Kalbimi Çalan Hırsız

7.9K 299 109
                                    

Kapının aniden açılışıyla yattığı yerden irkilerek doğruldu ve uyuya kalmadan önce okuduğu kitap kucağından yatağın dibine düştü. Üzerindeki kısa süreli şaşkınlığı attıktan sonra kapının önünde dikilen kız kardeşine kızarak baktı. Ardından yere eğilip düşen kitabı aldı.

''Odaya öyle mi girilir? Artık çocuk değiliz. İnsan bir kapıya vurur.''

Eleni sözlerini umursamadan ona doğru yürüyüp bu kez kafasında dikildi. Eliyle hemen kalkmasını işaret ettikten sonra dönüp pencereye yürüdü. Önce perdeleri sıyırdı, ardından pencere kanatlarını sonuna kadar açtı.

''Kalksana! Bak hâlâ oturuyor.''

''Tamam, kalktık.''

Yataktan kalkmasıyla Eleni bu kez yatağa yaklaşıp düzeltmeye başladı. Kız kardeşi yatağı düzeltirken o da dolabına yaklaşıp kıyafetlerini seçmeye başladı.

''Hasibe teyze haber yolladı. Bugün erken gelsin, demiş. Aldıracakları varmış pazardan. Ankara'dan torunu gelecek, biliyorsun.''

''Tamam, yemekten sonra giderim.''

Eleni yatağı düzeltmeyi bitirip kardeşine döndüğünde dolabın içinin dağınıklığı çarptı gözüne. Ona doğru yürürken sinirle nefes alıp veriyordu.

''Leon!'' dedi kızarak. Sesi de yüksek çıkmıştı. Onu dolabın yanından uzaklaştırarak üstte olan birkaç kıyafeti eline aldı. ''Bunlar dün giydiğin kıyafetlerin değil mi? Sana kaç kere kirlilerle temizleri aynı yere koyma dedim.'' deyip elbiseleri kokladı. ''Bak işte, leş gibi kokuyorlar. Bütün akşam o meyhanede üzerine yemek kokuları, içki kokuları siniyor. Gelmiş bir de temizlerin içine atmışsın.''

Leon biraz sinirle kafasını kaşımaya başladı ve ardından Eleni'yi ittirip kapıya doğru yürüdü. Eleni gitmeye direniyor ve hâlâ konuşuyordu.

''Önce yüzünü yıka. Yüzünü! Sonra giyersin üzerini.''

''Çık artık şu odadan!''

Eleni'yi dışarı attıktan sonra dönüp söylenerek üzerini giydi. İşi bitince odadan çıkıp yüzünü yıkamaya gitti. Elinde havluyla dönerken Eleni'yi yemek tabaklarını masaya taşırken gördü. Yanından geçerken elindeki havluyu kız kardeşinin kafasına atıp oturma odasına kaçtı.

''Çocuk bu! Hiç büyümeyecek.''

Eleni kafasını sallayıp havluyu yere düşürdükten sonra kardeşinin peşinden gidip elindekileri masaya bıraktı. Sonra ellerini beline koyarak kenardaki koltukta oturan Leon'a doğru yaklaştı. Leon hemen ayağa kalkıp ondan kaçınca odanın içinde bir koşuşturma başladı.

''Gel buraya!''

''Bu kuvveti nereden buluyorsun sabah sabah? Koşturma beni, daha tam uyanamadım.''

''Kaçma o zaman, uslu uslu dayağını ye.''

''Anne!''

Pencerenin önündeki annesine doğru gitti. Marika uzun zamandır orada bir şeyle uğraşıyordu. Leon yanına vardığında arkasından gelen Eleni'yi umursamadan annesinin ne yaptığına baktı.

''Anne sen ne yapıyorsun?''

Kızarak konuşmuştu. Annesini pencerenin önünden uzaklaştırdı. Eleni de yaptığı şeyi görünce annesine kaşlarını çatarak baktı.

''Aman çocuklar! Sanki büyük bir kabahat işliyorum.''

Annesinin pencereye astığı bayrağı çıkarmaya uğraştı Leon. Kenardaki ipleri çözmeye çalışırken söyleniyordu.

BedbahtlarHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin