"İntikam sıcak yenen yemektir."
&
*Şiir'den*
*
"Tam üstüne bastın tatlı kız." Sesiyle ayağımın altına baktım. "Neye bastım?" Ben ayağıma bakarken başıma gelen darbeyle sinirle İpek'e baktım. "Salak salak davranma lan." Demesiyle omuz silktim. "Bu benim normal halim kanka."
İpek bana göz devirken bize bakan çocuğa dönerek öpücük attım. "Selam yakışıklı, numaran?" Telefonumu çıkardım. "05?" Başımı kaldırarak çocuğun devam etmesini bekledim güldü.
"05050555"
Numarasını telefonumu kaydederken İpek ağzı açık bir şekilde bizi izliyordu. "Nasıl lan?" Diye fısıldadı sessizce. Yamuk bir şekilde sırıttım. "İçimdeki Eyşan baş gösterdi yine kanka."
Burnumu kaşıyarak, çocuğa kolumu attım. "Şimdi delikanlı sen ne ayaksın?" Çocuk saçlarını kaşıyarak güldü. "Vallahi kanka, siz derin derin binaya bakıyordunuz gerilim yaratayım dedim." Yüzümü buruşturarak kolumu yavaşça çektim. "Öpücüğümü geri ver lan bana." Kaşlarımı çatarak ona bakarken bana anlamsız bir şekilde bakmaya başladı.
İpek boğazını temizleyerek çocuğa doğru bir adım öne atıldı. Eli çantasına giderken siyah bir güneş gözlüğü çıkardı. "Sen öndeki." Gözleri bana döndü. "Ve sen." Yavaşça gülümsedi. "Küpen ne güzel kız." Demesiyle elim kulağıma gitti.
"Bir milyoncu da bir milyon kanka." Dememle gözlerini kırpıştırdı. Bir iki saniye bakıştıktan sonra güneş gözlüğünü takarak bize arkasını döndü. Binaya doğru ilerlerken bize "Gelin." Dedi. İkimizinde arkasından gelmediğini fark edince durarak arkasını döndü. "Lan Şiir gelsene gerizekallı." Gözlüğünün üstünden bana bakmaya başladı. Cümlesine devam etti. "Wattpad'e gizlice bir yerlere sızma bölümündeyiz."
Şaşkın bir şekilde ağzımı araladım. "Haaa." Ona doğru ilerlemeye başladım. "Tamam o zaman." Biz havalı havalı yürürken ayağımın takılmasıyla düşmedim. Hadi ama bunlar sadece kitaplarda olur.
İpek önümde düşmesiyle durdum. Küçük bir ayrıntıyı atlamışım, pardon. Ana karakterler her zaman düşerdi.
*
Etrafımı incelerken korkuyla gözlerimi büyüttüm. Önümdeki hemşire kılıklı kadın, beyaz gömlek giymiş adamı götürürken yutkundum. İpek bana sokularak. "Kanka burası tımarhane mi?" Gülümsemeye çalıştım. "Böceğim deli deliyi çeker dedikleri bu olsa gerek, anasını satayım." Dememle İpek ağlamaklı bir ses çıkardı.
Burayı biliyordum ama tımarhane olduğunu değil!
"Sikeyim." Diye fısıldadım. "Yankı'nın ne olduğunu sonunda anlamış olduk. Adam akıl hastası çıktı."
"Hadi ama." Mırıldanarak bana döndü İpek. "Adamın mafya olması lazımdı, deli değil." Omuz silktim. "Şöyle düşün kanka." Sırıttım. "İş git gide ilginç bir hal alıyor." İpek bana göz devirerek önüne döndü.
Hastanede çığlık sesleri gelmeye başlayınca İpek korkuyla bana sokuldu. "Sen neden kork muyorsun?" Bana titrek bir şekilde sorduğunda ciddi olduğunu anladım. Kollarımı bedenine sararak "Hadi ama böceğim benden ala deli var mı? Bunlar çıtır çerez yahu!" Göz devirdiğini hissetmiştim. Ne kadar çok göz deviriyor bu şırfıntıda!
Bacak bacak üstüne atarak etrafı detaylı incelemeye başladım. Aslında güzel mekandı, lise bitince kendime burdan bir oda tutabilirdim. Sonuçta o evde kaldıkça kafayı sıyırmam an ve an meselesiydi. İpek bana dönerek ayaklandı. "Hadi ahbap ortalığa bir göz atalım." Omuz silkerek ayağa kalktım. "Kantin falan var mıdır?" İpekten cevap almak istermiş gibi ona baktım. "Hı? Böceğim?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon! Mafya Mısınız?
HumorBu hikayede her şey var... Mafyalar, kötü çocuklar, masum kızlar, kötü kızlar, Amerika dizilerinden fırlamış insanlar. Elime bir kalem aldım ve hikayeyi baştan yazdım. Bu hikaye olması gerektiği gibi değil. Mafya, mafya gibi değil. Masum kız aslınd...