Bütün haftayı endişe ile geçirdi. Küçük çocuğun kendisinden hoşlanmayacağından korkuyor ama içinde ki umut ışığı da hala etrafa ışıltılarını saçmaya devam ediyordu. Sonunda hafta bitti ve hafta sonu gelip çattı. Bu gün Kerim ile tanışacaktı. Heyecanını yenmeye çalışıyordu ama pek de başarılı olduğu söylenemezdi. Hala eli ayağına dolaşıyordu. Kerem arabası ile onu evinin önünden aldı ve Kerim’de arabanın arka koltuğunda oturuyordu, kendisini görünce arabadan indi babasının yanında durdu. Kerim tıpa tıp babasına benziyordu. Onun gibi koyu kumral saçları, delici bakışları ve yakışıklı bir adam olacağı şimdiden belli olan bir yüzü vardı. Babasından farklı olarak ise çok tatlıydı.
“Kerim bu hanım benim asistanım İnci. İnci, bu da oğlum Kerim...”
İnci hemen küçük çocuğun önünde çömeldi ve o minicik pamuk gibi yumuşak ellerini kendi avucunun içine alıp, kalbi heyecandan yerinden çıkacak gibi atarken konuşmaya başladı. Konuşurken sesini çocuğa kendini sevdirebilmek için sevimli bir ton takınarak kullandı.
“Tanıştığımıza memnun oldum Kerim eğer istersen bana İnci abla diyebilirsin.”
“Ben de memnun oldum İnci abla. Sen de bizimle mi geleceksin?”
“Evet canım ……gelebilir miyim?”
Kerim genç kadını kabul ettiği zaman arabaya binilip yola koyuldular. Kerem arabayı dikkatle sürüyordu İnci ve Kerim ise sohbet etmeye başlamıştı. Kerim babasından farklı olarak, konuşmayı seviyor gibiydi ya da yeni tanıştığı genç kadını tanımaya çalışıyordu.
“Tabi gel……hem çok eğleneceğiz. Babam bana yeni kıyafetler alacak, oyun parkına gideceğiz. Babam alışverişte pek iyi değil ve bana hep olmayacak şeyler seçiyor…..Bu yüzden çoğunlukla halam bana yardım ediyor…..ama bu gün sanırım işi var…….Sen bana yardım edersin değil mi İnci abla?”
Küçük çocuğun önce babasına bakması ardından sanki reddedilmekten korkarcasına sorduğu soru genç kadını çok mutlu etti. Çünkü bu çocuğun kendisinin varlığını benimsediğini kendisine güvendiğini gösteriyordu. “Tabi canım çok sevinirim.”
“Bak baba İnci abla kabul etti…..bana kıyafet seçmene gerek kalmadı…..sen de kendine daha rahat kıyafet seçersin…..Hem belki İnci abla sana da kıyafet seçer.”
Kerem ise oğlunu can kulağı ile dinliyordu. Oğlunun güler yüz ile İnci’yi hemen sevmesi onu da mutlu etmişti. Üstelik oğlu bir yabancının yanında hiç olmadığı kadar mutlu, neşeli, cap canlı görünüyordu.
“ Seçer misin İnci abla?”
“Baban…..” arabayı süren patronuna kısa bir bakış attı. “… sanırım kendisi kıyafetlerini seçebilir Kerim ………ama eğer isterse bize fikrimizi sorar biz de yardım ederiz.”
“Baba fikrimizi soracak mısın? Bak seni çok güzel giydireceğiz. Hem baksana İnci abla çok güzel ve kıyafetleri de güzel. Sana da güzel şeyler bulacaktır.”
Kerem oğlunun tespitine şaşırdı. Oğlu genç kadının çok güzel olduğunu söylüyordu. Evet, bir nevi bu doğruydu da. İnci kendine ait bir çekiciliğe, güzelliğe sahipti. Ama bunu kendisinin görmesi aylar hatta yıllar almışken oğlu sadece beş dakikada bunun farkına varmıştı. Güzel kelimesine takılmamaya, unutmaya çalıştı ve oğluna sevgi ile baktı.
“Bu gün ben kıyafet almayacağım, eğer alırsam size de sorarım.”
Oğlunun onu bırakacağı yoktu. Masum bakışlarını babasına çevirmek için kafasını babasının yüzüne doğru kaldırdı “Baba ….gömlek almak istediğini söylemiştin…. bu yüzden beni kandırma…..merak etme seni maymuna çevirmeyiz.” Dedi. Babasının omzunu tuttu ve ardından da diğer elini konuşmaya devam ederek İnci’ye uzattı. “Şimdi bana kıyafetlerimi seçeceğiz sonra da sana ….tamam mı baba?”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
BAĞLILIK 1 - ANNELİK ANLAŞMASI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)
Ficción GeneralAnnelik Anlaşması' nı okuduktan sonra Kerem'in küçük kız kardeşi Miray'ın anlatıldığı Aşkın Amansız Savaşı' nı okumalısınız ve ortanca kardeş olan Demir'i ise üçüncü hikaye olarak Asi Çiçeğim'de okuyabilirsiniz arkadaşlar.