Bir süredir uğraştığı şey, bir türlü istediği gibi görünmeyen kravatını bozup bozup baştan bağlamaktı. Heyecandan elleri titriyor, aynanın önünden bir an önce ayrılmak için sabırsızlanıyordu. En sonunda iyi göründüğünü düşünüp yakalarını indirip düzeltti. Saçlarına da son şeklini verdikten sonra ceketini giydi.
Kapının açılmasıyla aynadan kimin geldiğine bakıp gülümseyerek arkasına döndü. Biraz ilerisinde yaramaz bir ifadeyle gülümseyip yüzüne bakan küçük kız durduğu yerden atılıp ona doğru koştu.
''Çok yakışıklı olmuşsun amca!''
Leon eğilip küçük yeğeninin yanaklarını sıktı. Üzerindeki elbise, saçlarındaki kurdeleler ve yüzündeki ışıltılı gülümsemeyle dünyalar tatlısıydı.
''Siz de Seher Hanım... Siz de çok güzel görünüyorsunuz.'' deyip sesini biraz alçalttı. ''Gelin ondan daha güzel göründüğün için seni kıskanacak.''
''Hayır! En güzel gelin olacak. Gelinler hep en güzel olur.''
''Bilemiyorum.'' deyip yalandan somurttu Leon. ''Öyle mi olacak sence?''
Seher yine yüzünde haylaz bir gülümsemeyle ''Sanki bilmiyorsun. Elbette öyle olacak.'' deyip elini amcasının omzuna attı.
''Hâlâ şüphelerim var. Yol yakınken vaz mı geçmeliyim?''
''Amca!'' dedi Seher, kızarak. ''Sen dayak istiyorsun galiba. Böyle konuştuğunu babama da Hilal ablaya da söyleyeceğim. Seni bir güzel pataklasınlar, aklın başına gelir.''
Leon küçük bir kahkaha atıp yeğeninin burnuna vurdu. ''Ben yıllardır bu günü bekliyorum. Hiç vazgeçer miyim? Hem artık abla değil yenge diyeceksin.''
''Aferin.''
Amcasının yavaşça yanağına vurdu Seher. Saçlarını düzeltti ve bir adım geri gidip onu inceledi. Biraz sonra arkasında annesinin sesini duyunca döndü. Maria odaya girip yaklaştı.
''Hazır mısın?''
''Sen söyle.'' deyip kendi etrafında döndü Leon. "Hazır mıyım?"
Maria tepeden tırnağa onu süzdü. ''Harika görünüyorsun.''
''Ben de öyle söyledim anne.'' diye lafa atıldı Seher. ''Çok yakışıklı bir damat olmuş.''
Leon yeğeninin saçlarını okşayıp gülümsedikten sonra heyecanla konuştu.
"Abim gitti mi?"
''Gitti.'' dedi Maria, gülerek. ''Hangi taraftan olduğunu şaşırdı garibim. Ama sonunda abin olarak senin gelinini almaya gitti. Annem de bahçedeki hazırlıklarla ilgileniyor... Bu arada odanızın son hâlini de bir gelip gör. Bir eksik...''
''Senin elin değdiyse eksik yoktur.'' dedi Leon, lafını keserek. ''Her şey için çok teşekkür ederim.''
''Rica ederim. Büyük zevkle yaptım her şeyi.''
''O zaman bahçeye inelim. Hadi!''
Leon çabucak odadan çıktı. Onun tatlı heyecanını gören Maria ve Seher birbirlerine bakarak gülüştü.
*****
Ali Kemal, Hilal'i gelin olarak gördüğünde gözleri doldu. Küçük kardeşi büyümüş ve şimdi gelin olup yuvadan uçup gidiyordu. Hep onu uğurlayan taraf olacağını düşünürken kadere bak ki damadına götürmek için almaya gelmişti.
Gerçek ailesiyle Atina'ya gidip yerleştiğinde önceleri onları benimseyemeyip yanlarında kalamayacağını düşünmüştü. Bir yandan da korkmuştu ama aksine Azize'yi aratmayacak bir anne şefkati ve sevgisiyle sarıp sarmalanmıştı. Başta pek anlaşamadığı Leon'la ise zamanla ikisini de şaşırtacak derecede çabuk kaynaşmış ve geçmişteki tatsızlıkları yavaş yavaş unutmuşlardı. Çünkü yerine yeni anılar koyup güzel zamanlar geçirmişlerdi.
