♥
ARAS KAYA
Bu siktiğimin bir bok anlamadığım geometri dersi boyunca Enis’in aklıma soktuğu siktiğimin saçma düşünceleri zihnimde dört dönmüştü. Az önce de dediğim gibi. Saçma. Saçmalıktan başka bir şey değildi.
Zil çaldığında sıramdan kalkıp, koşar adımlarla yürüyen Ceren’in peşine takıldım. Onu takip ederken kravatımı gevşetip, ellerimi pantolonumun ceplerine soktum. Bana orada bekleyeceğini söylemiş olduğu gibi etkinlik sınıfına girdikten sonra bende hemen peşinden içeriye girdim. Benimle konuşmak istediği şey hakkında hiç mi hiç fikrim yoktu. İncecik ellerini sarı saçlarının arasından geçirdikten sonra yüzünü bana döndü. Mavi gözleriyle gözlerime bakarken bir adım attı. Ardından bir tane daha ve bir tane daha. Sonunda hemen önümde bittiğinde “ Özür dilerim.” diye fısıldadı. Ona kaşlarımı kaldırıp uzunca bir süre baktım.
“ Özür dilerim.” dedi bir kez daha. “ Biliyorum. Seni zor duruma soktum. Azra hakkında o şeyi söylememeliydim. Her şey benim yüzümden oldu. Benim yüzümden sana patlayıp, benim yüzümden sana o tokadı attı.” diye eklediğinde derdi anlaşılmıştı. Gözlerini kaldırıp, yeniden benimkilere diktiğinde yüzüme bir gülümseme yerleştirdim. Elimle incecik belini sıkıca kavrarken kulağına “ Seni nasıl affedeceğimi biliyorsun.” diye fısıldadığımda elini göğsümden alta doğru kaydırdı. “ Biliyorum.” diye fısıldarken dudağı kulağıma sürtünmüştü.
Bir eli erkekliğime doğru yol almışken diğeri ensemi kavramıştı. Soğuk avuç içlerini ensemde hissediyordum. Dudaklarıma erişebilmek için çok azıcık parmak uçlarında yükseldi. Beni öpmeye başladığında işini kolaylaştırabilmek için onu belinden tutup, kucağıma aldım. Bacaklarını sıkıca bana doladığında başını geriye doğru attı. Dudaklarımla boynunun her bir yanını öperken, aynı zamanda emiyor ve dil darbeleri eşliğinde geziniyordum.
Sessizce ama bir kedi gibi inlediğinde onu bedenime daha da fazla yapıştırdım. Göğsünü avuçlarken nefes nefese “ Neden onunla takıldığını anlamıyorum.” dedi. Başımı kaldırmadan işime devam ettim. “ Eminim ki Azra sana bunları yapmıyordur.” diye eklediğinde pantolonumun üstündeki elini aşağı yukarı doğru hareket ettirdi. Ah. Harika. Tam da bir sürtük gibi. Ceren’inde diğerlerinden farkı yoktu. “ Bence ger-gereksiz. Yani demek istediğim Azra seni tahrik bile edemeyecek kadar zavallı. Halini görmüyor musun? Daha önce kimseyle öpüşmedi bile. Bir beceriksizle takılman çok saçma.”
Dudaklarımı ıslak boynundan ayırdıktan sonra gözlerimi onun mavi gözlerine diktim. “ Ne dedin?” diye sordum onu kucağımdan yavaşça indirirken.
Ceren ellerini boynuma doladığında “ Dedim ki o beceriksizin ve zavallının teki.” dedi. “ Daha önce hiç öpüşmediğini söyledin.” dediğimde gözlerini devirip, başını aşağı yukarı salladı ve “ Evet.” dedi.
“ Nereden biliyorsun?” diye sorduğumda ise “ Ah, karşında ben varım Aras. Benden bir şey kaçmaz.” dedi.
Kimseyle öpüşmemişti demek. Ona tertemizsin, bembeyazsın dediğimde bu kadarını da tahmin etmemiştim. Ama anlamıyordum. Azra oldukça hatta bayağı güzel bir kızdı. Her erkeğin hoşlanabileceği derecede güzeldi. Mükemmel kelimesine taş çıkartacak bir fiziği vardı. Gözleri, dudakları, kaşları… sanki özenle yaratılmış gibiydi. Anlamadığım şey bu kadar güzel bir kızın şu ana kadar kimseyle öpüşmemiş olmasıydı. Hiç sevgilisi falan da mı olmamıştı yani? Hiç kimseyle yatmamıştı. Azra ciddi anlamda temizdi. Saftı. Masumdu. O bembeyazdı.
AZRA ARICAN
Hayır.
![](https://img.wattpad.com/cover/13502969-288-k368478.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Roman pour AdolescentsBazı yalanlar vardır, gerçeklerden çok daha az can yakıcı. ♥ Korkunç bir iftiranın ardından atılan tokadın başlattığı bir oyun. Tamamen yalan ağlarıyla çevrilmiş bir aşk. Gerçeklerden bihaber genç bir kız. İntikam almak için can atan genç bir erkek...