*
"Kötü çocuk İpek, masum kız Yankı."
&
Okulun önüne geldiğimde, tanıdık gelen arabaya bir iki saniye bakarak umursamadan yanından geçtim. Arabanın kapısının açılma sesini duymuştum. Okulun bahçe kapısından girerken, duyduğum sesle duraksadım. "İpek Çelik." Omuzlarım düşmüş derin bir nefes alarak arkamı dönmüştüm. Yankı'nın bembeyaz dişleri ilk ilgimi çeken şey olmuştu. Her gün fırçalamama rağmen beyazlamayan dişlerim aklıma gelince hüzünlendim.
Silkenerek gözlerimi gözlerine çıkardım. Sırıtmaktan kısılan gözleriyle iç çektim. Ne güzel mafyaydın sen be! Wattpad'teki kızların hem salak hem de gururlu olduğu aklıma geldince aptal bir yüz ifadesiyle ona baktım. "Aman Allah'ım! Ne korkutucu bir adam! Ne işin var burada." Elimi anlıma koyarak bayılıyormuş gibi yaptım. "Neden geldin? Neden?"
O bana anlamsız bir şekilde bakarken, yanaklarının kızardığını gördüm. Eski halime dönerek doğru mu gördüm diye gözlerimi kıstım. Adamın yanakları kızarmıştı! Oha mafya utanmıştı. Elini ensesine atarak oyalandı. "Şey, zaman geçiririz diye düşünmüştüm. Yani eğer.. Tabii sende istersen." Zorlanarak söylediği cümleyle gülümsememek için dudaklarımı ısırdım. Zor kızı oynamak için arkama bir bakış atarak. "Ama okulum." Diye mırıldandım. Okul umrumda değildi.
"Ah şey, ben izin alabileceğimizi düşünmüştüm."
"Olur hadi gidelim." İlerlemeye başlamamla Yankı ilk duraksadı kıkırdayarak beni takip etmeye başladı. Tam bir Wattpad kızı modundaydım. İlk gururlu gibi davrandım sonra onunla zaman geçirecektim. Bilmiş bir şekilde parmağımla kendimi göstererek. "Sen çok iyisin kızım." Mırıldanmamla bana tuhaf tuhaf bakan minnoş mafyaya gülümsedim.
*
"Ya sen nasıl mafyasın!" Ağzının kenarları çikolatalı dondurma olmuş Yankı'ya hitaben konuşmamla, şapşal bir şekilde bana bakmaya başladı. Etrafına baktı sonra ona dediğimi fark etmesiyle dudaklarını büzdü. Ağzının yanındaki çikolatalar tekrar gözüme iliştiğinde iç çektim.
Ona bir adım atarak aramızdaki mesafeyi kapattığımda, kahverengi gözleri beni anlamaya çalışır gibi bakıyordu. Parmak uçlarımda yükselerek baş parmağımla çikolatayı sildim. Parmağım sanki ordan ayrılmamak ister gibi kalınca, Yankı derince yutkundu. Şuanda kendimi kötü çocuk gibi hissediyordum, Yankı ise masum kız. "İpek Çelik." Diye mırıldandı. Bakışlarım dudaklarını düşünce "Hımm." Diye mırıldandım. Başımı ona yaklaştırdığımda, tamamen Şiir'in taktiğini uyguluyordum. "Bulduysan öp!"
Yankı eliyle yüzümü ittirdi. "Benim tuvaletim geldi!" Gözlerimi yavaşça kapatarak çığlık attım. "Yok artık ya!"
*
"Beni eve bıraktığın için teşekkür ederim." Yankı'ya döndüğümde burun buruna gelmemle yutkundum. Adam saf maftı ama gideri çoktu. Yine ve yine şapşal gülümsemesi yüzündeydi. "Önemli değil İpek Çelik." Dudakları burnuma değerken, geri çekilerek emniyet kemerini çıkardım.
Arabadan hızlıca kendimi atarken, evin önünde oturan Şiir'le karşı karşıya geldim. İlk bana baktı sonra arkamdaki camı açık arabaya baktı. Yankı, Şiir'e el sallayarak. "Merhaba hikaye." Demesiyle dudaklarımı birbirine bastırdım. Çocuk gibiydi, fazla masum gelmişti gözüme.
Şiir beni ittirerek arabaya yaklaştı. "Sen bizim mahalledeki bacımızı sahipsiz mi sandın lan?" Sesini kalınlaştırmış, bacaklarını ayırarak pantolununu düzeltirken Yankı'ya baktı. Yüzümü buruşturdum. Allah'ın manyağı.
"Üzgünüm, öyle değil." Yankı'nın sesiyle Şiir'i ittirerek arabasına iki kere vurdum. "Hadi koçum görüşürüz." Yankı kocaman sırıtarak bana el salladı. Arabayı çalıştırdığında arkamı dönmemle kolumdan çekiştirilmeye başladım.
Şiir beni eve hızlıca soktuğunda ortamı yumuşatmak için gülmeye başladım. "Ne güzel saat." Gülerek duvardaki saate bakarken Şiir'in burnundan soluduğunu biliyordum. O hariç her yere bakarken, sakinleşmiş sesini duydum. "Bana doğruyu söyle." Bana doğru ilerlerken mırıldandı. "Düşündüğüm şey mi?"
"Aslında ne olduğumuzu tam bilmiyorum. Elti olduk sanırım." Durdum. "Elti ne alaka lan? Of bilmiyorum işte."
"Ondan bahsetmiyorum gerizekallı." Sırıtarak. "Yakınlaştınız mı?" Gözlerini açarak muzip bir şekilde bana bakarken göz devirerek kendimi yere bıraktım. Ayakkabılarımı çıkartırken huysuz bir sesle. "Kanka neden hep bel altı düşünüyorsun?" Şiir kıkırdadı. "Aslında bel altı olarak değilde, çene üstü olarak düşündüm." Bakışlarımı ona çevirdim, dudaklarını büzerek kendine sarıldı. "Muck muck." Çıkardığı sese kahkaha attım.
Ayakkabılarımı etrafa fırlatarak ayağa kaltığımda Şiir'in kolundan tutarak odama sürüklemeye başladım. "Gel herşeyi detaylı anlatıcağım."
*
"Ellerine sağlık." Şiir anneme gülümseyerek kaşığı bıraktığında, annemde aynı şekilde karşılık verdi. Babam gazetesinden başını kaldırarak yeni fark ettiği Şiir'e "Hoş geldin kızım." Kız kaç saattir buraydı be! Babam başını tekrar gazeteye çevirdi. Melek eliyle yediği makarnayı tabağına bırakarak. "Pezeyvenk." Küçük kardeşimin söylediği kelime, daha doğrusu söyleyemediği kelime masaya bomba gibi düşerken. Annem kaşlarını çattı. "Kim öğretti sana onu?"
"Şiir abla."
Bakışlar Şiir'e dönerken, Şiir tedirgin bir şekilde gülmeye başladı. "Ne güzel fıkra." Kendisini gülmeye zorladığında. Abim gözlerini kıstı. "Şiir'i evden atmak için güzel bir sebep." Kollarımı kavuşturarak arkama yaslandım gülmemek için dudaklarımı birbirine bastırdım. Annem ve abim direk Şiir'e bakarken, Şiir yavaşça ayağa kalktı. "Oldu o zaman ben kalkayım, ocakta yemeğim vardı."
Babam gazeteden başını kaldırarak Şiir'e baktı. "Görüşürüz kızım." Tekrar gazeteyi okumaya devam etti. Annem, Şiir'in kolundan tutarak durdurdu. "Sizinkiler evde değil, nereye gidiyorsun bakayım sen?" Sahiplenen tavrıyla dudaklarımda bir gülümseme belirdi. Annem sözüne devam ederek "Bu gece bizde kal, okula burdan geçersiniz."
Şiir kalktığı sandalyeye geri oturarak. "Tamam." Mırıldanarak bakışlarını tabağa çevirdi. Nadiren utanan arkadaşımın, utandığına şahit olmuştum. Suyumdan bir yudum alarak, tabağımdaki makarnaları es geçerek köfteyi ağzıma attım. "İpek sen makarna sevmezsin ben yiyeyim mi?" Şiir'in sorusuyla her daim aç olan arkadaşıma döndüm. Tabağımdaki makarnaları onun tabağına döktüğümde yemeğe çoktan başlamıştıki duyduğu cümleyle yemek boğazında kaldı.
"Pezeyvenk."
Babam ve Şiir hariç hepimiz kızgınca bağırdık. "Melek!"
🎻🎤 BÖLÜM SONU
Kısa mı kısa bir bölümle karşınızdayım. Bu kitap nereye gidiyordu böyle? Saçmaladım biraz işte.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon! Mafya Mısınız?
HumorBu hikayede her şey var... Mafyalar, kötü çocuklar, masum kızlar, kötü kızlar, Amerika dizilerinden fırlamış insanlar. Elime bir kalem aldım ve hikayeyi baştan yazdım. Bu hikaye olması gerektiği gibi değil. Mafya, mafya gibi değil. Masum kız aslınd...