amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
"Cutie Pie gelmediğine ve sen de ses duymadığına göre kimse sevişmiyor. İn ve çizmeye başla, ben annemi arayacağım. Günlerdir aramadığım için sağlam azarlayacak, döndüğümde yine bardakla yatağın tepesinde olursan bardağı kıçına sokarım " dedi Sehun ve odasına girdi.
Baekhyun, Sehun'un yokluğunu bir şekilde değerlendirmeliydi. Yeniden terası kontrol etmek hiç fena fikir değildi. Hem biraz hava almanın kimseye bir zararı olmazdı. Yıldızlı gecenin güzelliğine bakıp bir sigara yaktı. Kulağı da hala yan dairedeydi. Daha önce terasa çıktığında dikkatini çekmeyen masa üzerindeki dergileri gördü. Anlaşılan tanrısı bu gece sevişmeyi aklından bile geçirmemişti, ama diğer ikisiyle birlikte içeride ne yapıyorlardı?
İçindeki heyecan dalgası git gide büyürken, kısa olan masaya yaklaştı. Rüzgarda uçuşan sayfalar arasındaki yapıların fotoğraflarına baktı. İşaretlenmiş merdivenin olduğu sayfada parmaklarını gezdirdi. "Tanrıya çıkan merdiven" dedi kendi kendine ve kıkırdadı.
Jongin evindeki fazlalıkları önemsemeden elindeki buz kovasına buzları doldurup içine bira şişesini oturttu. Teras kapısına dönüp baktığında kapının yansımasından masanın üzerine doğru eğilmiş, arkası dönük genci gördü. Dudaklarındaki çapkın sırıtış genişlerken, buz kovasına bir bira daha eklemeyi ihmal etmedi.
"Oh Sehun. Seni yaramaz velet. Aferin böyle laf dinle, beni hayal kırıklığına uğratma" diye fısıldadı. Seksi kalçanın gündüz olanları düşünüp korkusuzca ona yaklaşıyor olması Jongin'i fazlasıyla neşelendirmişti. O kimi etkilemekte zorlanmıştı ki? Sehun da farklı değildi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Bu gece de birkaç tur sekse hayır demezdi, zaten o sekse hayır demezdi. Öyle bir ihtimal doğarsa yere konumlanmış iki insan irisini düşünmeden sokağa atardı.
Baekhyun, yaklaşan ayak sesleriyle, doğruldu. Kalbi az sonra ağzından fırlayıp, masaya, işaretli olan merdiven görselinin üzerine düşecek gibiydi. Ancak sorun ettiği kesinlikle bu değildi. Kalbini kussa bile, Kai onun bedenine dokunur muydu? Merak ettiği sadece buydu.
Esmer genç masaya yaklaştıkça zihnindeki görüntünün gerçekle uyuşmadığını fark etti. Elindeki buz kovasını içindeki biralarla birlikte masaya bıraktı. Arkası dönük gencin kim olduğunu anladı ve yüzündeki gülümseme, bir anlığına sekteye uğradı. Anlaşılan Sehun düşündüğü kadar kolay bir av değildi.
Baekhyun, yüzünde gezinen derin bakışlara utangaçça gülümsedi. Ve iç sesinin iğneleri ruhunu dürttü. "Ne zamandır utanmayı biliyorsun Byun Baekhyun? Seks tanrını masumiyetinle mi tavlayacaksın?" Limon yalamış, ama yine de gülmek zorundaymış gibi eğreti bir sırıtma sundu Jongin'e. Esmer olan boşa çıkan beklentisini derine itti. Daha samimi bir gülümseme edinip, konuştu.
