Sabah erkenden Clamor ve Jean uyanıp atölyöye geçtiler Daisy belkide dünkü olayında etkisiyle hala uyuyordu Clamor izleyecekleri yolu anlatmaya başladı.
"Efsanelerde bunları aynı kapta eritilmesi gerektiği geçer iyice birbirlerine karışmaları gerek ben senin için çok fazla kömür ve odun aldım cevherleride şu kaba koy onun içerisinde eriteceğiz ama ondan önce şurda bulunan kılıçlardan birini seç kendine göre birazcık büyük seçebilirsin ama asla küçük olmamalı."
Jean kılıçları tek tek eline aldı dengeli kılıçları kullanırdı o ama ucunun biraz daha ağır olmasını istiyordu daha sert darbeler vurabilmesi için buda dengeden feragat etmek demekti ama aklında buna bir çözüm vardı kabzanın dibine metal bir parça yapacaktı bu hem kılıcın ucundaki ağırlığı dengeleyecek hemde kabzaylada sert darbeler vurmasına imkan verecekti, bunları tek tek Clamor' a anlattı.
"Mükemmel bir kılıç olacak genç adam kışta geliyor en son buzlu suda şoklayarak soğutmamız onu dahada iyi yapar bir aya kalmaz kar başlar buralarda, hadi başlayalım."
Cevherleri kaba koydu Jean ocağı odun ve kömürle doldurdu ateşin istediği sıcaklığa gelmesi çok zor olacaktı bu yüzden ateş başından ayrılmadan sürekli körüklüyordu Clamor biraz istirahat etmek için gittiğinde bile ona katılmayı reddetip ateşin başından ayrılmadı çok sıcak olduğu için üzerindekini çıkartıp kolsuz deri önlüğü giydi sıcaktan ter içinde kalmıştı.
Kapı açıldığında Clamor'un geldiğini varsaydı ama gelen Daisy idi elinde bir tepsiyle içeri girince gözleri şaşkınlıkla Jean'in üzerinde gezdi kaslarının bu kadar gelişmiş olduğunu farketmemişti hiç kıyafetleri üzerindeyken, ateşi körükleyen Jean'e seslendi.
"O kendi kendine yanabilir buraya gel ve kahvaltı et."
Ayağına kadar kahvaltı getirmesi çok hoşuna gitmişti "Teşekkür ederim Daisy"
Ocağa uzaktaki küçük bir masaya oturdular birlikte kahvaltı etmek için büyük bir iştahla yiyen Jean'e Daisy şaşkınlıkla ona bakıyordu.
"Çok iştahlısın."
Yıllarca kabilesindeki erkeklerle yemek yerken nezaket kuralı felan öğrenememişti Jean ve sürekli antrenman yaptığı için çok yerdi, utanarak elindekileri bıraktı utanarak önüne baktı.
Daisy içinden kendine kızdı alınacağını düşünemediği için.
"Hayır kötü manada demedim lütfen devam et yemene."
"Hayır doydum teşekkür ederim."
"Gerçekten o sebeple söylemedim özür dilerim ne olur devam et."
"Hayır."
Daisy yerinden kalkıp koca bir dilim peyniri alıp yanına geldi.
"Ağzını aç bakayım."
Ne yapıyorsun demesine kalmadan burnunu çekerek ağzını açıp peyniri içine attı.
"Çiğne bakayım onları bu tepside hiçbir şey kalmayacak."
İtiraz etmeyi düşünmedi bile ne var ne yok herşeyi yedi Jean.
"Heh şöyle"
"Teşekkür ederim Daisy"
"Sana kolay gelsin öglen yemeğini evde yiyeceğiz."
"Tamam geleceğim."
Ocağın etrafındaki sıcak dayanılmazdı ama buna katlanmak zorundaydı Clamor geldiğinde kalıbı çıkardı erimiş metaller siyaha çalan bir kırmızı renkteydi ve kudret cevherinden kaynaklansa gerek için için ışıldıyordu dikkatlice kılıç ve hançer kalıbına döktüler.
"Birtanede altın sikkeden daha büyük bir kalıba dökelim" dedi Jean
"Neden?"
"Daisy'ye bir kolye yapalım eğer sizde isterseniz."
"Bu çok güzel bir fikir."
Kalıplar bayağı derindi metal orada soğuyup dövülcek kıvama geldiğinde çıkarıp çekiçlemeye başladılar kaba şekli verilmiş kılıcın kalınlığı çoktu bunu döve döve incelteceklerdi dolayısıylada yoğunluğu artacaktı.Bu bir ay sürdü bir ay boyunca çeliğe binlerce darbe vurdular.
Bu işlemden sonra istedikleri gibi kar yağmaya başlamıştı kılıcı tavlayıp buzlu suda soğutarak çelikleyince kaba işlemler bitti artık sadece bileyleme işi vardı bu işi Clamorla birlikte günlerce yaptılar olanca dikkatiyle yapıyordu işini artık sadece sap malzemesi kalmıştı bunu daha önce avladığı bir geyiğin boynuzundan yapmayı tercih etti.Kılıç ve hançerbittikten sonra silahlarını kuşandı Jean, görünüşleri bile ne kadar iyi silahlar olduğunu anlatmaya yeterdi siyaha çalan bir kırmızı renkte ve sanki yaşıyormuşçasına ışıklı kılıcıyla normalde bir kılıcın asla kesemeyeceği bir ağaç dalına vurdu neredeyse hiç zahmetsizce dalı kesti.
Tahmin ettiğinden bile fazlasıydı bu kılıç ve kadim kudret cevherini elde ettiği yerdeki ses kılıcın özelliklerini kendisinin keşfedeceğini söylemişti.
Bütün işleri bittiğinde son zamanlarda aklını kemiren o günün geldiğini anladı Jean, artık gitmesi gerekiyordu ama bunu nasıl yapacağını bilmiyordu yaklaşık iki aydır buradaydı ve hergün Daisy' yi görmeye alışmıştı onu bir daha göremeyecek olmak içinde fena bir ürperti yarattı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KOLCU
FantasyFANTASTİK içinde #54 Kırılan kemikler, çarpışan kılıçlar, savaş naraları ve can çekişen insanların seslerinden oluşan dehşetengiz bir ses furyasından bile duyulabiliyordu askerlerin ismini haykırdığını,insanları orklara karşı asırlar boyunca süre...