzandım. Pencereden gökyüzüne bakıyordum. Yıldızlar diğer günlere göre çoğalmıştı. Harika bir görüntüydü. Annemin bana verdiği kolye bir anda ışık saçmıştı etrafa. Parker'ın beni öptüğü anı gösteriyordu. Gözlerime inanamamıştım. Hayranlıkla izlerken bizim o an farketmediğimiz birini gördüm. Bir çocuk ağaçların arkasına saklanmış bize bakıyordu. Sanırım tehlikeli biri kolye beni uyarmaya mı çalışıyordu? Ben düşüncelere dalarken görüntü kaybolmuştu. Uyumalıydım, sabah beni neler beklediğini düşünüyordum bir yandan. Uyandığımda daha alarmım çalmamıştı. Uyanır uyanmaz yine o çocuğu düşünüyordum. Kim olabilir ki diye düşünürken kapı çaldı. Gelen Parker'dı. Sarıldım ama beni uzaklaştırmıştı. 'Bana söylemediğin bir şey var mı Olivia' dedi. Evet var diyemezdim söyleyemezdim. 'Hayır bunu da nerden çıkardın?' dedim. Pek inanmamış gibiydi ama başka söyleyecek birşeyim yoktu. 'Ben' dedim dikkatlice bana baktı 'Dün bizi izleyen birini gördüm beni öptüğün zaman ' dedim. Yanıma yaklaştı ve tekrar öptü. 'Bugün okulda dikkatli ol yanımdan ayrılma hazırlan gidelim' dedi. Odama çıkıp hazırlandım. Bana neyi ima etmişti acaba öğrenmişmiydi. Ama bu imkansızdı kimden öğrenebilirdi ki. Okulda Luis'i bulup konuşmam lazımdı. Ama Parker'ın yanımdan ayrılmayacağı aklıma geldi. En azından Luis ile aynı sırada oturuyordum. Ozaman konuşabilirim diye düşündüm. Aşağıya indim ve evden çıktık. Okula doğru yürürken Parker elimi tuttu. Yanaklarım kızarmıştı hissediyordum. Okula yaklaştığımızda herkes bize bakıyordu. Sınıfa girene kadar elimi bırakmamıştı. Ben sırama oturduğumda yanımda duruyordu. Dersin başlamasıya kendi sırasına geçmişti. Luis hala ortalarda yoktu. Merak ediyordum. O an sınıfa birisi girdi. Kendisini tanıttı. 'Ben Aaron nakil öğrenciyim artık bu sınıfın öğrencisiyim' dedi. Şaşırmıştım bu o çocuktu bizi izleyen. Parker dönüp bana baktı şaşkınlığımı gizleyemiyordum. Anlamıştı galiba yumruğunu sıkıyordu. Öğretmen benim sıramı göstererek 'O sıra boş oraya oturabilirsin' dedi. Ayağa kalkıp 'Bu sıra Luis'in 'dedim. Öğretmen 'Luis olmadığına göre şimdi idare edebilirsiniz sonra bir yer ayarlanır' dedi. Parker'a baktığımda gözlerinden ateş çıkıyordu resmen. Aaron yanıma oturmuştu bile mecburen bende oturdum. Parker öğretmenin uyarmasıyla bakmayı bırakmıştı. Ama hala çok sinirliydi. Bütün bu olanlar bence sadece bir tesadüf değildi.

Cadı OliviaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin