4- PMM

6.8K 583 383
                                    

"Sen benimsin!"

&

Şiir yanıma nefes nefese otururken ben gülerek ona bakıyordum. "Ulan insan hiç mi yorulmaz." Derin bir nefes aldı. "4 sokak boyunca kovaladı lan!"

Omuz silktim. "Kendin kaşındın." Yan gözle ona bakarak. "Her haftasonu bizdesin, hayır ne var bizde bilmiyorum."

Göz devirdi. "Senin için gelmiyorum herhalde, Gülsen yengemin yemekleri için geliyorum." Annesi çalıştığı için sürekli yumurta yemekten bıktığını dile getiriyordu, kendiside yemek yapmayacak kadar fazlaca üşengeçti.

"Kız İpek." Koluyla beni dürttüğünde ona döndüm. "Rüzgar'la birinci yılımız mı neymiş, sabah mesaj atmış. Beni çağırıyor inşallah hediye almıştır."

"Sen hediye aldın mı peki?"

"Saçmalıyorsun." Bana gülerek baktı. "Tabii ki de almadım!"

"Mal mısın? O senin sevgilin."

"Ona hediye alacağıma gider iskender yerim."

"Şahsen mantıklı." Dememle sırıtarak kolunu omzuma attı. Yoldan gelen geçenlere bakarken onlarda bize bakıyordu tabii ki de bakardı! Şiir pijama niyetine kullandığı tişörtünün üstünde kendi fotoğrafı vardı. Zaten sadece böyle bir şey Şiir'den beklenirdi. Altında da saçma sapan polar cidden muhteşem gözüküyordu, göz devirdim.

"Hey bebek numaranı versene?" Şiir yoldan geçen bir çocuğa laf atmasıyla sinirle ofladım. İşte başlıyorduk.

Çocuk durmuş bize bakarken gülümsedi. "Ben geyim." Şiir bana gülerek baktı. "Kanka bir ortak yön, bende geyim."

Şu duvara kafamı vursam beyin kanamasından ölür müydüm acaba?

"Sen deli misin?" Çocuk Şiir'e bakarken araya girdim. "Evet." Şiir sırıttı. "Öyleymişim."

Çocuk homurdana homurdana giderken arkasından bağıran Şiir'i susturmaya çalıştım. "Lan numaranı vermedin!" Elimle ağzını kapatırken sesi boğuk çıkıyordu. Biranda elimi ısırmasıyla acıyla bağırarak hızlıca çektim. Elimi sallarken Şiir'e tükürdüm. "Bi git ya!" Yüzünü sildi. "Yarabbi şükür."

...

"Şiir hadi artık!" Kapılarının önünde bağırırken içeriden çığlık sesleri geliyordu. Kapı hızlıca açılarak Şiir üzerime doğru ittirildi.  Şiir ağlayan bir ifadeyle "İstemiyorum! O yere gitmek istemiyorum." Abisinin açtığı boşluktan girmeye çalışırken Şafak abi tuttu.

"Şiir abiciğim." Şiir'i kendine döndürerek kolunu sıvazladı. "Sana güveniyorum küçük kanaryam yapabilirsin."

"Yapamam abi, dayanamam." Şiir'in gözleri dolmuştu. Şaşkınlıkla iki kardeşi izlemeye başladım.

"Sadece dört aycık kaldı, dayan." Şafak abi kafasını dramatik bir şekilde çevirdi. "Git artık."

Şiir hırsla bana döndü. "Yürü gidiyoruz." Kafasına bir tane patlattım. "Yürü gerizekallı okula geç kalıyoruz."

Şiir ofladı. "Pöf! Ortamın içine sıçtın yani." Biz yolda yürümeye başlamışken kapı kapanma sesi geldi. Şiir önümde seke seke ilerlerken göz devirerek arkasından yürümeye devam ettim.   Mahalle bakkallının önüne geldiğimizde Şiir yavaşlayarak bana baktk. "Sıra sendeydi kanka." Demesiyle kaderime razı olarak bakkalla doğru ilerlemeye başladık. Bakkal Ahmet amca bizi gördüğünde anında ayaklandı. "Kızlar?"

"Mahallemizin bakkalı Ahmet amca?"

Ahmet amcayla bakışırken araya Şiir girdi. Kollarını kendine sararak. "Şiir?" Demesiyle Ahmet amcayla aynı anda yüzümüzü buruşturduk.

"Evet kızlar borcu-" Sözünü kestim ağlayan bir surat ifadesiyle. "Ablam hastanede amca, o kadar üzgünüm ki."

Yüzü anında üzgün bir ifadeyi aldı. "İyi mi yavrum? Kötü bir şey yoktur inşallah." Yalandan göz yaşlarımı sildim. "Prostat işte amca kolay değil."

Biz konuşurken Şiir çoktan tüymüştü. Ahmet amca anlayışla bana bakarken kafamı eğerek ilerlemeye başlamıştım. Şiir beni dönüşte bekliyor olmalıydı.

"Bir dakika ya." Diye arkamdan mırıldandı. "İpek senin ablan yok ki kızım!" Arkamdan bağırmasıyla gözlerimi büyüttüm. Jeton düştü, koşmaya başlamamla arkamdan gelen süpürgeli Ahmet amcayla daha çok hızlanmaya başladım.

Borcu biriktir biriktir derken 350tl'yi Ahmet amcaya kitlemiştik.

Nefes nefese yoldan döndüğümde arkamı kontrol ettim temizdi. Şiir duvara yaslanmış soğuk çayını içerken bana baktı. "Atlattın mı?" Kafamı salladım.

"Adam yaşlandıkça daha hızlı koşuyor amına koyayım." Ettiği küfürle sinirle ona baktım. "Küfür etmek yok!"

"Tamam be!" Bana doğru ilerleyerek koluma girdi. Beraber aynı uyuşukla okula doğru ilerlemeye başladık. Her zaman ki gibi yol üstünde Şiir'in okulu olduğu için ilk o ayrılıyordu.

Okulunun önlerine geldiğimizde kolumdan çıktı. Oflayarak okula baktı tekrar bana döndü. "Hiç sevmiyorum ya."

Anlayışla gülümsedim. "Hayallerimizi unutma." Dememle gülümseyerek kafa salladı.

"Kanka senin ki." Kurduğu cümleyle baktığı yere döndüm. Yankı, Kaya'yı okula bırakıyordu. Kaya çubuk krakerini ağzında bu tarafa doğru gelirken, Yankı nesquik içiyordu. Şaşırdık mı? Hayır!

"Ah!" Şiir acıyla bağırırken ona döndüm. Kaya'ya sinirle bakıyordu. "Görmüyor musun beni? Kolumu acıttın dövmeli çocuk."

"Kolun önüme çıktı çarptım, dövmeli kız." İkisi birbirine alayla bakarken öksürdüm. Şiir gözlerini Kaya'dan alarak okul bahçesinde gözüken Rüzgar'a doğru ilerlemeye başladı.

Kaya sinirle dudaklarında dilini gezdirerek bana son kez baktıktan sonra okula doğru gitti.

Yankı'ya baktım, arabasına yaslanarak nesquikini içiyordu. Ona doğru ilerlemeye başladım. Aklıma gelen şeyle sırıttım. Yanına ulaştığımda önünde durdum. Araba ve benim aramda sıkışıp kaldığında kafasını kaldırarak bana baktı.

Pekala o normal bir mafya değilse, bende o acınası masum kız değildim.

"Sen benimsin!" Dememle şaşırarak bana baktı. Ağzı aralanmış pipetiyle bana şapşal şapşal bakmaya başladı. Nesquiki içmeyi bırakarak arabaya biraz daha sokuldu. "Üstüme iyilik sağlık." Kurduğu cümleyle kıkırdadım. Bakışları gülüşüme düşerken sırıttı.

"İpek Çelik." İsmimi ve soy ismimi söylemesiyle gözlerimi büyüttüm. "Sen nasıl?" Şaşkınlıkla ona bakarken sırıtarak kulağıma eğildi.

"Unuttun mu? Ben bir mafyayım."



🎻🎤 BÖLÜM SONU 


Bölüm birazcık kısa oldu.

Sizce;

Kaya - Şiir
Yada
Rüzgar - Şiir mi?

İYİ GECELER!💙

Pardon! Mafya Mısınız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin