10.Bölüm

116 13 31
                                    

 Medya :Cihan

 "Hayır hocam siz  lütfen bana verin. Ben üstlenmek istiyorum görevi . "

"Halla halla sen üstlenmek istiyorsun diye sana mı verecek illa. Bir sen yoksun tamam mı. Bende istiyorum Allah'yarabbim yaa"

"Hey sadece ikiniz yoksunuz. Bende varım ve şuan ben yokmuşum gibi konuşmanızdan sinir oldum. Bunun için ikinizede vermiyorum görevi . Ben bakarım hastaya. "

Faruk hocamız evet ismi Faruk'tu. Kolu kırılan bir hastaya bakmamızı söylemişti
Fakat iki kişinin birden bakamayacağından ben mi o mu baksın karar verememişti . Ve sonrada gerizekalıyla tartışmaya başlamıştık işte .

"Amaaa hocammm . Ya siz o odun kafalıyı boşverin . Biz hiç tartışmadık varsayın. Ve lütfen hastaya bakma görevini bana verin . "

"Ya sen ne salak bir kızsın ya. Bak kızım beni sinir etme kötü olur . "

"Aaa aaa ne olcakmışşş??? Çok korktum yaa ."

Göz ucuyla tatliş hocamıza baktım. Bizden sadece 3 yaş büyüktü. Bence evlenmemiz için hiç bir sakınca yok . Ama tatliş hocamızın yüzü biraz sinirli gözüküyor . İkimizde anladık ve sonunda sustuk.

"Offf benim sizinle gerçekten çok işim var . Hadi düşün önüme size hastaneyi gezdireyim. "

***

Öyle böyle öğlen orası oldu . Tabi hiç bir hastaya bakamadım. Sadece hocayı dinledim .Hastaneyi gezmek zaten iki saatimizi almıştı. Bende şimdi kantinde keyifle kahvemi içiyorum .

Ama maalesef birden keyfim kaçtı. Çünkü o gerizekalı çocuğu gördüm. Oturduğum masaya doğru geliyordu . Sahi ben bu çocuğun hala adını bilmiyorum . Aman zaten umrumda da değil . Yanıma oturdu .

"İsminizi alalım hanımefendi"

"Sanane? "

"Offf yemi ediyorum kabasın . Kabaa"

"Ay sanane kabaysam. Bikere asıl sen kabasın. Hatırlatırım bana çarptın ve hiç bişey demeden gittin . Görgüsüz kaba velet seni ."

"Sen bana çarptın ben sana değil . "

"Hayır sen çarptın"

"Ya hayır sen çarptın "

"Sen "

"Sen "

Daha fazla dayanamıycam gerçekten. Yarım kalan kahvemi üzülerek masada bırakıp hızlı adımlarla çıktım kantinden.
Gerçekten salak ya . Öküz aptal . Offffffffff çok sinirlendim gerçekten.

Hastanede saat 6' e kadar durmam gerekiyomuş. Şuanda saat 6 . Ama kış aylarında olduğumuz için hava erken kararıyordu.  Ne yalan söyleyeyim şu yaşıma kadar karanlıkta tek başıma dışarıda bulunmamıştım.

Biraz tırsak adımlarla otobüs durağına doğru yürüdüm. Aslında babam beni hem bırakmak için hemde almak için teklifte bulundu . Fakat kabul etmedim çünkü babam beni her zaman getirip götüremez alışmam lazım.

Sapa sağlam eve geldim . Odama geçmek için mecburen salonun oradan geçmek zorundaydım. Annem , babam , abim , nişanlısı ( her ne kadar sevmesem de , 10 gün olmuştu nişanlanalı) ve masal oturuyorlardı. Beni ilk fark eden babam oldu .

" Hoş geldin koca göz . Bizde seni bekliyorduk . "

"Hoşbuldum babacım "

"Hoşgeldin yavrum . Hadi yemekler soğumadan geçelim hemen sofraya . "
Annemin sözü üzerine herkes sofraya geçti . Bende elimi yüzümü yıkadıktan sonra oturdum sofraya.

TESADÜF AŞK #secicilerkurulugençkızedebiyatıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin