Letter Two

183 13 2
                                    

11.09.2017 Pazartesi.

Tamam, vazgeçiyorum.Bu iş beni aşar, tamam mı?

Bütün gün çılgınlar gibi saçlarımı çekiştirdim ve bir o yana bir bu yana yürüdüm.Ta ki Luke ve Michael'in beni sakinleştirme çabaları işe yarayana kadar.Kısa bir mola ve ayrıca beni görmek için birkaç saat önce gelmişlerdi ve ben delirmiş gibi davranıyordum.Ne kadar korktuklarını anlatmak istemiyorum.Sevdiğim insanları hayalkırıklığına uğratışımı yeniden ve yeniden dinlemene gerek yok.Bunu yeterince yaptım.Sana kendimi yeterince acındırdım, fark ederek veya etmeyerek.

İyi hissetmememin asıl nedeni hakkında hiçbir fikirleri yok, onlara anlatmadım.Bu arada, senin gidişinle kendimi karanlık bir eve hapsedip kendimi tüketmeye kalktığımı falan zannetme.Dünkü olay sadece mektup meselesinin canımı çok sıkmasından kaynaklanıyordu.

Her neyse, çocuklar az önce çıktılar ve ben de sana geçen hafta yazdığım mektupta belirttiğim gibi yine çimenlerin üzerinde oturuyorum.Bahçedeki ağaçlar oldukça uzadılar artık, sen yokken onlarla ilgilenecek pek kimse olmuyor.Salıncak kurduğumuz ağacın gövdesine yaslanıyorum şimdi ve dallar üzerimden sarkıyor.Salıncağı muhtemelen öfkeyle bir yerlere fırlatıp attım.Çok fazla anı var Calum.Bununla nasıl başa çıkacağımı bilmenin bir yolu var mı? Keşke bana söylesen, bunu nasıl unutabildiğini.

Sahip olduğumuz küçük şeyi.O bizim için tekti, bunu biliyorum.Herhangi birini sevebilirsin ve bunu bir gün kabullenebileceğimi biliyorum ama onlarla aynı küçük şeye sahip olamazsın.Sen ve ben evreni avuçlarımızda tutardık ve bu sorun olmazdı.Bu bir sorumluluk değildi.Bu sadece doğuştan bir şeye sahip olmak gibiydi.Biz sahiptik, birbirimiz için.

Şimdi seni dünyanın diğer ucuna dek takip etmek istiyorum, kovalamak.İzlediğin günbatımlarını yeniden biriktirebilmek ve sahillerde ve karların üzerinde bıraktığın tüm ayak izlerini taklit etmek.Bunları söylemek bile o kadar yapay geliyor ki, Tanrım...

Senden bahsetmek kendimden bahsetmek gibi çünkü.Sen benden bir parçaymışsın gibi.Birilerine bunu artık anlatamam çünkü ben artık ben değilmişim gibi.Saçlarını kestirdiğinde daha farklı biri olduğunu hissetmek gibi.Sen olmadan daha eksik ve daha farklı hissediyorum.Kendim değilim ve sen bunu biliyor olmalısın Calum.Nasıl hissettiğimi bir bakışımdan, sesimin tonundan, duruşumdan anlayabilen sen, şimdi nasıl anlamıyor olabilirsin?

İlk mektubumu gönderdim.Eğer okuyor ve umursamıyorsan sorun değil.Ne kadar zavallıca geldiğini biliyorum.Seni söküp atacağımı söyledim ama aynı zamanda geçmişe dönüp duruyorum ve seni özlediğimi söylemeye çalışmayı kesemiyorum.Ve eğer artık arkadaşının mektupları gönderdiği yerde değilsen, eh, zaten tüm kelimelerim uzay boşluğunda savruluyor demektir.

Sevgilerimle,

Kiera.

Too Bad At GoodBye's // c.h.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin