Eve gidince üstümü değiştirip. Patili pijamamı giydim🐾🐾 ve Pars'ın odasına girdim. Yatağına uzanmış telefonuyla oynuyordu. "Noldu Anka?" Derken yatağın yan tarafına kayıp boş yere elini vurdu. Gülümseyerek yanına oturdum ve "hiçç. Bugün olanları atmak istedim." Dedim ve yaptıklarımızı anlattım. Bittiğinde ikimizde kahkaha attık. Biraz daha konuştuktan sonra yanağını öpüp iyi geceler diyerek odama gittim. Yarın okul olduğu için erken yatıyordum.
×××××××××××××
Sabah Siles'ın havlamasıyla uyandım. Esneyip ayaklarımı yataktan sarkıttım. Siles'ı kucağıma alıp öptüm ve dolabın başına geçtim. Bana tatlı tatlı bakan Siles'a gülümseyerek "bugün ne giysem acaba?" Dediğimde yerinde zıplayarak havlayınca güldüm ve dolapla bakışmama devam ettim. Bir süre sonra buz mavisi bi dar kot, üzerinde 'supercool' yazan beyaz tişörtümü giydim. Ayakkabı olarakda beyaz converslerimde karar kıldım. Giyindikten sonra aşağıya inip. Annemin ve babamın yanağını öptüm ve Pars'a dil çıkartarak yerime oturdum. Bana gülerek baktı. Kısa bi günaydın faslından sonra kahvaltıya başladık. Pars'a baktığımda lacivert bi kot ve ve beyaz bi t-shirt giydiğini gördüm. Ve tebessüm ettim. Kahvaltıdan sonra yukardan benim ve Pars'ın çantasını alarak aşağıya indim ve anahtarlarımı aldım. Çantasını Pars'a verdim ve içeriye doğru "anne biz çıkıyoruz." Diye bağırdım. Annem yine o klasik lafı söylediğinde güldük, "tamam çocuklar dikkatli olun." Ve dışarı çıktık. İkimizde kendi arabalarımızla gidicektik.
Arabama bindim ve Pars'ın çıkmasını bekledim. Çıktığında garajın önüne geldim ve biraz uzaklaşmasını bekledim. Pars uzaklaşınca gaza abandım. Asfaltın çığlığıyla sırıttım ve yola çıktım. Pars geçmem için yol verdiğinde etrafında tur atıp önüne geçtim ve gaza yüklendim. Okul bahçesine arka arkaya havalı bir giriş yaptığımızda herkesin gözü bize döndü. Ne demeliyim ki ilgi odağı olmayı seviyordum :D Pars arabasını park etmiş ve kaputa yaslanmış benim park etmemi bekliyordu. Arabayı park edip aşağıya indim ve kilitledim. Kardeşimin yanına gidince beraber binaya giriş yaptık. 18 yaşındaydık ve lise son sınıfa gidiyorduk. Sınıflarımız farklıydı. Ben D sınıfında Pars ise F'deydi. Bana göz kırpıp sınıfa girdiğinde gülümsedim ve sınıfıma girdim. Sıra arkadaşım Rüzgar'ın yanına oturdum ve gülümseyerek "günaydın" dedim o da gülümseyerek "günaydın" dediğinde çantama döndüm ve lacivert kapaklı defterimi, siyah kalemliğimi ve bordo kalemimi çıkardım ve hocayı beklemeye başladım. Hoca içeri geldiğinde ayağa kalktık ve 'oturun' komutuyla yerimize oturduk. Ders fendi, bu dersi seviyordum. Biz Afra'yla aynı sınıftaydık. Pars, Ali ve Yiğit aynı sınıftalardı. Eylül farklı bi sınıftaydı. Afra'nın sırasına baktığımda boş olduğunu görünce yüzüm düştü. Rüzgar, "noldu Anka? Yüzün düştü birden" diyince tebessüm ettim. İnsanın kendini umursayan arkadaşları olması çok güzel bir şeydi. "Afra gelmemiş" dediğimde "gelir biraz-" cümlesini bitiremeden sınıf kapısı çaldı ve Afra içeri girdi. "Geç kaldığım için özür dilerim" neyse ki kübra hoca iyi kalpli birisiydi de "önemli değil Afra'cım. Yerine geçebilirsin." Diyerek yerine geçmesine izin verdi. Afra yerine geçerken bana gülümsediğinde aynı şekilde karşılık verdiğimde Rüzgar'a dönerek gülümsedim ve "dediğin oldu hemen iyi insansın koçum." Diyip güldüğümde "aynen koçum" diyip güldü ve dersi dinlemeye başladık. Zil çaldığında ben, Pars, Eylül, Afra, Ege, Yiğit ve Ali kantinde toplandık ve bişeyler atıştırmaya başladık. Yiğit ağzına bi tost tıktı ve "bogon bosoylor mo yopsok ocobo?" Dediğinde Ali ensesine indirdi bi tane. "Düzgün konuşsana lan" diyince Yiğit göz devirdi ve "bugün bişeyler mi yapsak?" Diye tekrar etti. Hepimiz onayladık ve saat 5 te buluşmak için sözleştik.×××××××××××
Okul çıkışı herkes kendi arabasına bindi ve evlere dağıldık. Eve vardığımızda saat 3 tü. Daha 2.30 saat vardı. Whatsapp grubuna girdim ve "nereye gidicez?" Yazdım...
