Bölüm 11
Erin uyumuş, Katarsis uyumak için ne kadar çabalasa da bir türlü uyuyamamıştı. Erin'le birlikte oturma odasındalardı. Hava gerçekten soğuktu. Uyumak için yastık, çarşaf ve yorgan almaya gittiklerinde Erin hızlı davrandığı için koridorda takılıp düşmüştü. Yastık, yorgan ve çarşaf kucaklayarak koşmak....Malzemelerin yüzünüzü kapatmasına izin vermeyin! Katarsis akıllılık edip kafasını yandan çıkarmıştı ama Erin aceleci davranınca bunun kurbanı olmuştu.
Katarsis Castor hakkında bildiklerini anlattığında Erin "Bu kadar mı?" diye sormuştu. Katarsis daha başka ne bilmesi gerektiğini sorduğunda Erin bir çok şey sıralamıştı ama Katarsis yeni tanıştıklarını ve daha o kadar samimi olmadıklarını söylemişti. Yeni tanıştığı birine hangi parfüm kokusunu sevdiğini sormanın mantığı neydi?
Erin böyle şeylerde fazla meraklı ve detaycıydı. Bazı sorularının altında verilen asıl cevaptan çok başka cevaplar arardı. Parfüm sorusunda Castor'ın parfüm kullanma konusundaki düşüncelerini merak etmişti. Bundan önce merak edilmesi gereken başka konular gelse de Erin olduğunda bu öncelikler devre dışı olurdu.
Erin Castor'ı fazla merak etmişti. Katarsis'e fotoğrafının olup olmadığını sorduğunda hayal kırıklığına uğramıştı."Neden birlikte fotoğraf çekilmediniz ki?" diyerek kızmıştı ona hatta.
Katarsis Erin'e Jaden'dan bahsetmemeye karar vermişti. Castor'la tanışmasının normal bir sebebi vardı ama Jaden'la tanışmasının...Hiç yalan söylememek için bahsetmemek güzel bir seçenekti. Erin de bunu bilmeyiverseydi.
Uyku vakti geldiğinde Erin yol yorgunu olduğu için hemen uyumuştu.
Katarsis oturma pozisyonuna geçip perdeyi açtı ve dışarıya baktı. Kar tüm hızıyla devam ediyordu. Bu gidişle son 3 yılın en yoğun kar yağışı unvanını alacaktı. 3 yıl önce Katarsis kar yüzünden işine geç kalmıştı ve mahcup duruma düşmüştü.
AVM'nin ışığına baktı. Çok güzel görünüyordu. Dizlerini kendine doğru çekip kollarıyla onları bağladı ve sol omuzunu pencerenin pervazına yasladı.
Castor'a geçen çok büyük ayıp ettiğini düşünüyordu. Onu o şekilde bırakmak istemezdi ama öncelik verdiği şeyler vardı ve açıklama yapamayacağı için ne diyeceğini bilmiyordu. Bir eliyle saçlarının bir kısmını tarayıp saçlarını arkaya attı. Hiç uykusu yoktu. Acaba Castor'a mesaj mı atsaydı? Castor ondan mesaj mı bekliyordu ki? Bir süre bekledi ve kendisine şu soruyu sordu: Neden bunlarla vakit kaybediyorum ki? Telefonunu sehpanın üzerinden aldıktan sonra Castor'a mesaj atmak üzere aklına gelen ilk şeyleri yazmaya başladı.
"Castor...Geçenki davranışım için gerçekten özür dilerim ama acilen gitmem gerekiyordu ve sana açıklama yapamazdım. Gitmemin seninle hiçbir ilgisi yok. Seninle vakit geçirmekten çok zevk alıyorum. Umarım seni kırmamışımdır. Bunu telafi etmek istiyorum. Bu sefer ben sana bir şeyler ısmarlayacağım. Sen de acil bir işin çıktığında bana açıklama yapmadan gidebilirsin ama sonra telafi etmek şartıyla."
Hiç düşünmeden mesajı yolladı. Şu çekingenliğini artık atmak istiyordu. Telefonu yanına bıraktıktan sonra AVM'nin ışıklarını izlemeye geri döndü ve çok geçmemişti ki telefonu titreşti. Katarsis birden heyecanlandı. Telefonu açtığında tarif edemediği bir duyguyla karşılaştı. Mesaj Castor'dan gelmişti!
"Hiç önemli değil Katarsis. Açıklama yapmana gerek bile yoktu ama telafini kabul ediyorum. Müsait olduğun zaman bir şeyler içmeye gidebiliriz."
Katarsis mesajı okumayı bitirmeden başka bir mesaj daha geldi."Biliyor musun? Senden mesaj bekliyordum. Mesajını görünce o kadar heyecanlandım ki anlatamam."