Öncelikle bölüm geç geldiği için özür dilerim. Sınav haftası peşimi bırakıyor. Notlarımı yüksek tutmalıyım, bu yüzden de iki haftadır yazamıyorum. Umarım yazacağım bu bölümüde beğenirsiniz. Bu bölümlerden sonra yavaş yavaş yeni yeni sırlar ortaya çıkacak.
Buraya eklemek istediğim bir şey daha var. Belki bölüm ile alakası yok ama içimden geldiği için yazmak iztedim.
Burada birçok arkadaşlıklar edindim. Ve her zaman bana destek çıktılar. Ama burada gerçekten kardeş dediğim, her an yanımda olan biri var. Ayşegül'üm ♥
Ayşegül, iyi ki varsın. Kardeşim haline geldin. Hatta kardeşim oldun.♥ Seni çok seviyorum. Bu bölümü o yüzden sana ithaf ediyorum, meleğim. ♥ ♥ ♥ ♥
Bölüm Şarkısı: Justin Bieber-Take You
İyi okumalar...
13.Bölüm
Arabadan inip, eve gittiğim zaman herkes oturmuş televizyonda açık olan bir programı izliyorlardı. Ne olduğunu bilmesem bile ev gerginlik ile örtünmüş bir durumdaydı. Misafir odasına gidip olayı anlamaya çalıştım ama yüzlerinden hiçbir şey anlaşılmıyordu. Normalde evin içinde koşuşturup, sürekli gülen iki kız bile şu anda sessizce, ayrı koltuklarda oturup televizyonda açık olan programa gözlerini dikmişlerdi. Fakat izleyip, anlayabildikleri tartışılırdı.
Ben de sessizliğe ayak uydurmaya çalışarak boş olan tekli koltuğa oturdum. Babam beni yeni fark etmiş olacak ki birkaç saniye geçtikten sonra gülümsedi. Ben de babama hafif bir tebessüm ile karşılık verdim.
"Nasıl geçti? Verilen ödevi yaptın mı?" Yalan söylemek istemiyordum fakat eğer doğruları söylersem ne olacağını düşünmek bile istemiyordum.
"Imm, aslında yapamadık," Doğruları söylüyordum, ödevi yapamamıştık. "Birden bire kafede bayılınca ödevi de yapamadık."
Gerginlik ile örtünmüş olan odaya, bir kat da tedirginlik ile dolmuş bir katman daha eklendi. Bütün gözler bana çevrilmiş, büyük bir merak ile olayı öğrenmeye çalışıyorlardı.
"Merak etmeyin bir şeyim yok. Galiba çok yorgunum bu aralar o yüzden bayılıyorum arada sırada."
Bütün gözler beni çevrelerken ben ne diyeceğini şaşırmışbir suçlu misali terliyordum. "Kaç defa oldu bu?"
Annemin terdirgin kokan sesi kulağıma kulağıma ulaştığı zaman kelimeleri özenle seçmem konusunda kendimi bir kez daha uyardım. "Sanırım... bu üçüncü." Annem ve babam bakıştıktan sonra annem: "Neden bize söylemedin?" diye soru sormaya devam etti.
"Bilmiyorum. Bu aralar çok yoruluyorum ve vucüt direncim düşüyor bu yüzden de bayılıyorum. Başka bir açıklaması yok ki zaten."
"Peki, bir daha olduğu zaman lütfen bize haber ver. Anlaştık mı?" Babamın cümlesine karşılık, sadece başımı sallamak ile yetindim. Derin bir nefes çeken Ahsen'i hiç görmediğim kadar tedirgin bir halde buldum. Bunda bu kadar endişelenecek ne vardı ki?
İzin isteyip odama doğru gitmek için ayağa kalktım. Odama girdiğim an bugün yaptıklarımısaatlerce düşünüp, bir daha bu hataya düşmemek üzere kendimi cezalandırdım. Neler oluyordu, neler yaşıyor, neler yapıyordum böyle?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlık Bela
Teen FictionKendini büyük bir sorun gibi gören, yalnızlığa mahkum bir kız... Bağımlı olduğu karanlığında körelen bir çocuk... Karanlık onların yaşam tarzıydı.Ta ki birbirlerini bulana kadar... Birbirlerine karşı hissettikleri bir eğlence için mi? Bağımlılık mı...