Karar veremiyordum. Söylesem mi söylemesem mi bilemiyordum. O da bana şu an baskı yapıyor. Kafam karışık ve daha da karıştırıyor. Artık bir kez daha ne söyleyeceğimi sorduğunda dudağına yapıştım ve onu öpmeye başladım. Şaşkınlıktan gözleri fal taşı gibi açıldığına bahse varım. Anlık şoku atlatınca " Napıyosun sen be! Pis sapık! Fırsatçı seni! " diye bağırıp beni yere itti. Sevgilinin sana böyle yapması biraz koyuyodu ama napalım sonuçta ben olduğumu bilmeden yapıyo bunu. Bu şekilde kendimi teselli etmeye çalışırken kızgın kızgın bana bakıyordu. " Nee? Çok baskı yaptın kusura bakma. Düşünmeden yaptım. " dedim. " Pekala pisicik ama bu prensesin bir prensi var. Aman duymasın bu yaptığını. Böyle refleksler yapıcaksan benden uzak dur. " dedi. Beni aldatmak aklının ucundan bile geçmiyor. Canım benim yaa... "Tamam tamam. Kendime hakim olurum. " dedim. " Hop pisicik böyle kolay kurtulamazsın. Ne diycektin bakalım? " dedi. " Ş-şey... Ben aslında sana kim olduğumu söylemek istiyodum... Ama boş ver saçma bişeydi bu. " " Yaaa..! Merak ettim şimdi. Söyle söyle söyle söyle... " " Off! Tamam. Hazır mısın prenses? " " Dünden hazırım. " dedi. " P-pe-pençeler g-gitsin! " dedim. Artık Adrien'dım. Artık sırrımı bilen bir sevgilim vardı. " A-Ad-Adrien!? " diye çığlık attı. " Tamam sakin ol! Milleti uyandıracaksın. " dedim. Bana sarıldı. " Seni pislik neden bunu bana söyledin? Şimdi her akumada senin başına bişey gelicek diye düşünüp durucam. " dedi. Hafifçe sırıttım. " Pislik olduğum konusunda sana katılamıycam ama neyse. Şimdi sıra Uğur Böceği'nin kimliğini öğrenmekte. Ona güzel bi ders vericem. " " Neden ki? " dedi. " O ş-şey... Beni çok üzdü. Ama sayesinde gözüm açıldı ve senin gibi tatlı bi kızı nasıl görmediğimi fark ettim. " " Uğur Böceği'nden nefret mi ediyosun? " dedi. " Biraz. " dedim. Bana sarıldı ve ağlamaya başladı. " Noldu şimdi kıskandın mı? " dedim. " H-hayır. Sadece ş-şey... B-ben Uğur Böceği'yim Adrien... " dedi. " NE?! Ş-şey Marinette çok özür dilerim. Ben kesinlikle senden nefret etmiyorum. B-ben sadece... Offf! Şansa bak yaa... Özür dilerim aşkım. " dedim ve alnından öptüm. Ağlamaya devam ediyordu. Bana küsmüş olabileceğinden korktum. " Küs değiliz dimi? " dedim. Cevap vermedi. Sessizce ağlamaya devam etti. Ben ise aldığım bu saçma karardan ötürü kendimden nefret ediyordum. Çok pişmandım...
* Aşkadaşlar kusura bakmayın bölüm biraz kısa oldu. Yine bir tahmin sorusu: Sizce Mari affeder mi? Yoksa bir süre dargın mı? Cevaplar yorumlara! Vote vermeyi unutmayın! ^3^
~Ms_Black_Heart <-- Diğer kitaplarıma da bi göz atın!
~LadyBloom_zehra <-- Kitaplarıma olan ilgin için çok teşekkür ederim. Sana spoi vermeyi unutmayacağım ^3^
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aynı Kişi | Miraculous
Fanfic❝Aynı kişiyi sevmek tuhaf...❞ | Yeni haliyle devam ediyor.