Medya : Arda
Şuna otobüsdeyiz , aynı sitede oturuyomuşuz . İsmini söyledikten sonra anında moralim bozuldu , enerjim düştü ve içten bir üşüme geldi . Cihan ' ı hatırladım . Hani şu bana iyi davranıp umut verdikten sonra hiç bişey olmamış gibi davranan Cihan. Onlar İstanbul'a taşındıktan sonra en az iki yıl özlemini yaşadım içimde. Bilmiyorum belkide hoşlanmıştım ondan . Ama içimde derin yaralar bıraktığı apaçık ortadaydı .
Ben bunları düşünürken adının Cihan olduğunu öğrendiğim gıcık çocuk beni dürttü . Gelmişiz hastaneye .
" Sen iyi misin "
"İyiyim neden ? "
"Ne bileyim bir anda rengin soldu felan "
"İyiyim ben "
Zaten hep böyle demez miydik? İyi değiliz aslında içimiz paramparça fakat neden başkalarına hep iyiyim diyoruz ?
Beraber Faruk Hoca ' nın odasına girdik . Fakat odasında yoktu . Ardından danışmanım yanına gittik. Danışmadaki kız doktorun bir işi çıktığını ve bizim odasında beklememizi istediğini söyledi. Tekrardan odaya geçtik .
5 dakika
10 dakika
15 dakika
Hala ben Cihan ' ı düşünüyorum .
"Çok sıkıcısın gerçekten "
"Ben sıkıcı değilim . İstemediğim insanlarla konuşmuyorum sadece."
"Hah ! Ben senle çok konuşmak istiyorum sanki "
"İstiyosun ki . Sıkıcı olduğumu söylüyorsun . "
"Bok "
Gözlerimi devirdim. Ben bu çocukla nasıl geçinicem ? Dahası ona nasıl hitap edicem ? Yani ben bilmiyorum o ismi söyledikçe Bir garip oluyorum işte . Amaan Aslı sen onun umurunda değilsin . Oda senin umurunda olmasın.
"Baksana Cihan kantine inelim mı ? Burada beklemek çok sıkıcı ."
"Ben sadece istediğim kişilerle kantine iniyorum "
"Ya sen çocuk musun . Yoksa kırıldın mı bana "
Kahkaha attım. En sonunda oda kahkaha attı. Fark ettim de ona gülmek gerçekten çok yakışıyor . Allah yukarda yani harbi yakışıklı çocuk .
"Biraz kendinden bahsetsene?"
"Nasıl yani ?"
"Bilmem neler yaparsın , nasıl bir hayatın var , sevgilin var mı ?"
"Ben pek bişey yapmam . Sadece yaşıyorum işte . Sevgilim yok . Ayrıca bunu neden sorduğunu anlamış değilim ."
Önce gözlerini devirdi sonra devam etti :
"Çünkü sana aşığım da ondan "
Bende devirdim gözlerimi . Bir an bende ona sormak istedim. Bir anda içimi merak sardı acaba sevgilisi var mı ? Ama sormadım .
En sonunda Faruk Hoca geldi . Ve bize bugün içinde yapmamız gereken şeylerin listesini verdi. Öncelikle bacağı kırılan küçük bir hasta vardı. Ona bakmak için servise doğru ilerledik. Biz Cihan'la yerini bilmediğimiz için Faruk Hoca önden yürüyordu .
Odaya girdiğimizde yakışıklı bir beyle karşılaştık . Aslında şimdi sadece çok tatlı olabilir fakat büyüyünce çok yakışıklı bir çocuk olacağı belliydi . Faruk Hoca söze girdi :
"Nasılsın bakalım ufaklık ?"
"İyiyim doktoy amca . Sen nasılsın?"
Hepimiz gülümsedik .