amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
"Kaçmak için hiç planım yok; Hiç planım yok seni sevmek dışında..."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
...
"Endişenizi anlıyorum Profesör teslimler, sınavlar Sehun için önemli olmalı ama mutlaka sınavlardan daha fazla önem verdiği şeyler de olmalı, onların yanında sınavlarını önemseyeceğini sanmıyorum. Lütfen, Kai dönmeden bu konuyu çözmemiz gerektiğini unutmayın, fazla zamanınız yok."
Youngmi kapanan kapı üzerindeki öfkeyle dolu bakışlarını bir süre çekemedi. "Sen kime bulaştın Sehun" diye mırıldandı başını umutsuzlukla iki yana sallarken. Sehun'u takip ettirmeye başladıklarına göre oturup Youngmi'nin konuşmasını bekleyen falan yoktu anlaşılan. Zaman kazanma uğraşının da böylece boşa bir çırpınış olduğu ortaya çıkmıştı. Sehun'un Jongin'den, bu aileden, buradan kurtulması gerektiğine kesinlikle emin olmuştu Youngmi. O genç adam gitmeliydi, ne olursa olsun buradan gitmeliydi.
Birkaç gün önce aradığı numarayı tereddüt etmeden tekrar aradı. İlk çalışta telefonun açılmasını beklemiyordu. Neşeyle telefonu açan adamın hattın diğer ucundaki kadından çok daha iyi bir gün geçirdiği belliydi. Youngmi boğazını temizledi, keyfi yerinde olsa Este'nin neşesine ortak olmak adına birkaç İtalyanca kelimeyle onu selamlardı ancak şu an neşe adına bir şey zihninde yoktu, İngilizce ikisi için de yeterliydi.
"Merhaba Profesör" dedi Youngmi ve aynı şekilde karşılık aldı. Telefonun diğer ucunda Politecnico Di Milano Üniversitesi, Mimarlık Fakültesi Bölüm Başkanı ve aynı zamanda doktoradan arkadaşı Este Ferri vardı.
"Umarım yanlış zamanda aramadım. Derste değildin değil mi?"
"..."
"Çok özür dilerim, saat farkını düşünemedim, kahvaltını bölmedim umarım."
"..."
"Evet, geçen gün konuştuğumuz konu için aramıştım. Henüz öğrencimle görüşmedim ancak seninle konuyu netleştirmek istedim. Biliyorum başvurular dönemin başında alınmıştı, ancak bu biraz farklı bir durum."
"..."
"Değişim programıyla olmayacak o halde, anlıyorum."
"..."
"Maddi açıdan mı?"
"..."
"Hayır, bir sorun yok, tanıyınca anlayacaksın oldukça parlak bir öğrenci, onu Milano'ya göndermek için burs vermeye hazır gönüllüler bile var."
"..."
Youngmi samimiyetten uzak bir gülümsemeyle "evet, evet Kore iyi bir mimar kazanacak" diyerek hattın ucundaki adamın esprisini onayladı.
