"Final.."
*
Bir ay sonra
"Yarışmaya bir hafta kaldı böceğim. Heyecanlı mısın?" Şiir gözlerini kocaman açmış bana bakarken kıkırdadım. Arkama yaslanarak "Ölüyorum kızım heyecandan!" Kolunu omzuma atarak bana yanaştı. "Ankara da kalırız, hem senin memleket güzel olur. Orada yaşarız."
Somurttum. Üzüldüğümü görünce kolunu omzumdan çekti. "Yankı'yı bırakacağın için mi üzüldün? Ayrılacak değilsiniz ya! Gelip gidersin, o da gelip gider."
Ona döndüm. "Sen Rüzgar'dan ayrıldığında üzülmedin mi?"
İç çekti. "Biz iki yakın dostuz İpek onla. Sevgili olmamız bile saçmalıktı. Şuan aramız çok iyi." Güldü. "Sevgili bile yapmış, onun adına mutluyum."
"Peki Kaya?" Gülümsedim. "Onu öptün Şiir."
Omuz silkti. "Merak ettim öptüm. Bu onu sevdiğim anlamına gelmez." Burnunu havaya dikti. "Şiir Vural kimseye bağlanmaz."
Koluna yumruk attım. "Ondan hoşlanıyorsun." kahkaha attı.
"Ben bütün erkeklere aşığım İpek."
"Doğru."
....
"Bir aydır yarışma için hazırlanıyoruz, vazgeçemezsin böceğim." Şiir kollarını bana dolayarak sarıldı. "Korkuyorum, ya rezil olursak?" Şiir göz devirdi. "Aptal olma İpo! Ne kaybedebiliriz? Kimse bizi tanımıyor bile. Ortalığın anasını sikip gelelim işte!" Yanaklarını şişirerek derin bir nefes alıp verdi. "Aptal cümlelerini duymak istemiyorum, bir haftaya kadar ölmezsem şu yarışmada birinci olmak istiyorum böcek!"
"Bebek adam Yankı da bizimle gelecek." Dudaklarımı büzerek Şiir'e baktım. Şiir kusma sesi çıkarırken konuşmama devam ettim. "Çok romantik..." İç çekerek hülyalı bir şekilde parkta uzun eşek oynayan çocuklara baktım. "Aşık oldum galiba."
"Gerizekalısın çünkünüm."
"Kes sesini."
Bana hızlı adımlarla gelen sevgilime baktım. Elinde bir pembe, bir de mavi pamuk şeker vardı. Yanımıza ulaştığında mavi olanı Şiir'e uzattı. Şiir yüzünü buruşturarak "Bu ne ya enişte? Cigara migara yok mu? Delikanlı kızız vesellam." Yankı o muhteşem dişlerine göstererek güldü. "Yok valla baldız, nesquik var içersen." Kıkırdadım.
"Bize büyük bir eşek şakası yaptın, gerçekten seni aptal sandım."
"Numara yapmamıştım."
"Ha, pardon."
Şiir ağzındaki pamuk şekeri göstererek gerindi. "Ben kaçar çitlembik tayfası. Kaya malozuyla okeye gideceğiz daha." Yankı gülerek kolunu omzuma attı. "Benim elit kardeşim nasıl bir kıza bulaştı böyle." Şiir elinin tersiyle burnunu silerek "Valla enişte bizde böyle."
"Of." dedim hoşnutsuz bir şekilde. Şiir baş selamı vererek yanımızdan geçti. Yankı iyice bana sarılarak burnunu boynuma gömdü. Mayışmış bir sesle "Seninle çok huzurluyum."
"Bende öyle Yankı."-
"Bir dakika anneanne. Hikayeyi neden burada kestin? Çok eğlenceliydi!" Anneannem iri yuvarlak gözleriyle -aynı annemin gözleriydi- bana üzülerek baktı. "Çünkü güzel kızım, devamı seni de beni de çok üzer." Dudağımı ısırdım. Biraz bilgim vardı ama hepsini duymak istiyordum. Annem ve en yakın arkadaşı -ne kadar kendisini görmeme fırsatım olmasa da - çok iyi vakitler geçirip acı bir kayıpla bu dünyada arkadaşlıklarının bittiğini biliyordum. Maalesef duyunca çok üzülmüştüm. Merakla konuştum. "Lütfen devam et, annem anlatmıyor."
"Yarışmaya katılamadılar kızım. Çünkü Şiir teyzen Ankara'ya gidecekleri gün vefat etti. Annene çarpacak olan arabayı görünce hızlıca anneni çekti ama kendisi kaçamadı. Oracıkta can vermiş yavrucağım, zaten kuş gibiydi. Canı cini ne ki çocuğun! Senin adaşın işte böyle birisiydi. Şiirim, güzel torunum. Huylarınız benziyor, umarım kaderiniz benzemez. Şiir teyzen büyüyemedi, hala on yedi yaşında."
"Amcamın hala ona sadık olması peki."
"Evet, Kaya amcana defalarca hayatına kadın sokmaya çalıştık. Ama o gençlik aşkına veda edemedi. Gerçi hangimiz edebildik ki!"
"Teyzemin ölümü hikayeye karabasan gibi çöktü anneanne. Halbuki annem ve babamın aşkı, babamın rol yapmaları. Keşke bunları hatırlasak sadece."
Anneannem gülümsedi. "Baban duymuş, iki deli kızın mafya arayışını. Hepsini kurgulamış." Kıkırdadı, sessizce bana eğildi. "Bence pekte numara yapmamış ne dersin?"
Kahkaha attım. "Kesinlikle." İç çekerek başımı anneannemin dizlerine koydum. "Hala on yedi yaşında dedin ya anneanne. Aynı yaştayız teyzemle şuanda. Gerçi büyüse, çok çılgın bir kadın olabilirdi. Eh! Anneminde ondan kalır yanı yok tabii. O da çatlak." İyice sersemlemiştim. Gözlerim kapanmadan önce anneanneme soru yönelttim. "Neydi o soru anneanne?" Gözlerim kapanırken, duyduğum son üç kelime, hayatımdaki en güzel hikayenin başlangıcıydı.
"Pardon! Mafya mısınız?"
SON
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pardon! Mafya Mısınız?
HumorBu hikayede her şey var... Mafyalar, kötü çocuklar, masum kızlar, kötü kızlar, Amerika dizilerinden fırlamış insanlar. Elime bir kalem aldım ve hikayeyi baştan yazdım. Bu hikaye olması gerektiği gibi değil. Mafya, mafya gibi değil. Masum kız aslınd...