7- PMM

5.3K 464 157
                                    

"Kardeşiz."

&

"29 Şubat 1998 doğumlu olan genç iş adamı Yankı Güllübaş-" Şiir araya girdi. "Şansız piç! 29 Şubat mı?" Kahkaha atmaya başlamasıyla ona ters bir bakış attım. Sayfada yazılan yazıları dışımdan okumaya başladım. "Kızlar tarafından büyük ilgi odağı olan Bay Güllübaşoğlu'nun geçmişi kirli olduğunun yönünde bilgiler ortaya çıktı. Türkiye'ye bomba gibi düşen bu haberle. Yer yerinden oynadı-" Sözüme devam etmemi engelleyen tabiiki de Şiir'di!

"Ne yapmış? Bakkaldan nesquik mi çalmış?"

"Kapa çeneni."

"Aman! Devam et hadi."

"Yankı Güllübaşoğlu'nun mafya olduğuyla ilgili çıkan söylentiler. İnsanların aklında soru işaretleri bıraktı. En son ünlü şarkıcı D.G ile görüşen, Bay Güllübaşoğlu. Sinirle çıktığı mekandan bir saat sonra şarkıcı D.G'nin cesedi-" Duraksayarak yutkundum. Şiir'in anında bakışları beni buldu. Korkarak bakışlarımı tekrardan sayfaya döndürdüm. "Cesedi bulundu." Diye mırıldandım.

"Hassiktir!" Şiir bağırarak ayağa kalktı. Ellerini saçlarına geçirerek. "Adam bizi sike sike öldürecek." Demesiyle sesli bir şekilde yutkundum.

Dün yaptığımızdan sonra kesin ölüm fermanımız yazılmıştı.

*

Şiir, Rüzgar'a yaslanarak bankta uzanırken karşılarında ki bankta onlara 'tiksiniyorum sizden' bakışlarımı yollamaya devam ettim. Rüzgar sıkıca Şiir'e kollarını doladığında gözlerimi kıstım. Bu çocuk cidden çok garipti! Bir seviyor gibi duruyordu bir bakıyorsunuz başka kızlara bakıyordu. "İpek sen sıkıldıysan git istersen." Rüzgar'ın bakışları bana döndüğünde omuz silktim. "Yo." Şiir'in de bakışları bana döndüğünde kendimi fazlalıkmış gibi hissettim. Şiir başını kaldırarak, bir bana bir Rüzgar'a baktı. En sonunda bakışları Rüzgar da durdu. "Kalk sen siktir git amına koyayım."

Rüzgar umursamazca ayağa kalktı. "İki kızlara bakarım ben de. Sıkıldım yanınızda." Şiir onu takmadan telefonuna döndüğünde, Rüzgar onu umursamayan sevgilisine göz devirerek ilerlemeye başladı.

Rüzgar yanımızdan ayrıldığında, Şiir'in yanına oturdum. "Sana bir şey söyleyeceğim?" Bakışları bana döndüğünde telefonunu bıraktı. "Söyle."

"Rüzgarı mı daha çok seviyorsun yoksa beni mi?" Ona hüzünlü bir şekilde baktığımda yine duygusal tarafım ağır basmıştı. Bu soruyu sorduğumda güler gibi oldu. Ciddi olduğumu fark edince, başını iki yana salladı. Biraz bana yaklaşarak, üzerime atladığında ikimiz birlikte banktan düşmüştük. "Seni tabii ki de! Şapşal."

Şiir üstüme düştüğü için acıyla yüzümü buruşturdum. Parkın yanından geçen yaşlı bir kadınla göz göze geldiğimde bir bana bir de üstümde ki Şiir'e baktı. Bizi ayıplar şekilde baktığında, sinirle Şiir'i üstümden ittim. Utançla yerde debelenirken sevgili arkadaşım bana anlamsız bir şekilde bakıyordu.

"Siktir! Okula geç kaldık. Kalk!" Şiir bağırarak koşmaya başladığında bende doğrularak arkasından onu takip ettim. Genellikle sabahları parktan geçtiğimiz için otururduk.

Pardon! Mafya Mısınız?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin