Tanıtım

2.9K 157 30
                                    

Deniz'in ağzından-

 Sessizliği delip geçen bir sesle kendimi derin düşüncelerden çıkarmayı başardım.Her zaman ki gibi kendi yalnızlığım ile başbaşa, hergün bir önceki günden farksız bir gündeydim.Sanki dakikalar, saniyeler, saliseler aleyhime işliyordu.Bazen beni anlayan biri olmadığı için dahay iyi diye düşünüyorum.Belkide yalnızlık benim dostumdur...

 Çünkü yargılanmayı, yanlışlarımı görmeyi veya kendini görmeyi seven biri değilim.

Kişiliğimden kaçıyorum, saklanıyorum.Kendi benliğimin bulunmasını istemiyorum.Ne benim tarafımdan ne de çevremdeki kişiler tarafından.Çünkü ne kadar yanlışlarımı, kusurlarımı görürsem o kadar sonu olmayan, çıkışı olmayan bir kuyunun dibine ineceğimi ve oradan ne yaparsam yapayım bir daha asla çıkamayacağımı biliyorum.Orada kalıp ağlayacağımı, güçsüz olacağımı biliyorum.

 O  yüzden kusurlarımdan kaçıyorum, yargılanmaktan kaçıyorum.Çünkü güçsüz olduğunu görmek, daha da güçsüzleştirir insanı.

 Ben ağlamıyorum demiyorum.Dışarıda ne kadar güçlü görünürsem, içimde de o kadar güçlü fırtınalar koptuğunu kimse bilmiyor.Veya ben bilmelerini istemiyorum...

 Ağlıyorum, çünkü ağlamak sizi sırtından vurmayacak tek dosttur.Her saniye her insanın yardımına koşan tek dosttur.

 Bu dostun size özel olmasını istersiniz..Ya ama diğer güçlü insanlar? Onlarda gülebilirler ama her saniye, her salise mi?

 Hem ağlamak sadece gözyaşı dökmek midir? Gözlerimiz gülerken kalbimiz de ağlayamaz mı?

 Kendi benliğimi bulmak istiyorum, çabalıyorum.Ulaşmak istiyorum.Ama kendi benliğimi bulmak; sonu olmayan bir okyanusun başından bakan birinin bir ışık görmesi gibi birşey.Kendimi birazda olsa tanımak, sevmek istiyorum.Ama yapamıyorum...

-Erce'nin ağzından-

 Kendi karanlığımın içinde, etrafımda bir beyaz nokta, bir ışık arıyorum.Ama bulamıyorum...

 Kendimi karanlığa bağımlı buldum, umut yok artık.

 Çevremde iki yüzlü insanlar, aklımda binlerce hayatın bencilliği... 

 Bir hevesin,  bir umut peşinde koşanlar var, aptal olanlar... Yada bu rolü üstlenmek isteyen saflar...

 Ben onlar gibi olmasam bile daha dibteyim.İçine düşmeyi ummadığım bir çukurda, beni hızlıca içine çeken bir bataklıkta, belkide içimdeki ateşin somutlanmış bir şekli olan acımasız bir yangında...

 Her saniye daha da batıyorum, boğuluyorum, yanıyorum.Ama beni bu durumdan kurtaracak, beni tutacak hiç kimse, hiçbir şey yok.

 Sonra isyan ediyorum etrafımdakilere, bu hayata.Sanki onların suçuymuş gibi. Ne ben seçmiştim böyle olmasını ne de onlar...

 Karanlığı ben seçmedim.İçinde bulunduğum karanlıkta tutunabileceği bir umudu, bir ışığı seçtim.Ama elimdekiler o kadar hızlı gitti ki hayatımdan.

 Yalnız bir karanlık ve ben, yine başbaşa... 

Merhaba. Adım Helin Yeşil. İlk kitap deneyimimi sizlerle sunmak istedim :) Umarım beğenirsiniz . İyi okumalar :)

Karanlık BelaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin