Bugün Kerem ile çok iyi vakit geçirmişti şimdi burada son bulmasını istemiyordu. Biraz daha yanında kalmasını, konuşmalarını istiyordu. Çok kısa bir zamanda bu evde onunla vakit geçirmeye onun yanında ki sıcaklığını, kokusunu hissetmeye alışmıştı. Onun aynı duyguları paylaşmadığından emindi ama yine de içinde bir umut vardı, bu yüzden şansını denemeye karar verdi. Bir süre sustuktan sonra konuşmaya başladı.
“Bu akşam dışarı çıkmayı düşünüyor musun?”
“Neden sordun?” dedi merakla karısına dönerken.
Genç kadın ise sanki bu soruyla cesaretini kaybetmişti. Konuşmakta zorluk çekiyordu. Bu soruya ne cevap verebilirdi ki? Başka bir kadına gitme, benimle kal mı? Hayır. Ama belki de o da kalmayı isterdi. Anlaşmaları hakkında, Kerim veya ailesi hakkında konuşurlardı. Böylece onu daha iyi tanır, düşünceleri, duyguları netlik kazanırdı. Yeniden cesaretini topladı, vakit kaybetmeden konuşmaya başladı.
“Eğer…….kız arkadaşın ile bir randevun yoksa belki oturup film izleriz diye düşünmüştüm……Ama planın varsa benim için sorun değil.”
Kerem de bunu çok istiyordu aslında, karısının da birlikte vakit geçirmelerini istemesi bugün ki mutluluğunu daha da arttırdı. Kendiside karısının yanında kalmak istiyordu, ve tabi ki bunu geriye çevirmeyecekti.
“Bu akşam bir randevum yok…….film izleyebiliriz.”
“Benimle sıkılmayacağından emin misin?” Diye sordu genç kadın emin olmak için.
“Eminim…..eğer sıkılırsam seni bırakır giderim…. Bunu sanırım biliyorsun.”
“Evet biliyorum.” Oturduğu rahat koltuktan doğrularak ayağa kalktı. “Tamam, o zaman hemen çay suyu koyayım sen de izleyebileceğimiz filmlere bak.”
“Tamam.”
Mutfağa gitti çay için ocağa su koydu bir yandan da tabaklara kek ile kurabiye yerleştirdi. Kerem de filmlerin durduğu DVD rafından birkaç film indirip aşağı masanın üzerine serdi. Geniş koltukta yan yana oturmuş bir şekilde ellerinde çaylar seçtikleri filmi izlediler. Film iftiraya uğrayarak ceza almış bir ajanın cezasının kalkması için baş bakanın üvey kızını bi dolu cani mahkumun olduğu hapishaneden kurtarmasıydı. Tabi sonunda da kadına aşık olmuştu ve kadının adama atılan iftirayı sonuçlandırması konu edilmişti. İkisi de halinden gayet memnun duruyordu, zaman hızla akıp geçti filmin sonu geldi.
İlk konuşan İnci’ye dönen Kerem oldu. “Film güzeldi, ilk defa evde kaldığımda çalışmadan zaman geçirdim, hiç sıkılmadım.”
“Sıkılmamana sevindim belki başka bir zaman yine yaparız.”
“Neden olmasın, yaparız.”
Yerinden kalkıp ortalığı toparlamaya başlayan İnci bir yandan da Kerem ile konuşmaya devam etti. “Ben şunları temizleyeyim de odalarımıza çıkıp yatalım. Yarın Kerim’i okula götüreceğim için daha da erken kalkmalı onun için kendimi biraz süslemeliyim. Sonuçta beni annesi olarak tanıtacak onun için güzel görünmek istiyorum.”
İnci’nin söylediklerinden sonra Kerem’in yüzünde ki ifadede de değişiklikler olarak karısına döndü. Aile dışındaki herkese karşı çok mesafeli, ciddi olan genç adam yeni karısının karşısında kendisini kardeşi Demir gibi muziplikler yapmak isterken buluyordu. Onun kızması, hafif kızarması çok hoşuna gidiyordu nedense. Bu yüzden kendisini tutmak yerine içinden geldiği gibi davranmaya başlamıştı bir süredir.
“Oğlum benden daha yakışıklı her halde, baksana benim için değil onun için süsleniyorsun.”
“Tabi onun için süsleneceğim sen bunu maalesef çok beklersin.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞLILIK 1 - ANNELİK ANLAŞMASI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)
General FictionAnnelik Anlaşması' nı okuduktan sonra Kerem'in küçük kız kardeşi Miray'ın anlatıldığı Aşkın Amansız Savaşı' nı okumalısınız ve ortanca kardeş olan Demir'i ise üçüncü hikaye olarak Asi Çiçeğim'de okuyabilirsiniz arkadaşlar.