amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
Sehun eline aldığı kitabı esmerin yüzüne yapıştırmamak için hırsla masadan kalkıp, ayaklarını yere vurarak içeri girmeye yeltendi. Arkasından yükselen kahkaha yine yenildiğinin göstergesiydi. Ancak Jongin onu öylece göndermek yerine bir de şeref golü atmak istemişti.
"Ama seçme şansım olursa o 10 kişi yerine senin yuvarlak güzel kıçını tercih ederim Oh Sehun."
Sarışın genç olduğu yerde donmuş, duyduğu cümleyi anlamlandırmaya çalışırken Jongin kalkıp ondan önce dairesine girmişti. Yan dairenin kapanan teras kapısının sesiyle Sehun kendine geldi. "Bu da neydi böyle" diye düşündü. "Bu serseri ne söyledi?"
Ağır hareketlerle dönüp az önce kalktığı sandalyeye oturdu. Sanki Jongin hala orada ve aynı cümleyi kulağına fısıldıyordu.
Önce Baekhyun'la henüz yatmadığını söyleyip, midesine bir yumruk geçirmiş, ardından ise onu tercih edeceğini söyleyerek midesine yediği yumrukla iki büklüm olmuş gencin yüzüne diziyle sağlam bir darbe indirmişti. Dışarıdan bir şey belli olmasa da Sehun'un iç dünyası şu an kan içinde sancıyla kıvranıyordu. Adı Kim Jongin olan sancıyla...
Baekhyun oflayıp, puflayarak terasa, diğerinin yanına geldi. Masadaki paketten bir sigara alıp az önce Jongin'in oturduğu sandalyeye kuruldu. Ancak konuşuncaya dek Sehun onun varlığını fark etmemişti.
"Çok zor değil mi?"
Sarışın olan bakışlarını sesin geldiği yöne çevirdi. "Ne?"
Baekhyun arkadaşının notlar yüzünden dağıldığını düşündü. "Statik diyorum, notlar. Zor değil mi? Derste dinlemeyince fark etmemişim ama sınavın şimdiden bok gibi geçeceğine eminim. Senin yüzün de bu şekli aldığına göre yanılmıyorum."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Sehun başını sallayarak toparlanmaya zaman bulamamış olmasına lanet etti. "Evet, sınav, sınav zor olacak bence de."
Baekhyun yan dairenin kapalı perdelerine baktı. "Evde yok galiba."
Sehun "nereden bileyim ben!" diye yükseldiyse de, kendini durdurmayı bildi. Baekhyun ortamdaki garip gerginliği sezmiş gibi "sen iyi misin?" diye sordu.
Sehun hala kucağındaki notlar ve kitaplarla oturduğu yerden kalktı "üşüdüm sadece, içeride çalışacağım, sen de çok kalma, hava iyice soğudu."
Baekhyun başıyla onaylayıp, Sehun'un nesi olduğunu daha fazla üstelemedi.
Sarışın genç elindekilerle birlikte odası olarak düzenledikleri iç odaya geçti.
Kitapları yatağın üzerine bırakıp, kendi de yatağın kenarından kayıp yere oturdu. Kim Jongin dengesiz herifin tekiydi ve Sehun bu dengesizliğe bir çok farklı konudan dahil oluyordu. Önce tanışmalarındaki absürtlüğü bahane olarak görmüş, ardından Jongin'in onu Profesör Park'ın yeni gözdesi diye kıskandığını düşünmüştü. Tüm bunlara Baekhyun'un hormonları eklenince işler içinden çıkılmaz bir hal alacak diye korkmuştu. Ama asla aklına gelmeyen şey bugün yüzüne tokat gibi, yok yok yüzünü dağıtan sağlam bir yumruk gibi çarpmıştı. Kim Jongin onu tercih edeceğini söylemişti.