#Whattsap Grubu#
Eylül: kafeye mi gitsek??
Pars: çok sıkıcııı -_-
Ali: aynen
Ben: aynen
Yiğit: katıldım gitti
Afra : bencede
Eylül: iyi be bişi demedik -_-
Yazdığında güldüm ve bi süre düşündüm... hah vallahi buldum.
Ben: parti??
Ege: süper fikir ;)
Yiğit: parti time bebeğim :b
Pars: -_-
Ben: tamam be kısa giymek yok -_-
Pars: adam ol ;D
Telefonu aldım ve despacito'yu actım. Saatte baktığım. 2 saat vardı hala bende Afra ve Eylül'le olan gruba girip "hala 2 saat var dolaşalım mı?" Dedim.
# Whatsapp Grubu #
Afra: süper olur bende sıkıldım evde otura otura :(
Eylül: ayn ya. Ama arabasız gidelim bu defa dolaşalım biraz?
Ben: bana uyar ;)
Afra: olur :)
Eylül: nereye gitcez?
Ben: ne bilim dolaşırız biraz.
Afra: tm bizim ordaki parkta buluşalım o zaman.
Ben: tamam ciğerim XD
Afra: -_-
Eylül: -_-
Gülerek telefonu kapattım ve masanın üstüne koydum. Sonra Siles'ı Afra'lara göstermediğim aklıma geldi ve onu da çıkartmaya karar verdim. Önce kendi üstüm için dolabın karşısına geçtim ve beyaz bi kazak ve lacivert kot giymeye karar verdim :) altınada beyaz-lacivert supralarımı giydim. Şimdi de sıra geldi Siles'aa. Evet onu da giydirecektim :D Siles'ın kendine özel küçük odasına gittim ve öptüm. "Merhaba Siles. Bugün bizimle dışarıya çıkıyorsun." Dedim ve güldüm o da bana havlayarak cevap verdi. Dolabının yanına gidip Siles'ın kıyafetlerine bakmaya başladım. Ben ne giydireceğimi düşünürken, sırtıma atladığında kahkaha attım ve kucağıma alıp sarıldım. Sonra beraber dolaba baktık. En sonunda takım olmaya karar verdik. Onada lacivert küçük bi pantalon beyaz bi kazak ve kucuk beyaz ayakkabılar giydirdim. çok sevimli olmuştu. Lacivert tasmasını ve telefonumu alıp Afra'ların parkına gittik. Bir süre sonra Eylül'de geldi ve beraber yürümeye başladık. Eylül ve Afra Siles'ı çok sevmişlerdi ve görür görmez mıncırmışlardı. Biraz dolaştıktan sonra vedalaştık ve eve gittik...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın İkizler
Teen FictionHikaye ilk başlarda acemi dille yazılmış olsa da ilerledikçe kendini düzeltmiştir. Anka ve Pars ikizleri ailelerinin evi onlara bırakıp, sürekli iş seyahatlerine çıkmalarına alışmış ve bunu kafaya takmayıp yokluklarını avantaj haline getirmişlerdir...