ilk olarak bu bölümü ilk okuyucularım Aleyna ve Ekin'e İthaf etmek istiyorum.Teşekkür ederim ^^
içeriye girdiğimde düşünceler beynimi iyice istila etmişti. bir arkadaş tüm acımı,umutsuzluğumu paylaşabileceğim bir arkadaş herşeyim olabilecek bir arkadaş...arkadaşlarımla konuşmayalı ne kadar olmuştu sahi 10 ay,1 yıl? arkadaş bambaşka birşey ne olursa olsun seni en iyi anlayanlar onlar oluyor genelde.
Tekrar dışarı çıktım belki görürüm umuduyla fakat orada değildi aşağıdan gelen seslerle irkildim. merdivenlerden aşağı doğru hızla ilerledim o sırada annemin tanıdık sesini duydum ''öyküm gelde misafirlerimize bir merhaba de'' o yöne baktığımda bir bayan ve eşi yemek masamızda oturuyordu hasta ziyareti dışında evimize pek gelen olmazdı. onları gördüğümde sevinmiş gibi yaparak yapmacık bir ifadeyle selam verdim :
-merhaba
-merhaba öyküm tanışmadık ben esma. adının esma olduğunu söyleyen bayan bana elini uzatmıştı tokalaştık.
-bana esma teyze diyebilirsin nede olsa artık karşı komşunuzum. demek bu kadın balkonda gördüğüm kızın annesiydi
-bende erhan. dedi diğer yabancı ses o tarafa baktığımda bana uzatılmış bir el daha gördüm onunlada tokalaşarak tanıştık.izin isteyerek odama dönecektim ki esma teyze
-zeynep ve kuzeyle de tanışmak istersin diye düşünmüştüm seninle yaşıtlar.
-ikizler mi? diye sordum şaşkınca sanki böyle bir şey mümkün değilmiş gibi.esma teyze güldü tam o sırada zil çaldı zilin o mekanik sesi yüreğimi hoplatmaya yetmişti. onca zaman sonra belkide bir arkadaşım olacaktı aylardır kendimi bu fikirden soyutlamıştım fakat şuan çok mantıklı geliyordu sonuçta acılar paylaştıkça azalır değil mi? şefika abla -yardımcımız- benden önce davranarak kapıya baktı sanki kapıya bakabilecektim o cesaret bende ne gezer ?
şefika ablanın her zaman neşeli çıkan sesini işittim ''hoşgeldiniz'' bir o kadar neşeli ,sevece çıkan bir ses daha duydum ''hoşbulduk ben zeynep'' ardından homurdanır gibi çıkan bir ses daha işittim ''hoşbulduk'' ses tonuna bakılacak olursa kuzey denen çocuk burada olmaktan pek hoşnut değildi.açıkçası bu konu umrumda da değildi.kafamı kaldırarak salonun kapısına doğru baktığımda kumral saçları yemyeşil gözleri olan zayıf bir kız gördüm saçlarını açık bırakmıştı bembeyaz dişleri vardı altındaki dar pantolonun üstüne göbeğini hafifte açık bırakan bir tişort giymişti açıkçası oldukça güzel görünüyordu.
''mehaba''diye seslendi koşarak yanıma geldi ve bana sarıldı çok şaşırmıştım böyle bir şeyi hiç beklemiyordum .benimle aynı parfümü kullanıyordu.kollarını iyice boynuma dolamıştı. neydi bu kız bir çeşit sevgi pıtırcığımı nereden geliyordu bu samimiyet.kollarımı ona dolamaya zahmet bile etmemiştim.fark etmiş olacak ki benden ayrılıp annemin yanına gitti ona da sarılarak
-ben zeynep ya siz? dedi annem bu kızı baya sevmiş gibi görünüyordu belkide kadıncağız benim yaşımdaki kızların hepsinin benim gibi somurtkan,huysuz olduğunu düşünüyordu.
-tanıştığıma memnun oldum zeynepçiğim ben nuray buda eşim hulki.babam elini uzatacaktı ki zeynep babama da sarıldı ayy o ne öyle yapış yapış önüne gelene sarılacaksa böyle... ardından kapıdan içeri giren kişiye baktım bu kuzey olmalıydı zeynepin aksine oldukça mesafeliydi ela gözleri vardı esmerdi köprücük kemikleri belirgindi siyah saçları hafif dağınıktı.
-merhaba. dedi buz gibi bir sesle kimseyle tokalaşmaya dahi tenezzül etmeden ilerledi ve salonda bir köşeye oturdu . esma teyze bu durumdan rahatsız olmuş olacak ki
-oğlum kuzey hep böyle huysuz ve soğuktur kusura bakmayın. kuzey annesine doğru ölümcül bir bakış attı kes artık dercesine esma teyze bunu fark etmiş olacakki hemen sustu.zeynep ayağa kalkarak
-nuray teyze yardım edilecek birşey yoksa öykümün odasını görmek istiyorum. dedi ve bana döndü ''izin verirsen tabi''
-tabi.dedim yapmacık bir gülümsemeyle.sevinçle yanıma geldi merdivenlere doğru ilerledik odama çıktığımızda zeynep büyülenmiş gibiydi.zaten odama girer girmez yatağıma oturmuştu.
-öyküm bu oda muhteşem senin yerinde olsam bende bütün gün bu odadan çıkmazdım. son söylediği şey beni biraz etkilemişti sahiden öyle mi görünüyordum dışardan gün boyu odasından çıkmayan depresif kız. ama zeynep bana aldırmadan devam etti
-profesyonel bir elden çıkmış gibi sanki.dedi dayımın dizayn ettiğini söyleyerek laf kalabalığı etmek istemedim sadece gülümsemekle yetindim.o sırada merdivenlerden ayak sesleri duyuldu ardından kapıda kuzey belirdi soğuk bir ses tonuyla
-annemler zorla beni buraya yolladı. dedi zeynep gülümsedi bende köşede duran tekli koltuğu işaret ettim tek kelime etmeden oraya yöneldi ve yavaşca oturdu.sonra kulaklığını taktı ve arkasına yaslanarak gözlerini kapattı.zeynep hemen lafa girdi:
-o hep böyledir soğuk,huysuz,utangaç.
ardundan duyduğumuz ses ikimizide korkutmaya yetmişti .
-zeynep hala seni duyabiliyorum ve ayrıca ben utangaç falan değilim.istemsiz olarak kıkırdamaya başladım zeynepte bana şaşkınlıkla baktı ve ardından o da gülmeye başladı uzun zamandır ilk defa gülüyordum sırf bunun için bile zeynepe teşekkür edebilirdim.neşemizi bölen yine sevecen bir sesti
-haydi çocuklar gidiyoruz.bu esma teyzenin sesiydi zeynep kalktı ve kuzeyi dürtmeye başladı.kuzey önce anlamsız gözlerle zeynepe baktı daha sonra ayağa kalktı ayağa kalktığı anda oturduğu koltuğun arkasında asılı duran çantam yere düştü ve içinden çıkan şey ikisinide şaşırtmıştı
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarın Olacak
Teen FictionGençlikte günler kısa;yıllar uzundur oysa benim gibi birinin ne kadar uzun yılları olabilir ki... Tamamen umutsuzluğa kapılmıştım hem bence umutla yaşayan,müziksiz de dans eder.Ben Öyküm Arıcan tabiri caizse hastalığın pençesinden kurtulmaya çalışan...