Otele vardığımızda resepsiyondaki görevliler bize odalarımızı gösterdi.Bana ve Zeynepe eşlik eden görevli bizim yaşlarımızda ve oldukça tatlı bir çocuktu.Valizlerimizi odaya koydu ve çıkarken elini uzatıp "Ben Salih" dedi gülümsedim ve elini sıkıp "Ben Öyküm" dedim ardından Salih tam çıkıyordu ki Zeynep yanına gidip
-Bende Zeynep.Baksana birazdan plaja gideceğiz işin yoksa sende gel.
Çocuk bana bakıp gülümsedi
-Mehmet abi izin verirse neden olmasın.
Odadan çıktığında Zeynepe bakıp
-Planın ne?dedim çünkü Zeynepin her zaman mutlaka bir planı oluyordu...
-Beni yavaş yavaş tanıyorsun güzellik.Bu çocukla Ceyhunu kıskandıracağım.
İçten içe kıskanmayacağını bilsemde ona bakıp gülümsedim.Zeynep ve planları (!)
-Hadi git bikinini giy çocukları bekletmeyelim.
Banyoya girip mavi bikinilerimi giydim.Ve yine mavi çerçeveli wayfarer gözlüklerimi taktım.
Banyodan çıktığımda Zeynepte giyinmişti.Birtikte lobiye indik. Erkeklerin tamamı giyinmiş bir şekilde bizi bekliyorlardı.Suratlarında sıkkın bir ifade vardı ki bu uzun süredir beklediklerine işaretti.Zeynep ufak bir kahkaha attıtktan sonra sallana sallana yanlarına gitti.
-Beyler bu ne acele.
Herkes bize doğru bakmıştı.Zeynep ise hala gülüyordu.Bu kadar komik olan neydi hakikaten?
-Geldiğinize göre hadi plaja gidelim.
Can uzun zaman sonra ilk kez konuşmuştu.Zeynep ona baktı ve alaycı bir ifadeyle konuşmaya başladı:
-Siz gidin canım biz Salihi bekliyoruz.Değil mi öyküm?
Olumlu anlamda başımı salladım.Kuzey aceleyle konuştu
-Tanımadığım bir arkadaşınız daha mı var.Neydi?Ha, Salih.
Zeynepin keyfine diyecek yoktu.Ceyhun pek ilgi göstermemişti ama yinede bakışları o kadar boş değildi.Hafif bir imayla Zeynepe bakıyordu.
-Çok bekletmedim umarım.
Salihin sesini duyduğumuzda Zeynep biraz daha keyiflenmişti.
-Aa, Salih iyiki geldin.
Dedi ve ardından Salihin koluna girdi.Salih biraz şaşırsada bozuntuya vermedi.Önden önden yürümeye başladılar.Ben ise arkada Kuzey,Can ve Ceyhunla kalmıştım.Ceyhun nefesini dışarı verip konuştu
-Bu çocuk nerden çıktı?Hem Zeyneple ne işi var?
Ceyhunun söyledikleri beni oldukça keyiflendirmişti.Zeynepin planı işe yarıyordu galiba
-Birileri Zeynepi kıskanıyormu ne?
Ceyhun bana baktı ve gülümsedi.Birşey söylememişti yani Zeynepin planı gerçekten işe yarıyordu.Aslında düşününce gayet mantıklı.Sonuçta yıllardır sana ilgi duyan biri şuan başkasıyla.İnsan ister istemez rahatsız olur.
Ceyhun birden adımlarını hızlandırdı ve Zeyneplere yetişti.Salihe elini uzattı oda tokalaşmak için kolunu çekti ve Ceyhuna uzattı.Ardından Ceyhun elini Zeynepin omzuna attı ve kendine doğru çekti.Salih bu hareket karşısında biraz afallasada belli etmedi
Sadece gülümsedi aslında şu Salih hakkaten tatlı çocuk...
☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆☆
Plajda birkaç saat kaldık.Ceyhun sürekli Zeynepin yanındaydı ve Zeynep bu durumdan son derece memnundu.Ben ise saatlerdir Kuzey ve Canın yanındaydım.Salih zaten sürekli denizdeydi.Plaja geldikten sonra hiç konuşmadık bile.
-Ben denize giriyorum.
Kuzey şezlongdan kalktı ve denize doğru ilerledi.Çıkardığı tişörtü kaslı vücudunu gözler önüne sermişti.
-Bekle bende geliyorum.
Plaj elbisemi çıkardım ve peşinden koştum.Can ise güneşlenmeyi tercih etmiş olacakki şezlongda uzanmaya devam etti.
Kuzeye yetiştiğimde çoktan denizin kıyısındaydık.Kuzey dizlerine kadar suya girdi suya alışmaya çalışır gibi bir hali vardı.Çünkü su gerçekten çok soğuktu.Suya alışmasına yardımcı olmak için ona su atmaya başladım.Gerçekten.Başka bir amacım yoktu.
Önce afalladı sonra oda bana su atmaya başladı iskeleye doğru koşmaya başladım tabi oda peşimden.
iskelenin ucuna geldiğimde gidecek hiçbir yer kalmamıştı suya da atlamak istemiyordum çünkü suyun dibinde yosunlar vardı.Ben çok korkarım yosunlardan.Kuzey çok yakınıma gelmişti.Attığım suyun intikamını almaya hazırlanır gibiydi.
Kıvrak bir hareketle arkasına geçtim ve onu suya ittim oda dururmu elimi tuttu ve benide beraberinde çekti.Birlikte derin maviliği boylamıştık.Sudan çıktığımda Kuzey yüzeyde yoktu.Birden telaşlandım
-KUZEY! Nerdesin?
Bir anda güclü bir el beni suyun dibine çekti.O kadar çok çırpındım ki... Sonunda kurtulup tekrar yüzeye çıktım.Saçlarım önüme gelmişti ve zar zor nefes alıyordum.Saçlarımı çekip etrafıma baktığımda kahkahalarla gülen kuzeyi gördüm.
-Ne yapıyorsun sen? Sorunlarınmı var? Hem nasıl suyun altında o kadar kalabildin? Ve burda yosunlar var!
Bu kadar korkacağımı düşünmemişti herhalde hızlı kulaçlarla yanıma yüzdü.Ve hiç düşünmeden bana sarıldı.Şaşırmıştı sanırsam.Biraz da pişman olmuştu.Kısık sesle konuşmaya başladı
-Üzgünüm bu kadar korkacağını düşünmemiştim.
Ses tonu gerçekten pişman olduğuna inandırmıştı beni.Kafamı boynuna iyice gömdüm ve
-Sudan çıkabilirmiyiz?
Dedim.Beni iskelenin merdivenine kadar taşıdı.Ardından hafifçe gülümseyip
-Önden sen çık istersen. Dedi.Omzuna hafifçe vurdum
-Hiç sanmıyorum.Önden buyur.
İskelye çıkınca tekrar bana döndü ve "Tekrar özür dilerim, bu kadar korktuğunu bilmiyordum."
Gözlerinin içine baktım oda bana bakıyordu.Güneş hafiften batmaya başlamış gökyüzü rengi turuncuya dönmüştü.İskelede birtek biz vardık.
Düşünmediği bir anda boynuna sarıldım.Islak bedenlerimiz birbirine değiyordu.Önce afallasada sonradan o da bana sarıldı.Onun yanında güvendeydim...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yarın Olacak
Teen FictionGençlikte günler kısa;yıllar uzundur oysa benim gibi birinin ne kadar uzun yılları olabilir ki... Tamamen umutsuzluğa kapılmıştım hem bence umutla yaşayan,müziksiz de dans eder.Ben Öyküm Arıcan tabiri caizse hastalığın pençesinden kurtulmaya çalışan...