19 Hüzünlü Kavuşma

259 27 5
                                    

   Gözlerini açtığında bir sandalyeye bağlı halde olduğunu anladı Pain. Bir çadırın içindeydi ve karşısında dövüştüğü adam Jean duruyordu. İpleri zorlamaya çalıştı ama nafile idi çok iyi bağlanmıştı yerinden dahi kımıldayamazdı.

    Göz göze geldiklerk esnada adam ona sordu.

"Kimsin sen?"

"Sanane bundan?"

"İşkence yaparak mı konuşturma mı istersin?"

"Yapabileceğin işkencelerin misline maruz kaldım beni bunlarla korkutamazsın" bunu söylediği anda Jean'in yüzünde nedense üzgünlük belirtileri oluştu ve buna anlam veremedi.

"O zaman cevap ver bu sana hiç birşey kaybettirmez."

Biraz düşündükten sonra Pain ikna oldu ve kim olduğunu söyledi.

"Adım Pain."

"Boynundaki şey bir yaramı?"

"Kendimi bildim bileli var. Neden bunu soruyorsun?"

"Sebebini birazdan sorularım bittiğinde söylüyeceğim. Peki neden kendi ırkına karşı savaşıyorsun."

"Benim ırkım yozlaşmış henüz yavruyken beni atan anne ve babamdan alacağım intikamı bütün insanlıktan alıyorum."

"Seni attıklarını nerden biliyorsun?"

"Biliyorum işte! Malhert söyledi."

"Oda kim?"

   Bu soru üzerine Pain bir kahkaha attı.

"Daha savaştığınızın kim olduğunu dahi bilmiyorsunuz zavallılar."

"Kim o?" diyerek sorusunu yineledi Jean.

"Daha doğrusu ne o demen olacak. İstemediği zaman bir bedeni dahi olmaz."

   Jean duyduklarını tarttı öldü sandığı kardeşini düşman saflarında bulmanın şaşkınlını atamadan asıl düşmanlarının orkların arkasındaki zihnin kim olduğunu ögrenmişti. Ve onun kadim kudret cevherini bulduğu yerdeki varlıkla aynı türden olduğunu anladı.

"Soru sorma sırası bende cevap ver sen kimsin?"

"Adım Jean, bir kolcuyum."

"Malhert bahsetmişti kolculardan sıradan insanlardan daha iyi savaşırmışsınız."

"Şuan burda bağlı olduğuna göre haklı sayılır."

"Sadece şanslıydın bir dahaki sefer böyle olmayacak."

"Bir dahaki sefer olmayacak sana zarar veremem." dedi ve ekledi Jean.

"Kardeşim."

"Ne kardeşi?"

Nasıl anlatacağını düşündü hayatı boyunca kandırılmış olan kardeşini ikna etmesi gerekiyordu "O Malhert dediğin aşağılık varlık seni kandırmış. Sen yıllar önce kaybettiğim kardeşimsin."

"Yalanların arkasına sığınma korkak herif sana merhamet göstermeyeceğim."

"Ben dokuz yaşındayken sende beş yaşındaydın orklar evimize saldırdı ben o esnada ormandan dönüyordum. Babam orada bize zaman kazandırmak için savaştı ve öldü, bizim için canını verdi. Annem kucağında seninle kaçarken katkedildi son nefesinde seni orkların aldıklarını söyleyebildi bana."

Duyduklarını sindirmeye çalışan Pain sessizdi bu esnada Jean ona gerçek adıyla seslendi.

"Jane"

Pain ne diyosun diyecekken hafızasının en derinlerinde bulunan unutulmuş bir anı canlandı gözlerinde. Annesi ve abisi ona seslenerek kendisine gelmesini istiyordu oda koşup annesine sarılırken abisi gelip onu boynundan öperek güldürüyordu. Hayatında acıdan ve yalnızlıktan başka birşey bilmeyen Pain' in gözlerinden birkaç damla yaş süzüldü. Mutluluğu ilk defa hissediyordu bu ona çok yabancı bir histi. Kandırılmıştı yanlız değildi ve onu çok seven bir ailesi vardı.

Pain'in gözlerinden akan yaşlari gören Jean anılarını hatırladığını anladı ona biraz zaman tanıdı. Sonrasında iplerini kesti. Kemiklerini kütürtecek bir sertlikle kardeşine sarıldı. Afallamış olan Pain'de aynı şekilde cevap verdi ona. İkiside artık ağlıyordu. Jean onu öldü sanıp hiç aramadığı için Pain ise Malhert'in söylediklerini yeterince sorgulamadığı icin pişmandı. Küçük mutlu ailelerinden birbirlerine sadece onlar kalmıştı. Pain abisine döndü.

"Bana silahlarımı ver hepsinin intikamını alacağım annemin, babamın, yalanlar yüzünden öldürdüğüm bütün insanların!"

Jean bir süre düşündü gerçek bir sorunları vardı.

"Beni burada bekle sakın bir yere ayrılma" deyip çıktı. Sean'e olan biten herşeyi anlattı ve sordu.

"Onu nasıl götürebilirim bunca asker ölmesini istiyor."

Biraz düşündükten sonra cevap verdi Sean.

"Çadıra git, hiç temizlenmediği belli onu iyice temizle saçlarını ve sakallarını kısalt ve üzerindekileri çıkartıp bizim giysilerimizden ver gece vakti ayrıldığımızda kapüşonunu başından indirmesin."

"Peki ölüsünü görmeden duracak mı askerler?"

"Orasını ben halledeceğim sen dediklerimi yap" dedi ve diğer kolculara emir vermek için ayrıldı.

Çadıra dönen Jean derhal işe koyuldu. Pain'e olan biteni anlattığında genç adam vicdan azabıyla " Aslında haklılar belkide beni öldürmeleri en doğrusudur" dedi. Jean cevap verdi

"Hayır orkların arasında büyüdün ve kandırıldın ne yapmış olursan ol isteyerek yapmadın."

"Ölmeyi hakediyorum."

"Hayır hem alınması gereken bir intikamımız var unutma."

"Haklısın."

Akşam olduğunda Sean sessizce bir ceset getirdi boyut olarak Pain ile aynıydı ve tanınmaz haldeydi.

"Burada bunu bırakacağız. Ayrılırken Pain ortamızda bulunacak bu şekilde ona bir zarar gelmeden gidebiliriz."

Akşam olduğunda herhangi bir aksilik olmadan planları yürüdü ayrıldıklarında ise askerler Jean'in adını haykırıyordu yine. Sean'in aklına küçükken Jean'e söylediği söz geldi "Yüreklisin Jean büyüyünce gerçek bir savaşçı olacaksın buna adım gibi eminim ve birçok insan seni takip edecektir bu sözümü unutma" ve o gün gelmişti.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Oct 24, 2017 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KOLCUHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin