13. Bölüm

148 11 0
                                    

"Ben aşağı iniyorum" diyen Ali'nin koluna bir koala misali yapıştım.(bir koala bir koalaya ne demis? Ben kaçıyım sen koala jdvzhzbz) "gitme. Ya sana bişey olursa?" Yiğit, Berkay, Ege ve Pars'ta gidiceklerini söyleyince mecburen bıraktık artık. Aşağı indiklerinde sırıttım ve kızlara sessiz olun işareti yaparak arkalarından indim. Ali ve Pars etrafa bakarken Yiğit kafasına ne zaman aldığını bilmediğim kar maskesini geçiriyordu. İşin tuhaf kısmı yaz mevsimindeydik! Yiğit'in üzerine baktığımda gülmemek için zor durdum. Üzerinde bebek mavisi t-shirti, altında ise yeşil renkli kaprisi ve aşağı kaydığı için gözüken garfieldlı boxerı, kafasında da siyah kar maskesi. Ali Yiğit'i görünce kafasına vurdu ve "salak biz hırsız mıyız?" Dediğinde ağzımı tuta tuta anırıyordum.(nasıl oluyo vallaha bilmiyom xjsbz) bunun sonucunda ise dışarıya domuz gibi sesler çıkıyordu. Yiğit omuz silktiğinde Ali göz devirdi ve mutfağa bakmaya başladı. İceriye girenin bir kedi olduğunu gördüğümde, içimdeki bütün ekşın kayboluverdi. Kedinin siyam kedisi olduğunu görünce çığlık atarak yanına gittim ve kucakladim. "Bizim olsun muuuu?" Dedim u'yu uzatarak. Ege, "sen ne ara geldin?" Diyince sırıttım. Kedi çok tatlıydı yahu. Aynı ben djsh. "Bütün ekşın bozuldu be" diye yakınan Yiğit'in yanına giderek başını okşamaya başladım. "Geçicek yavrum, geçicek." Kendi kendime söylediğim şeye gülerken elektrikler geldi. Yukarı çıktık. Erkekler durumu anlatırken ben de kızlara kediyi gösteriyordum. En sonunda, bu günlük bizde kalmasını sonra da yakındakilere falan sonrarak kedinin sahibini bulmaya karar verdik. Biraz daha sohbet ettikten sonra herkes odasına çekildi. Uykum olmadığını anladığımda çantamdan kitabımı çıkarıp okumaya başladım. Gözlerim yorulunca saate baktım. 1.30. Yatağa girip balıkları izleye izleye uyudum.

×××××××××××××

Sabah burnuma gelen nefis krep kokusuyla uyandım ve "kreeppp" diye böğürerek mutfağa koştum. Krep yapan kişinin gözde olduğunu görünce, "ooo ye-eummy görünüyo gözdecim" dedim 180 derece bi dönüş yaparken. Gözde anlamadı ve gülümseyerek "teşekkürler" dedi. Bunların Yiğit'le arasını yapıcam artık. Bi yengemiz olmalı. Mutfak masasına oturup telefonu karıştırmaya başladım. "Bugün denize gidelim mi?" Diyen Gözde'ye gülümsedim ve "tabii" dedim. Bir süre sonra aklıma gelen fikirle hınzırca sırıttım. "Kimse kalkmadı dimi daha?" Diye sorduğumda "gördüğun gibi" cevabını alınca odama çıktım. Olmazsa olmaz hoparlörümü aldım ve salonun yani herkesin odasına en yakın olan kısma bıraktım. Son sese ayarladım. Çalan şarkıyla kahkaha atmaya başladım. "Ben senin ananın, elerinden öpeceğim. ALLAH'ın emriyle isteyeceğim." Herkes söve söve kalktığında hemen mutfağa koştum. Şarkıyı duyan Gözde'de gülmeye başlayınca eşlik ettim. Herkes kızgın ve şaşkın bir suratla "Ankaa" diye böğürerek inince Gözde'nin arkasına saklandım. Kızgınca yanımıza gelirlerken tahmin ettiğim gibi krebi görüp yumşadılar ve masaya oturdular. Yanlarına gidip oturduk ve kahvaltı ettik.

Çılgın İkizlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin