Hayatım, mesleğim nedeniyle onlarca insanın hikayeleriyle birlikte girip çıktığı hareketli bir dünyaydı. Müvekkillerim dava sürecinde benimle kalır; davalar sonuçlandığında ise kendi dünyalarını benim hayat ekranımda kapatarak benden uzağa giderlerdi. Geçicilerdi.
Hayatının merkezine insanları almayı seven insanlardan biri olamamıştım hiçbir zaman. Çevremde birçok arkadaşım vardı, ailemin cemiyetteki bilindikliğiyle de alakalı olarak çevremiz genişti ama hepsi hayatımın bir noktasındaki bir duvarın ardındaydı. O duvarın içine son yıllarda girmiş sadece üç isim vardı. Onlar kalıcıydılar.
İlki ve en önemlisi Barlas'tı. Yedi yılı evlilikle geçen dokuz yılın her gününde hayatımın tam ortasındaydı. Sadece iki kişilik apayrı bir dünyanın içinde mutluyduk, son haftalara kadar. Hatta son haftalarda da olan biten her şeye karşı. Onu hayatımdan çıkardığımı düşündüğümde içimde kocaman bir boşluk buluyordum. Alt üst oluyordum. Bana desteği ve duvarımın içindeki yeri asla azımsayamayacağım kadar büyüktü. En kıymetlimdi.
İkincisi ve en eskisi Alpay'dı. Geçmişten bugüne gelen en kalıcı isimdi benim için ve değerliydi. Ama artık hayatımdaki güven dolu yeri sarsılıp kaymıştı. En iyi arkadaşımı ve ona güvenimi artık tamamen kaybetmiştim. Yıllardır Barlas'a dahi anlatamadığım bazı noktalarda rahatlıkla içimi dökebildiğim tek dostumla geldiğimiz bugünkü bu durum, beni kızdırmaktan öte, bu nedenle fazlasıyla yaralıyordu. Belki de bana hala içten içe hisleri olduğunu bile bile dostluğumuzu sorunsuzca sürdüreceğimize inanmak benim asıl hatamdı.
Ve son isim, Ilgın... diğer iki kişinin aksine duygusal bağım olmayan biriydi. Ama yanımda işe başladığı günden bu yana geçen iki yılda onu Barlas'tan bile fazla gördüğüm onlarca gün olmuştu. Günlük streslerimi, kaprislerimi ve öfkemi bile hayran kalmadan edemediğim sakinliğiyle emip yok ederdi her zaman. Tam tanımıyla sağ kolumdu. Yanımda çalışmaya başlaması sonrasında; kazandığım davalardaki önemli detayları bulup çıkarma kabiliyetiyle başarılarıma olumlu etkisi yok sayılamazdı. Bu nedenle evimizde gerçekleşen ölüm sonrası yanımdan ayrılışı beni fazlasıyla üzmüştü. Bulabileceğim en iyi, en sadakatli asistandı.
Bugüne dek.
Az önce odadan çıktığım anda Alpay ile ikisinin gizli konuşmalarını duyana ve dahası onu ilk kez kontrolsüz haliyle benden sır saklar tavırlarıyla görene dek. Artık sadakatli görünümdeki bir isim olmaktan çıkmıştı benim için.
Sevgilisinin abisinin ölümünden kendimi sorumlu hissederek onun adına üzüldüğümü hatırladım bu an. Her şeyin tepetaklak olmaya başlayacağı ilk anı; ofisime gelen beyaz lilyum buketini hatırladım sonra. Sevgilisi Buğra'nın botanik dükkanından sipariş verilmişti. O gün Ilgın'dan şüphelenmemiştim ama artık bugün buradaki tavırlarıyla yeni şüphelime dönüşmüştü. Yeni öfke noktama... hoşuma gitmeyen bir yerdeydi.
"Ne oldu dün gece?"
Sonunda koridorun başındaki iki ismin; Ilgın ve Alpay'ın dikkatlerini üzerime çekecek, baskın bir sesle sordum bu soruyu ve onlara doğru, sakin kalamayarak adımladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AltÜst
Mystery / ThrillerSahip oldukların en fazla ne kadar alt üst olabilir? (Gizem/Gerilim) Wattpad Mistery TR "Psikolojik Gerilim Dolu Dakikalar" Okuma Listesinde.