Kanatlarını sarsarak birkaç tur döndü bulunduğu yerde. Simsiyah tüyleri gecenin içinde görünmüyordu bile. Kendini rüzgarın tatlı kucağına bırakmışken hiç yere basmak istemedi ayakları. O kadar sessizdi ki kanat seslerini kimse duyamıyordu. Gözleri çok keskindi. Her an her şeyi görebilecek durumda ve avını birkaç saniyede hedefleyecek konumdaydı. Bembeyaz çiçekleri olan kiraz ağacın gölgesine gizlenmek istedi. Konduğu daldan istediği yer çok net görünüyordu. Hedefinin onu görmesi umurunda bile değildi. Sadece izlemek istiyordu. Sadece izlemek...
Düşündüğünden de daha fazla yıkım olduğunu görünce geriye doğru yalpaladı siyah saçlı kız. Odasının kapısının önünde öylece durdu ve bekledi. Kapıyı kapatmaya yeltendiğinde acıyla inledi, sırtındaki şiddetli ağrıyı hissetti.
-Lanet olsun! diye küfür etti her şeye. Kırık dökük duvarlara bakarak yatağına doğru ilerledi.
-El... Bunu sana söylemeyi unuttum. Üzgünüm tatlım odanı toparlama fırsatım çok olmadı. Kırık yatağını değiştirebildim, gerisi çok hasarlı biliyorum ama şimdilik böyle kullanmanı istesem senden?
Derin bir iç çekti Elise. Düzeni bozulmuş gibi hissediyordu ama annesine daha fazla zorluk çektiremezdi. Kafasını evet anlamında sallarken annesi gülümseyerek ona karşılık verdi.
-Odandaki bazı şeyler artık yok fark ettiğin gibi. Şey...
-Kırıldılar biliyorum. Zorlama kendini anne, önemli değil.
-Oyun oynamayı çok sevdiğini biliyorum ama belki böylesi daha iyidir. Derslerini sürekli aksatmazsın artık ne dersin? Yarım bir gülümseme belirdi annesinin suratında.
-Peki ya saat? Bab-
-Bu konuda konuşmak istemediğimi biliyorsun Elise! Ama maalesef ki nerede olduğunu bilmiyorum. Odanı toplarken bulamadım. Bulmakta istemedim gerçi...
Teni solmuş, beyaz yüzü kırışmıştı. Hediyesinin kaybolması onu daha da üzmüş ve sinirlendirmişti. Üstelik annesinin sarf ettiği sözler iyice son kademeye getiriyordu kendisini.
-Çıkar mısın lütfen? Diyebildi sadece...
Yeşil gözlü kadın kafasını kaldırdı ve gözlerini kızına dikti. Bir şey söylemek için ağızını açtı ama siyah saçlı kızın üzüntüsünü görünce kalbinin ezildiğini hissetti. Çenesini kitledi ve odadan dışarıya çıktı.
Annesinin çıkmasıyla beyaz tenli kız yere yığıldı. Derin derin nefes almaya çalışıyordu ama yetmiyordu. Kolunun üstüne düşen yaşlardan fark etti ağladığını. Sonra ağlayışı daha da şiddetlendi. Kafasını elleri arasına aldı ve yıkık dökük odada ağlamaya devam etti. Onu izleyen gece karası baykuşu fark etmedi bile...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elise: Başlangıç
Fantasy''Her başlangıç zordur.'' Dünya çapında, oluşan doğal afetler ve felaket habercisi bir baykuş... Elise, yaptığı olağanüstü şeylere cevap ararken kendini daha da belaya bulaştırmaktan alıkoyamaz. 76 yılda bir görülen kuyruklu yıldızın, aslında her...