Uzun bi yolculuğun ardından Tekirdağ'a varabilmiştik. Arabadan inip valizleri yerleştirmeye başladım. "Kimler hangi odada kalıcak" diye soran Ege'ye gülümseyip, "bir sürü oda var herkes istediği kişiyle kalabilir" dedim. Pars önden gidip kapıyı açtığında sırayla içeri geçtik. 3 katlı, mavi ve spor duran bi evdi. "Ben en üst katta kalıcam" dediğimde Berkay sırıtarak, "ben de geliyim mi yanına?" Diyince Ali kafasına vurup "ne diyon lan sen!" Diyince ellerini kaldırarak "büyüksün abi" diyen Berkay'a güldüm ve valizimle beraber çatıkatındaki odama çıktım. Odamın duvarları lacivertti. Ortada çift kişilik, büyük bir yatak vardı ve üzerinde akvaryum vardı(multimedia). Eşyalarımı dolaba yerleştirip kendimi yatağa attım.
××××××××××××××
Yavaşça gözlerimi açtığımda başımda dikilen Pars'a baktım. "Noldu?" "Dışarı çıkıcaz birazdan gelmek ister misin?" Dediğinde düşündüm. Canım sıkılmıştı ve deniz bize yakındı. "Olur" başını sallayıp odadan çıktığında dolabın karşısına geçtim. Hava biraz esiyordu, siyah bi dar kot, üzerin de denge işareti olan koyu gri t-shirtimi ve siyah supralarımı giyip aşağıya indim. Koltuğa attığım hırkamı da alıp bizimkilerin yanına gittim. Biraz yürüdük, Ali kolunu omzuma attığında gülümsedim. Deniz kenarına gelmiştik. Dalgasızdı bu defa deniz, durgun ve güzeldi yine. Bi süre öyle durup sohbet ettikten sonra kulaklığımı çıkarıp müzik açtım ve kıyıya yaklaşıp oturdum. Diğerleri biraz ilerdeki bankta oturuyorlardı. Bir süre sonra motor sesi geldiğinde o tarafa döndüm ve
Not; çok kısa bi bölüm oldu üzgünüm. Ama yeni bölüm isteyen olmadığı için heves gelmiyor pek. Yine de... teşekkürler.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çılgın İkizler
Teen FictionHikaye ilk başlarda acemi dille yazılmış olsa da ilerledikçe kendini düzeltmiştir. Anka ve Pars ikizleri ailelerinin evi onlara bırakıp, sürekli iş seyahatlerine çıkmalarına alışmış ve bunu kafaya takmayıp yokluklarını avantaj haline getirmişlerdir...