Arabaya biner binmez kulaklıklarımı taktım ve Pars'ı beklemeye başladım. Bir süre sonra geldi ve arabayı çalıştırdı. "Anka, sen iyi misin? " dediğinde gülümseyerek Pars'a baktım. "İyiyim. Neden? " kaşlarını hafifçe çatarak cevap verdi. "Gergin görünüyorsun. " neden acaba!? Ladeslendikten sonra Aras'ı bir şekilde ikna etmiş ve 4 gün kazanmıştım ve bugün o gündü... Kendimi hala hazır hissetmiyordum. Pars'la beraber Yiğitlere vardığımızda kulaklıklarımı çıkardım ve arabadan indim. Aslında yüzümdeki gerginliği saklama konusunda büyük bir çaba gösteriyordum ve başarıyordum ama bir anlığına görevimi unutup, araba da kullanmak istemeyince anlamıştı. Önden gidip zile bastım. Biraz bekledik, kimse açmayınca tekrar bastım ve kapıya vurdum. Biraz daha bekledikten sonra bacağına bir sülük misali yapışmış bir Yiğit'le, Alev Teyze kapıda belirdi. "Hoşgeldiniz çocuklar, geçin içeri" güldüm ve içeri geçtim "Anneğğ noluuğğğr" "ay Yiğit!" Pars "noldu yine Alev Teyze? " diye sordu. Ben de merak etmiştim. "Sorma be oğlum. Tutturmuş Cenisırı isteyelim. Kimdir nedir bilmiyorum ki hiç" dedi ve alnından düşen teri sildi. Gülmeye başladık Yiğit'de göz devirdi ve "Anne ne Cenisırı ya kaç defa dedim Jenifer diye" ardından içerden Ali'nin sesi geldi, "lan mal! Bakmaz o kız sana" cevapsız olur mu hiç? "snane be slk" Alev Teyze kendini yere attı...×××××××××××××
Biraz oturup olayı öğrendikten sonra evden kaçmıştık. Şimdi de Aqua kafeye gidiyorduk. Arabayı park edip indik ve kafeye girdik. Cam kenarına oturduk ve menüleri beklemeye başladık. O sırada tam camdan baktığım sırada içeri giren Aras ve Arda'yla gözlerimi kocaman açıp gelen menüyü kafama çektim. Pars tepeden bana bakınca şirince gülümsedim. "Ne yapıyorsun sen? " "Böyle daha güzel düşünüyorum, " dedim ve menüye baktım "aa bundan mı denesem ki? " göz devirip oturunca rahat bi nefes verdim. Ama bu rahatlık çok sürmedi... Bizi gören Aras ve Arda yanımıza geldiler ama ben onlara değil ısrarla saçını oynayarak Aras'a bakan kıza bakıyordum! Erkekçe selamlaşıp masaya oturdular. Kız hala bakıyordu ve ben sinirlenmeye başlamıştım. Garson geldiğinde herkes siparişini vermiş sıra bana gelmişti. "Ka-" "Karpuzlu meyve suyu" dedi Aras. Ona baktığımda neyi ima ettiğini anladım ve yanaklarım yanmaya başlayınca kızı aldığım göz hapsime devam ettim. Göz ucuyla Aras'a baktığımda sırıtıyordu. Ben gözümü kızdan, kız da Aras'tan alamayınca Aras, baktığım yere baktı ve sırıtmaya başladı kız cilvelenince bana bi sıcak bastı. Kıza göz kırptığını görünce artık dayanamadım ve "ben hava alıcam! " dedim ve koşarak dışarıya çıktım. Etrafıma bakınıp girebileceğim bi delik aradım. Kahretsin gözlerim dolmaya başlamıştı. Hemen koştum ve kafenin arkasındaki sokakta bulunan merdivene oturdum ve yüzümü kapattım. Çok değil, sadece 2 dakika sonra Aras geldi ve yanıma oturdu. "Anka" dedi yüzüme bakmaya çalışırken. "Güzelim? " kafamı kaldırıp ona bakınca sırıtmaya başladı. "Kıskandın mı seen? " diyerek yanağımı sıkınca eline vurdum. "Sanane be. Hem ne alakası var? Neden kıskanıyım ben seni o sürtükten? " dediğimde sesli bir şekilde gülmeye başladı. Göz devirdim ve Aras'a arkamı dönüp oturdum. Kollarımı göğsümde kavuşturdum ve trip moduna geçtim. Aras gülerek arkamdan kollarını bana sarınca kalbim kan pompalamayı unuttu bir anda nefesim kesildi daha sonra çenesini omzuma koydu ve fısıldadı. "Hayırlısıyla ilk tribimi de yiyorum. " dediğinde heyecanla arkamı döndüm ve suratına baktım. "İlk trip mi? " dedim hevesle "evet? " dediğinde sırıtmaya başladım. O da güldü ve "iddiamızı unutmadın umarım? " dedi. Gözlerimi kocaman açtım ve arkamı döndüm. "Sen git o kızla gir iddiaya. Hıh" kahkaha sesi gelince arkamı döndüm ve gitmeye başladım. Seri bir şekilde kolumu tuttu ordan da eli, elime indi. Bırakmaya çalıştım ama daha sıkı tuttu. "Aras, Pars-" "işi olduğunu söyleyip gitti." başımı salladım ve kafeye girdik. Direk Aras'la beraber kıza baktık. Belliki henüz bizi görmemişti. Aras masaya doğru giderken elimdeki elini çekiştip kızın olduğu masanın önünden geçtirttim. Tabiki de geçerken kenetlenmiş ellerimizi kızın gözüne sokmayı ihmal etmemiştim. Karşılığında aldığım somurtkan suratla mutlu bir şekilde kendi masamıza yönlendik. Bizi gören Arda'nın bakışları önce ellerimize ordan da gülen suratlarımıza döndü ve sırıtmaya başladı. "Vay be" dedi hayranlıkla ve telefon oynamaya geri döndü. Utanıp masaya oturduğumuzda elimi çekmeye çalıştım ama Aras buna izin vermedi. Aksine güvence verir gibi sıktı. Tebessüm ettim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın İkizler
Teen FictionHikaye ilk başlarda acemi dille yazılmış olsa da ilerledikçe kendini düzeltmiştir. Anka ve Pars ikizleri ailelerinin evi onlara bırakıp, sürekli iş seyahatlerine çıkmalarına alışmış ve bunu kafaya takmayıp yokluklarını avantaj haline getirmişlerdir...