**Halie Loren - Perhaps Perhaps Perhaps
Dördüncü yılın ilk dönemi (7. dönem), Sehun için kabus gibi başlamıştı. Yurttaki odası yaz okuluna kalan öğrencilerin istilası altındaydı ve anlaşılan o ki istila bir süre daha devam edecekti. (YN: Kore'de mimarlık eğitimi 5 yıl sürüyor.)
Sehun bir kaç gün olmasını umduğu bir süre için sokakta kalmıştı. Şimdi elindeki büyük valizle, Baekhyun'un kapısında otururken, arkadaşının ona kızacağını adı gibi biliyordu. Baek uzun süredir Sehun'un yanına taşınmasını istiyordu. Liseden beri yakın arkadaşlardı ve Sehun'un saçma inadı, Baekhyun'un canını sıkıyordu. Dönemin yarısından çoğunu bu evde geçirdiği gerçeği varken, Sehun neden inat ediyordu, Baek bunu hiç anlamıyordu.
Oysa Sehun için platonik aşkıyla yakın arkadaş olmak zor, ama vazgeçemediği bir durumdu. Bir de yanına taşınarak bunu çekilmez yapmak istemiyordu. Baekhyun'dan dinlediği aşk/seks hayatını gözleriyle görmek pek cazip gelmiyordu.
İçinde bulunduğu durum ve Baekhyun...
Tüm bunlar onu saçma bir çaresizliğe sürüklüyordu. Narin parmaklarını biraz fazla uzamış ince telli dağınık sarı saçlarının arasından geçirdi. Baekhyun'un ısrarlarına direnemediği bir gün saçlarını boyamasına izin vermişti ve o günden beri yani yaklaşık iki yıldır sarışındı. Teninin beyazlığı sayesinde hayal kırıklığına da uğramamıştı. Hala Baekkiesinin iltifatlarını hatırlıyor ve mutlu oluyordu. Sırtını yasladığı kapıya başını dayayıp, bakışlarını tavana diktiğinde kata gelen asansörün sesini duydu. Baekhyun marketten aldığı atıştırmalıkları zorla taşıyarak asansörden çıktı. Sarışın genç oturduğu yerden kakıp diğerinin yanına koştu ve elindeki poşetleri aldı."Üzgünüm. Telefonumun şarjı bitmiş aramadan geldim. Yurttaki odayı hala boşaltmamışlar. Bir kaç geceliğine sende-"
"Oh Sehun! Kes sesini! Sana defalarca birlikte kalmayı önerdim. Bir kaç gecenin lafını yapıyorsun" diye burnundan soluyarak çıkıştı.
"Baekkie!" Sehun'un sesi istediğinden sert çıkmıştı.
"Biliyorum, biliyorum. Parayı sorun ediyorsun. Bu saçma düşüncen sinirimi bozuyor. Seninle yeniden bunu tartışmayacağım. Hem şifreyi biliyorsun neden içeri girmedin, neden kapıda bekliyorsun?"
"Sen olmadan girmek istemedim"
"Tanrım! Dünyanın en ahmak insanını bana vermem için önceki hayatımda sana nasıl bir kazık attım acaba?"
"Ben-"
"Sus!
Tanrıyla arama girme, içeriye gir Oh Sehun!"
Sehun gözlerini devirirken, Baekhyun kapının şifresini tuşladı. Sarışın aklına dolan düşünceyle içini çekti. Baekhyun sahip olduğu her şeyi koşulsuz ona açmış, açmaya da devam ediyordu. Tabi, kendisi dışında sahip olduğu her şeyi demek daha doğru olurdu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Amorf *sekai*
Fanfictionamorf: atomları bir düzene göre değil de gelişigüzel dağılmış olan (bünye); kendine özgü bir biçimi olmayan (nesne) biçimsiz, düzensiz gelişigüzel ilişkiler yumağı... amorf. Uyarı: Kurguda +18 öğeler barındıran bölümler yer alıyor ve hikaye iki erke...