amorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne)
biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı...
amorf.
Uyarı:
Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...
Beni çıldırtıyorsun, gözümü kırptığım an darbe alıyorum o keskin dilinden gelen..."
...
"O BEYNİNİ NE İÇİN KULLANIYORSUN SEN?"
Sehun dayanamayıp sonunda haykırmıştı. Başını camdan dışarı çevirdiğinde eve geldiklerini ve apartmanın önünde durmuş tartışmaya devam ettiklerini fark edebildi. Otomatik olarak eli kapı kolunu bulduğunda, diğer kolundan yakalanıp koltuktan kalkması engellenmişti.
"Tahmin etmiştim."
Sehun kurtulmaya çabalarken Jongin'in yüzüne yayılmış geniş ve kendinden emin gülümsemeyle duruldu. Az önce esmer olan da en az onun kadar sinirliydi ya da değil miydi? Zor duyulacak şekilde "ne?" diyebildi.
Jongin hala Sehun'un kolundaki tutuşu bırakmadan koltuğuna sırtını yasladı, bakışları karşıda, yüzünde "biliyordum zaten" diyen ifade ve çarpık gülümsemesiyle "Chanyeol'un sadece şaşırtmaca olduğunu biliyordum" dedi.
"Baekhyun'dan saklanıyorsun.
Ne zamandan beri Baekhyun'dan hoşlanıyorsun ya da daha doğrusu hoşlandığını düşünüyorsun?"
"Ne saçmalıyorsun?" diye yanıtladı Sehun, arabadan inmek için direnmeyi bırakmış o da koltuğa yaslanmış, bakışlarını karşıya dikmiş ve hala kolundaki parmakların tutuşuna aklı kayıyordu.
"Üniversiteye başladığınızda mı yoksa daha önceden mi?
"..."
"Eski arkadaşsınız değil mi? Büyük ihtimalle o seni arkadaşı olarak görüyor ama sen... Sen onu hiç öyle görmedin. İlk aşkın falan mı? Hep ilk aşk saçmalıkları böyle asla vazgeçilmezimsin yanılgısı doğurur."
"..."
Sehun cevap vermiyordu. Veremiyordu. Ama Jongin'in haklı söylemleri karşısında şaşırıp yutkunuyordu.
"Ona açılmayı denemedin değil mi?"
"..."
"Denemedin. Çünkü korkaksın. Baekhyun'a hislerini söyleyemeyecek kadar korkak. Hatta o hislerin hala var olup olmadığını kendine söyleyemeyecek kadar korkak. Oysa ona duyduğun şeyin sevgi mi yoksa alışkanlık mı olduğunu bile ayıramıyorsun. Kolay olanı seçmişsin ve ona sığınıyorsun. Baekhyun asla sahip olamayacağın, olmayı denemeyeceğin platonik aşkın.
Çünkü bu güvenli..."
"Saçmalıyorsun. Sen... Sen kafanda uydurduğun şeylere inanmışsın. Senin oyunlarına gelmediğim için bahaneler üretiyorsun" diyebildi Sehun. Jongin kendine bile itiraf edemediği şeylerle onu sınıyorken bir şekilde kaçmalıydı.
"Aptalsın, hem korkak hem aptalsın. Kimden etkilendiğini kabullenmekten bile korkan bir aptal. Bahanelere ihtiyacım yok senin aksine, hiçbir zaman da olmadı. Senin de olmasın."
"Aptalım" diye fısıldadı Sehun ancak Jongin duymadı.
"Baekhyun'la aranızı yapmamı ister misin?"
"NE?"
"Baekhyun konusunda sana yardım edeceğim."
"SANA ÖYLE BİR ŞEY YOK DİYORUM, NEDEN ANLAMIYORSUN?"
Jongin'in dudakları yeniden piç bir gülümsemeyle kıvrıldı. Sehun'un kolundaki elini çekip, gitmesine fırsat verdi.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
