Bölüm 19:YAKIN

108 7 4
                                    

6K'ya merdiven dayamışız :D Evet sonunda yeni bölüm.Seviliyorsunuz...

Uzun bir süre yatakta etrafıma bakındım durdum.Aramızda hiçbirşey olmamasına rağmen olmuşçasına düşünüyordum o saniyeleri...Neydi bu arkadaş olalım saçmalığı? Zeynep'in de dediği gibi kuzeyle arkadaş olmak mümkün değildi sanırım. Git gide büyüsüne kapılıyordum bende. Hem daha ne kadar yaşayacağımdan bile emin değilken neden yaşamak istediklerimi erteliyordum ki?

İstemsizce ayağa kalktım ve kuzeyin kaldığı odaya doğru koşmaya başladım yönetimi kalbim ele geçirmişti ve hiçbir şekilde kendime hakim olamıyordum.Ayaklarım ilerliyordu ama sanki bunda benim hiçbir etkim yokmuş gibiydi. Kapıyı çalmadan açmaya çalıştım ama kiltliydi. Kuzey kiltlemiştir belki diye yumruğumu kapıya vurmaya başladım.

-Kuzey aç kapıyı benim!

Kapı kolu döndü.Kalbim yerinden çıkacaktı adeta...

Ama maalesef  karşımdaki görmek istediğim yüz değildi...

-Can?

Can odada tek başına oturuyordu elimi tuttu ve hiçbirşey söylemeden beni içeri aldı.

-Otur istersen.

-Gitmem lazım Can.

Gerçektende gitmem lazımdı Kuzey acaba şuan neredeydi? Beni burada görse kimbilir ne düşünürdü...

-Lütfen gitme şuan en çok sana ihtiyacım var.

Can bir anda bana sarıldı ve başını boynuma gömdü.

-Can noldu , neyin var?

-Seninle bu kadar yakınken bu kadar uzak olmak ne kadar zor biliyormusun.Hiçbir zaman senden ayrılmak istemedim hep yanında olmak istiyorum ama sen buna izin vermiyorsun.Birde Kuzey...

-Ne olmuş Kuzeye?

-Onunla bu kadar yakın olman canımı yakıyor Öyküm.

Söylediklerine anlam veremiyordum. Tamam uzun bir süre ilişki yaşamıştık ama artık eski heyecanı kalmamıştı ilişkimizin.

-Can ben hep senin yanındayım...Ne zaman istersen burada olacağım ama artık arkadaşız biz...

Bu durumdayken bu kadar emin konuşmam sizcede çok ironik değilmi?

-Hem Kuzeyle aramda birşey olduğunu nereden çıkardın sadece arkadaşız hatta o benim en yakın arkadaşımın kardeşi o kadar? Sadece arkadaş olabiliriz inan bana.

Canı rahatlatmak için söylediklerimin cezasının bu kadar ağır olacağını nerden bilebilirdim ki? Evet. Kuzey kapının kenarına yaslanmış bizi izliyordu...

Manzara tam olarak şöyleydi,
Can'a sarılmış bir şekilde asla Kuzeyle bir ilişkimiz olamayacağını anlatan teselliler yağdırıyordum ve Evet Kuzey ve Can'ın odasında...

-Kuzey?

-Böldüğüm için özür dilerim.Montumu almaya gelmiştim.Devam edebilirsiniz...

-Kuzey bir dinlermisin?

Candan kurtulmuştum ve dinlemesi için yalvararak Kuzeyin peşinden koşuyordum.

Durdu ve bana döndü bağırarak konuşmaya başladı;

-Bir açıklama yapmak zorunda değilsin Öyküm!

-Evet zorundayım o kadar yanlış anladın ki...

-Anlamadım,kulaklarımla duydum.Saatlerce neden benden kaçtığını düşündüm o iskelede otu...

Sözünü bitirmesini beklemeden ona doğru atıldım.Dudaklarımız birbirine değiyordu...Kimbilir ne kadar içimde tutmuştum bunu,ne kadar istemiştim onunla bu kadar yakın olmayı?..

Dudaklarını araladı ve bana izin verdi daha sonra zaten kontrol ondaydı...
Kısa hayatımın en güzel dakikalarıydı...

Yarın OlacakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin