Ders'in sonuna kadar hala bu durumu kabullenmeye çalışıyordum. Koskoca dünyada neden hep böyle şeyler beni buluyordu? Neden sürekli kaderim bana böyle oyunlar oynuyordu, neden? Teneffüs zili çaldığı zaman okulu keşif etmek için oturduğum sıradan kalktım. Sınıftan çıkmak için kapıya doğru ilerlerken taksideki çocuk önümü kesti."Nereye kaçıyorsun bakalım ?"
"Kaçmıyorum."
"Hadi ama yalan söyleme."
"Sana yalan borcum mu var be?"
"Bence yeni bir başlangıç yapmalıyız."
''Bay ukala benimle yeni bir başlangıç mı yapmak istiyor ?"
"İnan bana bende seninle yeni bir başlangıç yapmak için ölmüyorum ama sonuçta aynı sınıftayız ve ister istemez bir şekilde bir araya geleceğiz. O yüzden yeni bir sayfa açıp sabah ki olayı unutalım."
"Aslında doğru söylüyor olabilirsin bay ukala."
"Enes."
"Efendim?"
''Enes ben."
"Ha, bende Elif."
"Memnun oldum diyelim hadi."
"Bende diyeyim bari."
"Cidden beni tanımıyor musun?"
"Tanımam mı gerekiyor ?"
"Hayır gerekmiyor aslında ama beni tanımaman beni şaşırttı."
"Her neyse izninle tuvalete gideceğim."
"Tabi geç."
Çocuk bana geçmem için yer verince son bir kez çocuğa bakıp sınıftan çıktım. Gıcık ve ukala birine benziyordu. Sanırım bu sene bu çocukla çok işim vardı. Kızlar tuvaletini bulmam neredeyse yarı teneffüsü mü almıştı ve "Kadın WC" yazısını görünce istemsizce sevinmiştim. Tuvalete girince aynanın karşısında durdum ve ellerimi lavabonun taşına koyup aynadaki görüntümü inceledim. Aslında fena görünmüyordum. Hele ki bu yağmurda.. Birkaç dakika boyunca aynada boş boş kendimi inceledikten sonra tuvaletten çıkıp sınıfa gitmeye karar verdim. Sınıfa doğru gider iken koridorda bay ukala'yı gördüm. Yanında da bir kız vardı. Bay ukala kıza bakarken durmadan sırıtıyordu. Kızda tabi altta kalmıyordu, belli ki sevgilisiydi. Bu ukalalıkla nasıl sevgili bulmuş çok şaşırmıştım doğrusu. Yanlarından gene kadar onları izledim. Bay ukala yani Enes kızın saçını eli ile kulağının arkasına koyunca bakmayı kesip sınıfa girdim. Burası nasıl bir okul lan? Ben nasıl bir okula geldim? Benim burada ne işim var? diye kendim ile konuşurken sınıfa doğru ilk adımı attım, ama sınıfa adım atmam ile ki yumuşak bir şeye çarptım. Dengemi sağlayıp çarptığım şeye baktım.
"Ben...özür dilerim daha dikkatli olmalıydım."
"Önemli değil ya sıkma canını boş ver iyi misin?"
"Evet iyiyim, yumuşak bir çarpıştı." diyerek gülümsedim. Çocuk duyduğu laf karşısın da kahkahalara boğulurken, çocuğa bir soru yönelttim.
"Bu sınıfta mısın?"
"Evet tam çaprazın da oturuyorum hatta."
"Öyle mi? Geç kaldığım için sınıfı incelemeye fırsatım olmamıştı."
"Ben İsmet, ama arkadaşlarım genelde bana İso der."
"İso değil İsomaka diyoruz biz ona."
Kafamı çevirip tanıdık sese baktım, ve karşımda gene o bebeyi gördüm. Iyh Bay ukala sınıfa teşvik etmişti, bundan kurtulamayacak mıyım ben? Çocuğu takmadan İsmet ile konuşmaya devam ettim.
"Memnun oldum İso. İso diyebilirim değil mi?"
"Diyebilirsin tabi benim için bir sorun yok ama keşke bende senin adını bilseydim."
"Elif ben."
"Şimdi memnun oldum."
Koridordaki nöbetçi öğretmen bizi "Gençler isterseniz size çay söyleyelim oturun konuşun?!" diye ikaz edince özür dileyip kapıyı kapattık ve yerlerimize geçerken İsmet, Enes ve ben aynı anda güldük. Aslında iyi çocuklara benziyorlardı, bakalım bay ukala aslında göründüğü gibi birisi değil miydi? Bunu zaman gösterecekti.
🌟
2.Bölüm nasıl ? Bölümler Vote ve Yorumlara göre gelecektir vote ve yorumlarınızı bekliyorum o yüzden. Bir sonraki bölüm görüşürüz. 🙌
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Enes Batur Ve Ben ♡
Hayran KurguSınıfa girdiğimde Enes hala kafasını masaya koymuş uyuyordu. Enes'in yanına gidip onun gibi kafamı masaya koydum ve Enes'in yüzünü incelemeye başladım. Dudakları hafif aralıktı ve burnunda gözlüğün yapmış olduğu bir iz vardı. Bunlar haricinde kirpik...