Bölüm 5
Müstakil evler...Katarsis'in çok hoşuna gidiyordu. Hele kocaman bahçesi olanlar...Birbirinden renkli çiçeklerin bahçeye kattığı görüntü izlemeye değerdi. Katarsis hep bahçesi büyük bir evde yaşamayı hayal etmişti. Bahçesinde salıncak kurabileceği kocaman bir ağaç ta olacaktı tabii ki. Günün bir vaktini o salıncakta sallanırken hayal kurarak geçirmeyi çok istiyordu. Kim bilir? Belki de ileride olurdu.
Kol çantasının kavradığı kulpunu bıraktıktan sonra bakıcılık yapacağı evin bahçe kapısını açtı ve bahçeye girdi. Son gelişinden bu yana bahçede birtakım değişiklikler yapılmıştı. Bahçedeki yüzme havuzu ve süs havuzu boşaltılmıştı. Kuşların su içmesi için de küçük bir su havuzu alınmıştı. Eve giden taş yolun hasar gören kısımları ise onarılmıştı ve kapıya yeni bir kapı süsü takılmıştı.
Düzleştirdiği saçları rüzgar yüzünden yüzüne gelse de rahatsız olmuyordu Katarsis. Saçlarını yüzünde hissetmek hoşuna gidiyordu. Sabah saçlarını düzleştirirken birazcık kestirmeye karar vermişti. Gerçi bu kararda gelgitler yaşıyordu ama ucundan azıcık, çok azıcık kestirmek iyi olabilirdi.
Evin kapısına ulaştıktan kapının tokmağını yavaşça vurdu. Çocuklar uyuyorsa zil sesiyle onları uyandırmak ya da rahatsız etmek istemiyordu. Kapının açılmasını beklerken başını yere eğip botlarına baktı ve botlarının fermuarını açmaya karar verdi.
Katarsis dışarıda giyilen ayakkabıyla eve girilmesinden hoşlanmıyordu. Neyse ki Morris ailesi de bu konuda duyarlıydı. Botlarının fermuarını açtıktan sonra doğruluyordu ki kapı açıldı ve çocukların annesi olan Jena'yla karşılaştı.
"Hoş geldin Katarsis." dedi Jena sıcak gülümsemesiyle. Jena çok iyi bir anneydi. Daha önce çocuklarına bakmak için ücretsiz izin almıştı ama evi geçindirmekte sıkıntı yaşamaya başladıklarında işe tekrar dönmeye karar vermişti. İşe dönmeden önce bir sürü bakıcıyla görüşmüş hiçbirinden memnun kalmamıştı. Ta ki Katarsis'le görüşene kadar... Katarsis ile yaptığı görüşme sonrasında çocuklarına gözü arkada kalmayacak şekilde güvenebileceği birini bulduğu için mutluydu. Katarsis yaklaşık 3 aydır Morris ailesinin bakıcılığını yapıyordu. Cuma, cumartesi ve Pazar günleri dışında...Sadece pazar günü için de bakıcılığını yaptığı başka bir ev vardı.
"Teşekkür ederim." dedi Katarsis, içeri geçmeden botlarını çıkardı ve ayakkabılığa koyduktan sonra Jena'yla sarıldı. Geri çekildikten sonra "Nasılsın?" diye sordu. Evin sıcaklığı iyiydi. Çantasını da ayakkabılığın yanındaki bölüme koyduktan sonra paltosunun kemerini çözüp paltosunu çıkardı.
"İyiyim." dedi Jena. Ardından o da Katarsis'e nasıl olduğunu sordu ve hiç vakit kaybetmeden portmantoya astığı kabanını aldı. Küt saçlarının dip boyası gelse de sarı saç Jena'ya yakışıyordu. Mavi gözleri, karşısındaki insana samimiyet aşılıyordu.
"Ben de iyiyim." dedi Katarsis, saçlarını geriye atıp derin bir nefes alırken."Sanırım çocuklar uyuyor." diyerek düşüncesini dile getirdi. Çocukların babası olan Henry'i mutfaktan çıkarken görünce tebessüm etti.
"Hoş geldin." Katarsis dedi Henry de aynı şekilde. Katarsis tekrar teşekkür ettikten sonra "Evet, uyuyorlar." dedi Jena."Ama birazdan uyanırlar." dedikten sonra Henry'ye baktı."Hayatım sen hazırsan arabayı garajdan çıkar. Ben birazdan geleceğim."
"Olur." dedi Henry. Ayakkabılarını alıp dışarı çıktıktan sonra Katarsis'e iyi günler diledi ve ayakkabılarını giydikten sonra garaja doğru gitti.
Jena da dün geceden hazırladığı ayakkabılarını giymek üzere alırken "Julia ve Carla'nın bugün okulu yok." dedi Katarsis'e."Öğretmenleri bir fuarda görevliymiş." Ayakkabısını paspasın üzerine koyduktan sonra çantasını aldı ve eğilmeden ayakkabılarını giydi."Bugün yoğun bir program beni bekliyor. Biraz geç gelebilirim. Umarım senin için bir sıkıntı olmaz."