ANNELİK ANLAŞMASI - 32 - SON

36.1K 1.3K 45
                                    

Kerem daha fazla dayanamamış ve karısının adını haykırışıyla yere yığılması bir olmuştu. Karan'ın da o dakika da İnci'nin yanına koşması bir oldu. Kerem gözlerini beyazlar içinde geniş bir odada açtı. Başında annesi ve kardeşleri endişeli gözler ile kendisine bakıyordu. Kerem hemen İnci'yi ve kalbinin durmasını hatırladı. Bir el kalbini sıkıyormuş gibi içi daraldı, nefes alamaz oldu. Soracağı sorunun cevabından korkarak gözlerini annesine çevirdi duyulur duyulmaz kısık bir ses ile konuşmaya çalıştı.

"İnci.....anne doğruyu söyle lütfen....öldü mü?.......İnci'yi kaybettim mi?"

"Ha...yır......oğlum......ama.." Yaşlı kadının sesi kısıldı, gözlerine yaş hücum etti. Gelini hala yaşıyordu ama ne kadar daha yaşayacaktı. Belki de asla uyanmayacaktı. Oğluna karısının durumunu nasıl açıklayacağını bilemiyordu yaşlı kadın. Evladına onu yıkacak bir haberi nasıl verip de onun acısına tanık olacaktı. Kendi kalbi buna dayanabilecek miydi?

"Anne?.......ölmediyse ne?......lütfen saklama benden anne....söyle."

Annesinin konuşamayacağını anlayan genç adam başını kardeşlerine çevirdi. Kardeşleri de üzgündü ve gözlerini kaçırıyorlardı kendisinden. İnci'ye bir şey olmuştu ve kendisine söylemeye cesaret edemiyordu hiç biri. Belki de artık aşkı hayatta değildi? O yüzden bu kadar suskun ve acılıydılar. Ailesi böyle ise ya oğlu? Annesinin haberi ile ne yapmıştı? Ama hayır İnci kendisini bırakıp gitmiş olamaz.

"Demir....Miray.......ne oldu İnci'ye?"

Ağabeyine boğazındaki yumruyu yutkunarak cevap veren küçük kız kardeşi oldu. "Ağabey...şey......İnci abla yaşıyor ama......kalbi durdu ve komaya girdi. Oradan çıkıp çıkamayacağı belli değil."

"Ne?......koma......hayır ....hayır." Kerem anında kolundaki serumu çıkardı ve kolundan kan akarken yatağından doğruldu.

"Ağabey ne yapıyorsun yatman gerekiyor."

"Oğlum....lütfen yat."

Ama Kerem yataktan ayağa kalkmış ayakkabılarını giymişti bile. Ayağa kalkınca bir anda sendeledi ama yürümekten vazgeçmeden kapıdan çıktı. Durmayacağını bilen ailesi de peşinde geldi ve iki kardeş iki kolundan tutarak yardımcı olmaya çalıştı genç adama. İnci'nin odasının önünde durdular ve camdan içeri bakan Kerem karısının daha da solgun olduğu ve vücuduna bağlı aletlerin kabloları ile şok oldu. Bir anda tüm kanı çekildi sanki sendeledi ama iki kardeşi kollarından daha sıkı tuttuğu için ayakta kalabildi.

İlk konuşan Demir oldu. "Ağabey güçlü ol......karın hala yaşıyor ve seni çok seviyor......bu yüzden sakın umudunu yitirme .....o yaşayacak ağabey."

Miray da ağabeyinin kolundaki elini biraz sıktı ve ona bakarak "Biraz güçsüz ama bizi bırakıp gitmeyecek......bu yüzden şimdi odana gidelim....onun için daha çok güçlü olmalısın ağabey.....hadi gidelim."

"Miray....ben......"

Ağabeyinin karısına bakan yaşlı gözlerini gören genç kadın, kolundan çıktı ve ağabeyine sarılarak konuşmaya başladı. Bir yandan da gözyaşları ile savaş veriyordu. "Ağabey...... sana hiç yalan söylemedim değil mi?  şimdi de söylemiyorum......İnci abla bizi bırakmayacak ama biz ondan daha çok güçlü olmalıyız. "

"Miray.....Karan ve başhekim ile konuş karımın odasında kalacağımı söyle."

"Ama ağabey.....

"Miray onun yanında olmalıyım......lütfen ......aynı odada onunla nefes almalı ve yanında olduğumu hissetmesini sağlamalıyım.....bu odada sadece ikimiz olacağız ve o zaman ben de karımın yanında yatıp dinleneceğim........ama sadece onun yanında."

BAĞLILIK 1 - ANNELİK ANLAŞMASI -(TAMAMLANDI - DÜZENLENİYOR)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin