12

2.6K 120 16
                                        

  Kızı koltuğa yerleştirip arkasında ki minderi düzeltirken"rahat mısın?"diye sordu Ömer. Defne başını evet anlamında salladı. Hastaneden yeni çıkmışlardı ve Defne uyandığından beri ağzını açmıyordu. Sadece uyurken bir şeyler mırıldanıyor ve gördüğü kabuslar yüzünden çığlık atarak uyanıyordu. Ruh gibiydi resmen. Gözlerini bir noktaya kilitleyip öylece oturuyordu. Yüzü solmuş, göz altları çokmüş, yüzündeki izler daha da kötüleşmişti. Ömer onu bulduğunda fark edememişti yaralarını.  Sanki daha da zayıflemıştı, vücudu daha çelimsizleşmis ve yıpranmıştı.

Aslında sağlık açısından bir şeyi yoktu. Bu yüzden erken çıkacaklardı hastaneden fakat Defnenin bir anda fenalaşması ile ortalık karışmıştı. Yapılan tahlillerde kanında bulunan zehir paniğe neden olmuştu. Fakat zehrin etkisinin az olması herhangi bir sağlık sorunu yaratmasada kanını temizlemişlerdi. Hastane kameralarından Defne'nin odasına girenleri kontrol ettiklernde tek şüpheli kapşonlu bir kadındı. Başı öne eğik yürüdüğü için yüzü görünmüyordu.  Polise haber verilmişti. Dedne çıkana kadar kapının önünde nöbet tuttular. Bir yandan da kapşonlu kadını bulmak için çalışmalara başlamışlardı.

Genç kızın bu hali adamın yüreğine kor düşürüyordu. Onu o halde görünce annesi gelmişti aklına canı hiç yanmadığı kadar yanmıştı. Fakat belli.etmiyordu.
Duygularını insanlardan saklamakta ustalaşmıştı. O istemeden kimse ona ulaşamazdı. Herkesin gözüde soğuk, yakışıklı ve başarılı bir insandı. İnsanlar onunla konuşurken çekinirlerdi. Memnundu bu halinden. Kimse güçsüzlüğünü görmüyordu onu hep güçlü, yıkılmaz sanıyorlardı. Ama aslında güçlü görüntüsü altında yıkık dökük bir adam vardı.

Geçmiş ölümcül bir kanser hücresiydi. Tedavisi olmayan seni öldürmeden geçmeyecek bir kanser hücresi. 

Genç adam mutfakta genç kız için yaptığı çorbayı karıştırırken  bir süreliğine gitti geçmişin o kör kuyularına.

6 Mayıs 1999

Ahmet haftanın yorgunluğunu atmak için ailesi ile yazlık evlerinde güzel bir tatil planı yapmıştı. 

Şimdi Emine mutfakta yemek hazırlarken oğlu ise derslerini yapıyordu. Ahmet oturduğu yere biraz daha yayılıp huzurlu bir şekilde oğlunu izlemeye başladı.

Çok iyi bir avukattı çok fazla çalışıyordu ve ailesine zaman ayıramıyordu. Bu kaçamak herkese iyi gelecekti.

Oğlunu izlemeye dalmışken dündayada ki en sevdiği sesi işitti

"Ahmeeet, Ömeeeer yemek hazır hadi geliiin."

Huzuru kat kat artarken oğlunu da alıp kurulu sofraya oturdu.
karısı bir yanında oğlu bir yanındaydı.

Ömer neredeyse on yaşındaydı. Ahmet ikinci çocuğu istese de Emine "Ömer daha küçük" diyordu. Ama zamanı gelmişti. Ahmet öyle düşünüyordu.

Huzurun en derinlerde hissedildiği anda kapı alacaklı gibi çalmaya başladı. Ahmet ve Emine birbirlerine şaşkınca bakakaldılar. Ömer ise sessizce onları izliyordu.

Ahmet daha yerinden kalkmadan kapı kırıldı ve içeri siyah takım elbiseli adamlar girdi.

"Siz kimsiniz. Hangi hakla evime böyle giriyorsunuz?"diye bağırdı Ahmet.

Ömer korkmuş annesinin arkasına saklanmış olanları izliyordu.

Diğer adamların arkasından bastonunu yere vurarak Ahmet'in önünde durdu Şakir. Yüzündeki sırıtış yerini öfke dolu bakışlara bırakırken "Ben sana avukatlığımı yapmazsan seni ölmekten beter ederim demedim mi? Ki ben sözümü tutmamazlık yapmam Ahmet İplikçi!"dedi tehditkar sesiyle.

Şakir adamlarına kafası ile işaret verince iki adam Ahmet'i biri Ömer'i tuttu. Diğer adam ise Emine kolundan tutup bi odaya girdi.

Ahmet ne kadar bağırıp kurtulmaya çalışsa da aldığı tehdit elini kolunu bağlamıştı.

Adamlardan biri Ömer'in kafasına silah dayadığında Şakir gülerek"Eğer bi aptallık yaparsan oğluna da veda edersin."dedi...

Günümüz

Ömer silkinerek kendine geldi nefesi düzensizleşmiş gözleri dolmuştu. Ne kadar uğraşsada atlatamıyordu bu travmayı. Kendini toplayıp kaynamış çorbayı kaseye koydu. Yanına bir dilim ekmek ve bir bardak suyu da tepsiye koyup salona gitti.

Defne koltukta uyuya kalmıştı. Ömer elindeki tepsiyi koltuğun önünde ki masaya koyup koltuğun başındaki ince pikeyi genç kızın üzerine örttü. Yüzüne düşmüş kızılları yüzünden çekip genç kızı izlemeye başladı.

Sonunda geldiiim. Bölüm içime sinmedi. Bulduğum ilk boşlukta yazdım. Ama siz beğenin pls

Gençler bu sene üniversite sınavına giriyorum çok çalışmam gerek bu yüzden yazamıyorum. Kesin bir şey söylemeyeyim ama yazabilirsem ayda bir bölüm atmaya çalışacağım.

Sunavdan sonra eğer ki moralim iyi olursa psikolojim bozulmazsa yeni bir deföm kitabı ile geleceğim.

Kendinize çok iyi bakın. Öpüldünüz😚😚😚😚

KARANLIK KUYU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin