Aristoteles'te Devlet ve Etik

368 9 0
                                    

İlk çağ Yunan felsefesinin önemli filozoflarından birinin öğrencisi olduğu için kendisini sık sık onun hocasıyla kıyaslamak durumunda kalıyoruz şimdi konuşacağımız konular da buna dahildir.

Aristoteles için devletin amacı mutlu bir hayatı olası kılmanın yanında aynı zamanda devlet için erdemli yurttaşlar yetiştirmekti o halde şüphe yok ki Aristoteles'in devletinin ne olduğunu anlamak için onun etik anlayışından da bahsetmek zorundayız.

Aristoteles'in Etiği                                                                                                                                                             Aristoteles etik başlığı altında 3 adet kitap yayınlamıştır lakin bunlardan Nikomakhos'a Etik haricinde diğer hepsinin öğrencileri tarafından kaleme alındığı düşünülmektedir her ne kadar bazı kesimler Nikomakhos'a Etik kitabının da öğrencileri tarafından yazılmış olduğunu varsayıyor olsalar da büyük çoğunluk bunun sahici bir eser olduğu kanısındadır.

Tıpkı hocası Platon'da da olduğu gibi öğrencisi Aristoteles de ruhu biri irrasyonel diğeri ise rasyonel olacak şekilde ikiye böler ve irrasyonel kısmı da ikiye ayırır bunlardan ilki bitkisel diğeri ise iştah(iştiha)olacak şekildedir.Bunlardan ilki yalnızca bitkilerde ikincisi ise tüm hayvanlarda bulunmak durumundadır.Onun etiğinde irrasyonel kısım pek bir elzemdir çünkü tek başına salt akıl yalnızca düşünmeye yarar bireyi pratiğe dökecek şey ise irrasyonel olan iştah olmak durumundadır.Eğer iştah aynı zamanda aklın da onayına sahipse bir bakıma iştah duygusu da rasyonel bir boyut kazanabilir.

Aristoteles için ahlakın herkes için aynı olmasını beklemek yanlış bir davranıştır örneğin bir köle sahibinin kölesine ahlaklı olmasını istemek yanlıştır çünkü köle sahibi için bir mal olmak durumundaysa o halde mal sahibinin malına karşı ahlaklı ve kibar olması gerekmiyor demektir bu aynı şekilde bir baba da çocuğuna ahlaksız bir davranışta bulunamaz hatta o oğlunu reddedebilir lakin bunun yanında oğlu onu reddedemez çünkü babasına varoluşunu borçludur aynı zamanda bu borçtan ötürü de babasını onun kendisini sevdiğinden daha fazla sevmelidir.Bu durum ailevi ilişkilerde kadınların eşlerine olan sadakatlerinde de söz konusudur.

Köle sahibi zengin bir adamın kölesiyle de arkadaşlık etmesi olası değildir çünkü eğer ki bir dostluk kurulacaksa bu dostlukta iki kişi birbirine eşit olmak durumundadır lakin köle ile sahibi arasında farklar vardır.Lakin Aristoteles burada şöyle bir kapı açar bir köle sahibi kölesiyle köle sıfatıyla arkadaşlık kuramaz çünkü birbirlerine denk değildirler lakin en azından ikisinin de insan olmasından kaynaklı cüz'i bir miktarda da olsa dostluk ilişkileri kurulabilir.

Herkes için aynı oranda ahlaklı olma duygusunu beklemediğinden semavi dinlerle arasında çatışmalar vardır.Popüler 4 dinin hepsinde de herkesten ahlaklı olması beklenilirken Aristoteles için aynı durum geçerli değildi,o açlıktan perişan olmuş bir kişinin asla erdemli bir birey olamayacağı görüşünü savunuyordu lakin dinlere göre köle sahipleri için ahlaklı bir birey olmak her ne kadar şartsa aynı şey köleler içinde geçerli olmak durumundaydı.

Aristoteles'in Etiğinde Altın Orta                                                                                                                               Doğru olanın her zaman zıtlıkların ortasında olduğunu savunuyordu.Hepimizin ahlaki olarak doğru bulduğumuz şeyler Aristoteles için şöyle bir anlam taşıyordu Cesaret;korkaklık ile bile bile ölümün ortasıdır,cömertlik;savurganlık ile pintiliğin,gurur ise kibirlilik ile kendini küçük görmenin ortasıdır.İnsanın eylemlerini her daim altın orta kuralına göre şekillendirmesini öneriyordu.

Kendi etik anlayışında tevazuyu da pek hoş karşılamazdı Aristoteles,onun için erdemli bir birey kendi sıfatlarının farkındadır ve bunların dile getiriliyor olmasından da aynı zamanda hoşnuttur.Ne gerekmediği yerde şanını şerefini küçültmeli ne de kendini alt tabaka insanlarıyla bir ve aynı görmelidir.Erdemli kişi alt tabakanın insanların işlerini küçümsüyor olması onun kibirli olduğunun kanıtı değildir çünkü alt tabakanın uğraştıkları şeyler gerçekten de erdemli bir kişi için değersiz şeylerdir aynı zamanda alt tabakanın iltifatları erdemli bir birey için değerli de değildir.Erdemli kişi bunun yanında yardım alan değil yardım eden taraf olmak durumundadır çünkü veren büyük alan ise küçük durumdadır.Tanrının sevdiği örnek insanlar da burada bahsi geçen erdemli insanlar olmak durumundadır aynı zamanda erdemli insanlar halk tarafından da sevgi ve hoşgörüyle karşılanır.

Aristoteles'in Devleti                                                                                                                                                        Onun devletini daha rahat anlayabilmek için onun etiğini tanımamız gerekiyor demiştik çünkü onun devleti erdemli bireyler yetiştirmek için vardır bu erdemli bireyler de bir devleti mutluluğa ulaştırmak için vardır.Aristoteles için her şeyin ideal sonu mutluluk olmak zorundadır mutluluk dışında kalan her şey birer araçtan ibarettir.Olagelen her şeyin kesinkes son amacı mutluluktur öyle ki insan mutlu olabilmek için çabalar durur ve mutluluk hariç her şeyi yine bir başka şeye ulaşabilmek için ister bunun yanında mutluluk ise bir araç değil amaçtır.

Onu sık sık hocasıyla kıyaslıyoruz demiştik her şeyde bunu yaptıktan sonra Platon'un önemli eserler verdiği bu alanda da bunu yapmazsak olmaz.Aristoteles hocasının devletini ağır bir eleştiriye tabii tutar ve onunla sık sık fikir ayrılıklarına düşer.

Platon biraz komünist bir anlayışa sahipken öğrencisi Aristoteles ise daha liberal bir duruş sergilemiştir.Platon'un devletinde yasak olan özel mülkiyet Aristoteles de serbesttir bunun yanında ailevi ilişkiler burada daha korunaklı ve değerlidir ailenin bireyden doğduğuna,devletin de aileden doğduğuna sık sık değinilir bu yüzdendir ki Aristoteles'in ideal devletinde evlatlar ailelerini tanıyabilme özgürlüğüne sahiptir.

Lakin burada da ailelerin cinsel hayatlarıyla ilgilenilmiştir çok genç yaşta çocuk sahibi olunmamalıdır çünkü doğacak çocuklar kadın ve zayıf olurlar.Rüzgarın kuzeyden estiği kış günleri gebe kalınmak için ideal zamandır.Erkekler için ideal evlenme yaşı 37 iken kızlar için bu yaş 18 olmuştur.

Çocukların eğitimlerine geçmeden hemen önce bir devletin yurttaşlarından bahsetmek istiyorum çünkü yalnızca bir yurttaşın çocuğu tahsil görmeyi hak ediyordu.

Geçim sıkıntısı içerisinde olan bireyler birer yurttaş olarak değerlendirilmemelidir çünkü özel mülkiyetleri yoktur aynı zamanda çiftçiler de bu haktan muaftır çünkü sürekli olarak çalışmak durumunda kaldıklarından kendilerine ait özel bir zaman yaratamaz ve gerekli kültürel birikime uzak kalırlar.Bir yurttaşın kendine ait özel bir mülkiyeti bulunmak durumundaydı ve ancak onlar yönetimde söz sahibi olmaya layıktı.Burada söz sahibi olmaya layıktır diyerek geçmeyi pek de istemiyorum çünkü Atina Demokrasisi bu gün bizlerin aşina olduğumuz demokrasiden çok daha cömertti.Aristoteles yurttaş dediği zaman onu sadece oy veren birisi olarak görmüyordu onun gözünde yurttaş neyin devlet için iyi neyin kötü olduğunu bilen birisiydi.Yasama,yürütme ve yargıda tam anlamıyla söz sahibiydi bir nevi Aristoteles için yurttaş,yurttaş olduğu kadar aynı zamanda yöneticiydi de.

Şimdi yurttaş çocuklarının eğitimleri hakkında konuşabiliriz.Söylemiş olduğumuz gibi eğitim genel olarak altın orta öğretisiyle şekillendirilmiştir ve yalnızca yurttaş çocukları eğitime dahildir köle çocuklarına da pasta veya ev işleri hakkında eğitimlerin verilmesi düşünülebilir lakin bunlar eğitim olarak sayılmaz.

Çocukların eğitimlerinde aşırıya kaçırılmaması meselesi çok önemlidir.Profesyonel ölçüde değil azami olacak şekilde spor eğitimi verilmelidir çünkü fazlası insanın vücudunu ve sağlını bozar,eleştirel seviyede müzik eğitimi verilir lakin bir enstrüman çalabilecek kadar öğretilmez çünkü zil zurna sarhoş olmuşlar dışında kimse dans edip şarkı söylemez.Eğitimde yarar değil erdem ve ahlaklı birey yetiştirme çabası esastır lakin her ne kadar yararlı olsalar da bu eğitimlerde okuma,yazma da öğretilir.



  


İlk Çağ Felsefesi TarihiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin