Enes Batur Ve Ben ♡

16 - Nezarethane

Polis arabası ile karakola gelirken bile, aklımda Enes'in ağlayarak bana bakışı geliyordu. Enes beni iki polis memuru arasında elimde yuvarlak metal kelepçelerle götürülürken gördüğünde ağlıyordu. Artık tek umudum vardı o da Baturay'ın beni buradan çıkarmasıydı. Karakola geldiğimizde yanımdaki polis memuru kapıyı açıp beni kolumdan tutarak çıkarttı. Arabadan indiğimde beni çekiştirerek karakola soktu ve beni doğruca 'Sorgu Odası' yazan yere soktu. Odada loş bir ortam, siyah duvarlar, siyah bir masa ve siyah bir sandalye vardı. Polis memuru beni sandalyeye götürüp otutturdu. Sonra bana dönüp,

"İfaden için gelecekler burada bekle."

Deyip odadan çıktı. Ellerimi masanın üstüne koyup, bileğimdeki kelepçeye baktım. Kelepçe o kadar parlaktı ki kendi yansımamı bile görebiliyordum. Kafamı sola döndürdüğüm de siyah ve aynaya benzer bir cam vardı. Dizilerde gördüğüm kadar kasvetli bir yerdi. Kapının önünden sesler gelmeye başladığında beni sorgulayacak kişinin geldiğini anladım. Birkaç dakika sonrada sesin sahibi içeriye girdi. Beni sorgulayacak kişi kendini tanıttı ve iki elini de masaya koyup bana yaklaştı. Tok ve emin bir ses tonu ile konuştu.

"Seni dinliyorum."

"Ben...ben böyle olsun istemezdim."

Dedim üzgün bir ses tonuyla.

"Ama olan oldu. Şimdi anlat, neden o kızı neden öldüresiye dövdün!?"

"Ben...kendime hakim olamadım. O...o beni zorladı."

"Bunları geç kızıııım, ben sana neden dövdün dedim!"

Korkudan gözlerim dolmuştu, anlatmak istediğim çok şey vardı ama hiçbiri ağızımdan çıkmıyordu.

"Se...sevgilimin peşinden ayrılmıyordu. Her fırsatta, en küçük bir olayda hep onun yanında oluyordu yani...ım...kaşınıyordu kaşıdım."

"Demek kaşınıyordu kaşıdın. Peki kaşıdığın o kız şuan ne halde biliyor musun? O kız ciddi bir kafa travması geçiriyor! Doktorlara göre bu gayet ciddi bir kafa travmasıymış!"

"Üzüldüm ama hak etti. Bir insan, bir insanı sırf zevk için dövmez komiserim."

"Hala hak etti diyor ya! O kız ölürse sana ne olur biliyor musun? Ha! Ben sana söyleyeyim. Sen adam yaralamak, darp etmek ve öldürmekten on altı ila on sekiz yıl yatarsın."

Korkmuştum. Komiser bey öyle bir bağırmıştı ki sesi duvarda yankılanmıştı.

"Yat kalk dua et o kıza!"

"Kötüye bir şey olmaz. O benimkini kolay kolay bırakmaz."

"Benimki diyor ya. Bak o kız ölürse eğer seni o 'seninki' kurtaramaz. O kızla ne zaman tanıştınız?"

"Sıradan bir akşam."

"Hiç aydınlanmadım! Nasıl bir akşam onu soruyorum!"

"Dolaylı yoldan tanıştık. Enes'in arkadaşıymış da neden merak ediyorsunuz?"

"Dosyana yazacağız küçük hanım."

"Dosyadan kastınız...ım...sicil mi ?"

"Evet."

"Komiser Bey lütfen yazmayın desem saçma olur demi?"

"Evet. Şunu söylemem lazım, eğer o kız şikayetci olursa yazacağız."