Bölüm 13
-Nereye gittiğini sanıyorsun? Diye sordu önündeki genç adam. Deri ceketinin iç cebinden bir şey çıkarmak için uzandığında Elise kaçmaya yeltendi. Geldiği yere geri dönmek için hareket ettiğinde boynuna sarılan ve kendini kitleyen kollarla karşılaştı. Bütün gücüyle ileri adım attı genç kız ancak başarısız oldu. Bunun yerine nefesinin kesilmeye başladığını, boğazının gittikçe daha sert bir şekilde sıkıldığını hissetti.
-Tek bir hareket daha et, aptal boynunu kırayım seni fahişe!
Adam son sözcükleri tükürürcesine söylemişti.
-Bak, ben hiçbir şeyi isteyerek yapmadım tamam mı? Bırak beni gideyim.
Kelimeler çok zor dökülmüştü ağzından genç kızın. Boğazını kitleyen kollar onu nefessiz bırakıyordu. Güçlükle konuşabiliyordu.
-Bana direnme! Annenin evinin önünde olmamız hiç mi endişelendirmiyor seni? Kız göz bebekleri büyürken adamın suratında ise yarı bir gülümseme vardı. Siyah saçlı adam gittikçe kızı daha da savunmasız bırakıyordu.
-Babamı aramamam için hiçbir sebep yok... Polisler annenin işbirliği içinde olduğunu duysalar acaba ne yaparlardı?
Elise kalbinin hızla çarpmasına artık dayanamıyordu. Bakışlarını evine dikti, daha sonra gözlerini kapadı.
Ayağına bas, kaburgasına tekme at sonra da kaç! Kafasında sürekli bu cümle tekrar ediyordu. Savunma hareketlerini geçen yaz okulda görmüşlerdi ve bu ders Elise'in ilgi alanına girmişti.
Annem ne olacak? Şuan bunu düşünmenin sırası değil! Güvenilmez biri! Kaçtıktan sonra annem için geri dönebilirim... İç çatışması adamın gözünden kaçmamıştı ki ellerini iyice boynuna bastırdı kızın.
Elise daha fazla dayanamadı ve bütün gücüyle adamın ayağına bastı. Bağırarak geri sendeleyen adamın kaburgasına güçlü bir dirsek attı. Adam inleyerek yere düştü, fırsatı yakalayan Elise evden ters yöne koşmaya başladı. Ormanın içine daldı ve hızını hiç kesmeden devam etti. Arkasından koşan adamın sesi kulaklarına vurduğunda panikledi. Kök salmış ağacın dallarına takılıp düşmesi çok uzun sürmedi ardından. Küfür savurarak yerde yuvarlandı genç kız. Kollarında sıyrıklarla tekrar yerinden kalkarken çoktan adam arkasında belirmişti bile.
-Bir yere kaçamazsın demiştim...
Kız suratına şiddetli bir yumruk yediğine geriye doğru sendeledi ve kafasını ağaca çarptı. Adamın ona vurduğuna inanamıyordu, inanmasını yüzündeki ağrı sağlıyordu. Adam kızın düştüğü yere yaklaştı, cebinden bir şırınga çıkardığında Elise neler olacağını kestirmişti bile. Başının dönmesi onun hızlı davranmasını etkiliyordu. Çok yorgun düşmüştü, kıpırdayacak hali kalmamıştı. Adam kızın saçlarından çekerek onu havaya kaldırdı. Elise ise acıyla inledi.
-Ödeşme zamanı tatlım... Adam elindeki şırıngayı kızın boynuna sapladı ve içindekini enjekte etti. Acıyla inlerken Elise'in aklından tek bir şey geçiyordu. O da artık adamın inisiyatifine kalmış olmasıydı.
Adam kızı ağaca doğru itip yere düşürdü. Gözleri korkuyla parlayan kız bilincini kaybedeceği zamanı beklerken telefon sesiyle irkildiler. Genç elini cebine atıp telefonunu çıkardı ve yanıtladı.
-Ne var Scott? Hey bir dakika, elindeki bütün işleri bırak ve benimle 30 dakika sonra çiftlik evinde buluş tamam mı? Soru sorma sadece dediğimi yap! Yanında benzin getir.
Genç kız, adamın son sözüyle tüylerinin ürperdiğini hissetti. Bilincini yavaş yavaş kaybetmeye başlamıştı. Bulanıklaşan görüntüler başını ağrıtırken son kez gökyüzüne bakmak için kafasını yukarı kaldırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elise: Başlangıç
Fantasy''Her başlangıç zordur.'' Dünya çapında, oluşan doğal afetler ve felaket habercisi bir baykuş... Elise, yaptığı olağanüstü şeylere cevap ararken kendini daha da belaya bulaştırmaktan alıkoyamaz. 76 yılda bir görülen kuyruklu yıldızın, aslında her...