Sev Beni'nin finali iki kısımdan oluşuyor. İkinci kısmın yayım tarihi hakkında kesin bir şey diyemem. Sadece en erken çarşamba günü olabileceğini bilin.
Playlist: Christina Aguilera - You Lost Me
İyi okumalar!
♥
Ne kadar süredir burada böylece durduğumu bilmiyordum. Yağmur ne zaman başladı, ne zaman bu kadar sırılsıklam oldum bilmiyordum. Bildiğim hiçbir şey yoktu. Sanki beynim bütün işlevlerine bir kilit vurmuş, anahtarı okyanusa atmıştı. Düşünemiyordum. Belki de düşünmek istemediğimdendi bilmiyorum. Düşünürsem hatırlayacaktım, hatırlarsam da acı yine beni esir alacak, sanki biri iç organlarımı avuçluyormuş gibi canım yanacaktı.
Gökyüzünde sanki koca bir delik açılmış gibiydi. Yağmur hiç durmadan, şiddetli bir şekilde, acıma ortak olurmuşçasına haykırarak yağıyordu. Gökyüzünden düşen yağmur damlaları önümde oluşan kan birikintisini alıp götürüyor, tıpkı bana olduğu gibi yavaş yavaş yok ediyordu. Sağ elim yeri yumrukladığım için kan içinde kalmıştı ama acıyı hissetmemiştim. Tırnaklarımı yüzüme geçirdiğimde de acı hissetmemiştim. Ruhumun acısı o kadar fazlaydı ki fiziksel hiçbir acıyı hissedemiyordum. Kalbim, bedenimin önüne barikat kurmuş gibiydi. Sadece onun acısı vardı. Sadece Aras’ın bende açtığı, asla kapanmayacak olan o acı.
Keşke diyorum, keşke bir kâbus olsa bütün bunlar. Keşke bir an önce uyansam bu kâbustan. Uyansam ve yine onun kolları arasında olsam. Yüzümü boynunun girintisine gömsem, kokusunu benliğimin en derinliklere doğru çekip orada hapsetsem, dudaklarını dudaklarımda hissetsem, parmaklarımı yumuşacık saçlarına dolasam, sıkı sıkı sarılsam, hiç bırakmasam. Ama olmuyordu işte. Ne yaparsam yapayım uyanamıyordum. Acı çektiğim her saniyenin ardından gerçeğin farkında daha çok varıyordum ama reddediyordum. Bunu bana yapamaz, diyordum. Yaşadığımız onca şey bir yalandan ibaret olamaz, olmamalı, diyordum. Aptal bir tokat için benden kaç saniyemi, kaç dakikamı, kaç saatimi çalmıştı? Birlikte geçirdiğimiz onca saat, onca gün, onca hafta hiç mi sevmemişti beni? Bir an olsun bile hiçbir şey hissetmemiş miydi? Oysa ben beni sevdiğini sanmıştım. Bana dokunduğunda, bana baktığında, kömür karası gözleri benimkilere değdiğinde beni sevdiğini sanmıştım. Ama yanılmışım. Lanet olsun yanılmışım. Keşke… keşke beni seviyor gibi yapmasaydı. Keşke bana değer veriyormuş gibi davranmasaydı. Keşke beni dünyanın en özel insanı olarak hissettirmeseydi. Keşke sonsuza kadar ona ait olacağım düşüncesini aklımın bir köşesine sokmasaydı. Keşke, keşke, keşke! Hayatım tamamen keşkelerle doluydu. Keşke o olmasaydı, keşke bu olmasaydı. Ama olmuştu bir kere. Zamanı geri alma gibi bir şansım yoktu. Keşke olsaydı.
Bana söylemiş olduğu her sözün bir yalandan ibaret olduğunu bilmek yakıyordu canımı en çok. Onu, kendi gibi hissettirdiğimi söylemişti bir keresinde. Yalan mıydı? Onu mutlu hissettirdiğimi söylemişti. Yalan mıydı? Ya yüzündeki gülümsemeler. Onca kahkaha, onca tebessüm… Hepsi koca bir yalandan ibaretmiş meğersem. Aras’ın haberim olmadan beni başrol yaptığı oyununun bir parçasıymış.
Neden? Neden bunu bana yaptı ki? Anlamıyorum. Aptala bir tokat için. Üstelik ondan özür bile dilemiştim. Arkadaşız, demişti. Özrünü kabul ediyorum, demişti. Madem öyle niye böyle bir oyun oynamıştı bana. Niye hayatımın en mutlu günlerini yaşadığımı sanırken aslında hatırladıkça içimi kemirecek olan o anları yaşatmıştı? Niye öpmüştü, niye sarılmıştı, niye en çok ona güvenmemi sağlamıştı, niye bana, korkma Azra ben yanındayım, demişti? Lanet olsun! Neredeydi şimdi? Korkuyordum, canım yanıyordu, yapayalnızdım ama o yoktu. Hiç olmamış ki nasıl şimdi yanımda olsun? Aslında yanımdayken hiç yanımda değilmiş. Gülerken hiç gerçekten istediği için gülmemiş. Benimle konuşurken hiç konuşmak istediği için konuşmamış. Hepsi onun o aptal oyununun aptal birer parçalarıymış!
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sev Beni
Novela JuvenilBazı yalanlar vardır, gerçeklerden çok daha az can yakıcı. ♥ Korkunç bir iftiranın ardından atılan tokadın başlattığı bir oyun. Tamamen yalan ağlarıyla çevrilmiş bir aşk. Gerçeklerden bihaber genç bir kız. İntikam almak için can atan genç bir erkek...