"Kaçırılma meselesi."
&
"Anlamadım?" Kaya, Şiir'i bırakarak Rüzgar'a döndü. "Sen biraz önce bana emir kipiyle mi konuştun?" Rüzgar bir adım gerileyerek tedirgin bir şekilde sırıttı. "Yok abi ya ne emiri." Kısık bir şekilde güldü. "Al kız senin olsun abi lafı mı olur?"
Şiir gözlerini büyüttü. "Yok artık Rüzgar ya!" Kolunu geri Kaya'ya uzattı. "Al götür beni Allah aşkına!" Onlar önden beraber ilerlerken gözlerimi kısarak Rüzgar'a döndüm. "Kahverengi renkli şeye bunda fena bastın." Dememle Rüzgar düşünceli bir şekilde bana döndü. "Çikolata mı kanka?"
"Kaya!" Diye bağırdım. Kolumu uzatarak. "Benide götür lan!"
...
Şiir kulağıma eğildi "Kalçasıda güzelmiş lan." Kafasına vurdum. "Salak! Enişten o senin." Kulağına yaklaştım. "Hem kanka, Wattpadte ki kitapları unutma. Burada masum kız ben oluyorum, Yankı da kötü mafya." Dediğim şeyle duraksadım, Şiir bana alayla bakarken dudaklarımı büzdüm. Tekrardan kulağına eğilerek. "Eh, bizim hikayemizde farklı olsun."
"Siz ikiniz ne konuşuyorsunuz?" Diyen adama döndüm. Elimle 'gel' işareti yaptığımda bana kaşlarını kaldırarak baktı. "Hadi." Dememle yaklaştı, önümde durdu. "Eğil." Eğilerek bana merakla bakmaya başladı. "Şimdi git." Ondan uzaklaşarak gülümseyerek bakmaya başladım.
"Kızım sen manyak mısın?"
Şiir'i dürttüm. "Sana diyor kanka." Şiir kaşlarını çatarak adama baktı. "Sensin manyak! Yobaz köpek."
"Tövbe tövbe."
"Sessiz olun." Yankı kaşlarını çatarak bize doğru ilerlerken, gözleri gözlerimde durdu. "Gözlerin." Diye mırıldandığında romantik bir cümle beklemeye başladım. "Sol gözünde çapak var." Gözlerimi kısarak ona baktım.
"Neden buradasınız biliyor musunuz?" Yankı kafasını yana yatırarak sırıtmasıyla, Şiir'le bakıştık. Şiir ortaya atılarak "Aşık mı oldunuz kız yoksa bize?"
"Size mi?" Yankı kafasını iki yana sallayarak güldü. "Tipim değilsin dövmeli." Şiir burnunu kırıştırarak ellerini beline koydu. "Ulan bana değil zaten, yanımda ki hatuna." Yankı'nın gözleri bana kaydı sırıtarak bize bir adım atmasıyla geriledim. Siz hiç 1.85 boyunda bir deve gördünüz mü? 1.64 boyunda minnoş bir şeydim ben. Tamam Şiir'den sonra o bayaa bir ufaktı. Kendi kendime gülmemle, Şiir'in gözleri bana döndü. Ona güldüğümü öğrense kavga çıkarırdı.
"Dövmeli ve yanında ki hatun, bugün misafirimizsiniz."
"Bana uyar." Ben koltuğa oturup yayılırken, Şiir gözlerini büyüterek bana baktı. "Bak oğlum!" Yankı'nın üzerine yürüdü. "Beni tanıyor musun sen! Ben ulan ben! Şiir'im. Senin o-" Sözünü kesen Yankı'nın da ona doğru bir adım atmasıydı. Şiir tedirgin bir şekilde güldü. "Şaka abi şaka, kalırız tabii ki de.".
İçeriye Kaya'nın girmesiyle Şiir yanımda huzursuzca kıpırdandı. Kaya donuk ifadeyle Şiir'e ilerlemesiyle kaşlarımı çattım. "Kız dövmeli yürü gidiyoruz seninle işimiz var." Şiir gözlerini kıstı. "Nasıl bir işmiş bu?"
"İnce iş."
"Hadi ya, ulan döl israfı. Sinirimi bozma benim. Yürü git işine."
"Şiir misin? Hikaye misin? Ben bilmem kızım." Şiirin kolundan tutarak ayağa kaldırdı. "İşimiz var dedik lan."
"Ulan okul çocuğu." Şiir bağırarak odadan çıkartılırken sinirle ayağa kalktım. "Bırak arkadaşımı! Lahana kılıklı şempaze." Onlar odadan çıktığında yan gözle Yankı'ya baktım. Beni takmadan nesquik içiyordu. Sinirle geri koltuğa oturdum. Kafamı karşıya dikerek, sessizce beklemeye başladım. "İpek Çelik, 17 yaşında. İki kardeşin var. Abin benimle yaşıt. Belki kanka oluruz ha ne dersin?" Gözlerimi büyüterek ona baktım. "Tabii canım, canını sevmezsen olmazsın."
"Bana kimse bir şey yapamaz."
"Unuttuğun bir şey var bebe, biz Ankara'lıyız. " Ona havalı bir şekilde bakarken. Tek kaşını kaldırarak 'Ee?' Dermiş gibi baktı. Biranda havam sönerken kafamda ki baloncuktan 'Pıss.' Diye ses çıktı. Kendimi silkeleyerek Yankı'ya en ölümcül bakışlarımla bakmaya çalıştım, sadece çalıştım çünkü bir tepki vermeden bana o şapşal bakışlarıyla karşılık verdi.
"Bak Çelik, seni kaçırdım. Çünkü neden kaçır mayayım?" Saçma sapan cümlesine tek kaşımı kaldırarak karşılık verdim. "Bak oğlum o tanıdığın kızlara benzemem ben, adamın aklını alırım. Delikanlı kızız sonuçta." Burnumu çekerek ona yandan baktığımda, yüzünü buruşturdu.
"Kaya!" Bağırarak kardeşini çağırmasıyla kapı biranda açıldı bir adet çığlık atan Şiir ve onun ağzını kapatmaya çalışan Kaya ile karşı karşıya geldim. Gözlerimi büyüterek onlara doğru koştum. "Bırak onu." Kaya'nın kolundan tutup çekiştirirken bir taraftan Şiir'i zapt etmeye çalışıyor bir taraftanda benden kurtulmaya çalışıyordu. "Ben böyle işi sikeyim." Kaşlarımı çattım. "Küfür etmek yok." Benle birlikte birisinin daha aynı cümleyi kurmasıyla bakışlarım Yankı'ya düştü.
Nesquik içiyordu. Bu görüntüye alışmıştım artık. Tek düşündüğüm bu kadar çok içtiğine göre, tuvalette çok çıkıyor olmalı.
"Bizi zorla kaçırdınız, sizle falan evlenmem." Diyen Şiir'e yan gözle baktım. Onun duyacağı bir şekilde kısık sesle konuştum. "Napıyorsun sen?"
"Kanka bu iş iyice Wattpad'e ki Zora ki evliliklere döndü."
Konuşmamıza dahil olan Kaya'ydı. "Senle neden evlenmek isteyeyim aptal." Şiir sinirle dilini dudaklarını gezdirdi. "Ananın amından."
"Ana bacı karıştırma kızım." Kaya sinirle Şiir'in üzerine yürümesiyle araya girmek zorunda kaldım. Yankı mı ne yapıyor? Sütünden bir yudum daha alarak keyifle bizi izliyordu.
"Ananıza başlatmayın şimdi!" Diye bağırmamla sessizlik olmuş, kapı biranda açılmıştı. İçeriye tombik bir kadın girmesiyle kaşlarım havalandı. Ellerini beline koyarak kaşlarını çattı.
"Noliy la burda?"
🎤🎻BÖLÜM SONU
Uzun zaman sonra gelen bölüm xmzmzmmx. Ve kısa mxmzmmz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon! Mafya Mısınız?
HumorBu hikayede her şey var... Mafyalar, kötü çocuklar, masum kızlar, kötü kızlar, Amerika dizilerinden fırlamış insanlar. Elime bir kalem aldım ve hikayeyi baştan yazdım. Bu hikaye olması gerektiği gibi değil. Mafya, mafya gibi değil. Masum kız aslınd...